Bir sözcüğün anlam taşıyan en küçük parçasına denir. Daha küçültülüp kısaltıldığı zaman anlamı bozulur.
Türkçede kökler bir veya iki hecelidir. Eklemeli dillerden olan dilimizde kök, sözcüğün baş kısmında bulunur, ihtiyaca göre gerekli ekler sona eklenir:
* "kömürlüklerde" sözcüğünün anlamlı en küçük parçası "kömür" sözcüğüdür.
-lük" yeni anlamda sözcük yapan bir ektir, "-ler" ve "-de" ise sözcüğe cümledeki görevine göre şekil veren eklerdir.
Kökler dilin ana malzemesi olup bilemediğimiz zamanlardan beri vardır. Sonradan yapılmazlar. Gereksinim duyduğumuz sözcükler bu köklerden yararlanılarak yapılır. Kökler ikiye ayrılır:
II.Meşrutiyet, İttihat ve Terakki Cemiyeti İçinde örgütlenen subay ve aydınların baskısı sonucu 1908' de ilan edilir. Abdülhamit, Kanun-i Esasi'ye tekrar yürürlüğe koymak zorunda kalır. Meclis'i Mebusan'unda İttihat ve Terakki üyelerinin çoğunluğuyla yine aynı yıl açılır. Her türlü siyasal düşüncenin yasak olduğu bu dönem sona erince basın, aydınlar, sanatçı ve düşünürler, çeşitli alanlardaki düşünce ve eylemlerini büyük bir coşkuyla gerçekleştirmeye koyuldular. Bu dönem, Osmanlının dağılma ve yıkılma evresinin son aşamasıdır. Osmanlı artık taim anlamıyla Batı'nın sömürgesidir. 1789 Franız ihtilali'nin yaydığı 'milliyetçilik düşüncesi, Osmanlı İmparatorluğu İçindeki ulusal azınlıkların birer birer bağımsızlık eylemine girmesine neden olmuştur. Bunda Avrupalıların kışkırtmalarının da önemli bir payı vardır. Gelinen süreçte, imparatorluğu ayakta tutma konusunda ortaya atılan... (Devam)
"Vatan Şairi"olarak anılır. Sanat yaşamına Divan edebiyatı tarzında yazdığı şiirlerle başlayan sanatçı; Şinasi'yle tanıştıktan, Avrupa kültür ve uygarlığını tanıdıktan sonra yeni edebiyat ve kültür için savaşım vermiştir. Sanatçı yanından çok, "Siyasal eylem adamı" kimliğiyle dikkati çeker. Namık Kemal, edebiyatın her alanında; şiir, roman, tiyatro, eleştiri, mektup..eserler vermiş; sanatını, düşüncelerin halka yaymada bir araç olarak kullanmıştır. Divan edebiyatına karşı olmakla birlikte, biçim ve dilce eskiye bağlı kalmış, kaside ve gazellerinde gür sesiyle "vatan, millet hürriyet" konularını işlemiştir.
Tiyatroları daha sade olan Namık Kemal, konuşma dilinden yanadır. Tiyatroyu "yararlı bir eğlence" olarak görmüştür. Aruzu kullanmış ancak, heceyi de denemiştir. "Vatan Yahut Silistre" adlı oyunu seyirciyi çok etkilemesi üzerine. Kıbrıs' a sürüldü, Magosa zindanlarında 38 ay kaldı. ... (Devam)
Sağlam bir İslam inancına, köklü bir dini bilgiye, ciddi bir ahlaki yapıya sahip bir kişiliktir. Tasavvuf kültürüne de vâkıf olan Hoca, birçok tarihî yazma eserde evliyalar arasında zikredilir. Nasreddin Hoca, Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde "hakîm ulu bir can" olarak tanıtılır.
Nasrettin Hoca Fıkraları ile İlgili en eski kaynak olan Ebu'l-Hayr Rûmî'nin Saltuknamesi'nde (M. 1495) Sarı Saltuk, Nasreddin Hoca'ya bir hediye göndererek dua talebinde bulunur. Hoca evde olmadığı için Hoca'nın hanımı, onun yerine dua eder. Bu duanın bazı cümleleri şu şekildedir:
"..dünyada fasık facir ile alaka eyleme ve dahi kötü kişiye karşı kendini ve hem malını güvenip emanet etme ve dilinden tövbe ve istiğfarı koma, kendin için isteyeceğini başkası için de iste, Allah'tan korkup Resul'den utanasın ve ahi-ret için burada güzel amel işleyesin yaramaz işlerden kaçınasın, günahlarını çoğaltmayasın ki gönlün kararm... (Devam)
Nesnelerine göre geçişli çatılı eylemlerde öznenin yaptığı eylemden etkilenen sözcük ya da sözcük öbeğine nesne denir. Azrail ala canımı / Unuttura her sanını Nesne Türleri 1. Belirtisiz Nesne Durum eki "-i" yi almamış, yalın durumdaki nesnedir. 2. Belirtili Nesne Durum eki "-i" yi almış, belirtme durumundaki nesneye denir. (Devam)
Cümlede eylemi yapan ya da eyleme konu olana özne denir. Örnek: Sevim'in arkadaşları her tarafı düzenledi. Özne Türleri 1. Gerçek Özne Yüklemi ad soylu sözcük ya da etken bir eylem olan cümlelerin öznesi gerçek öznedir. Örnek: Arkadaşım, ateşli bir Rumeli delikanlısıydı. Gerçek özne, kimi zaman yüklemde kişi eki olarak bulunur. Buna gizli özne denir. Örnek: Okula gidiyorum (Özne: Ben) 2. Sözde Özne Edilgen çatılı eylemlerin öznesine sözde özne denir. Etken çatılı cümlelerdeki nesne, edilgen çatılı cümlelerde özne olduğu için böyle bir isim verilmiştir. Örnek: Bu hikaye uzun zamandan bu yana anlatılagelir. 3. Mantıkça Özne Geçişsiz - edilgen yüklemlerde sözde özne olmadığı gibi gerçek özne de yoktur. Bu cü... (Devam)
Pandomim kopmak ; Kavga «^kmak, tartışma olmak Paniğe kapılmak: Meydana gelen dairden ötürü ansızın telaşlanmak, aşırı biçimde etkilenmek, korkmak Paniğe vermek (ortalığı): Çok korkutmak, dehşete düşürmek.
Papara yemek: Azar işitmek, paylanmak.
papaza kızıp perhiz (oruç) bozmak (yemek) : Başkalarına kızıp kendisine yarar getirmeyecek davranışta bulunmak. Para babası: Çok zengin kimse.
Para bozmak: Bütün parayı ufak paralar haline getirmek, ufak paralarla değiştirmek.
Para canlısı: Parayı çok seven kimse.
Para çekmek: -1. Belli bir yere, kimseye yatırılan paranın bir bölümünü ya da hepsini gerektiğinde geri almak. -2. Başkasından sürekli olarak birtakım bahanelerle para almak.
Para (parası) çıkışmamak : Para yetişmemek, parası yetecek miktarda olmamak.
Paradan çıkmak: Bir iş ya da kişi uğruna çok para harcamak, masraf
etmek.
Para dökmek : Bir iş ya da kimse uğruna çok para har... (Devam)
İsimlerin (adların) ve fiillerin (eylemlerin) kök ya da gövdelerinden yapım ekleriyle yapılmış yeni anlamlı sözcüklerdir. Türemiş sözcükler, üzerine yapım eki alabildiği gibi çekim ekleri de alabilir. (düş-ün-ül-mek-ten)
Türemiş sözcüklere birkaç örnek verecek olursak:
deyimler, karşılık, tiyatrocular, yazarlar, Türkçe, sağlık, türemiş, seçkin, söyleşi, danışma, iletişim, dövüş, kalıtım, halıcılık, açılar, ulama, buluşlar .. gibi birçok örnek sıralayabiliriz. (Devam)
1. Basit Cümle İçinde tek bağımsız yargı anlatan cümlelerdir. Örnek: Biz, sizi başkanlığa seçtik. 2. Bileşik Cümle Birbiriyle ilgili birden çok yargıyı içinde barındıran cümlelerdir. Örnek: Okulda çalışmak istiyordu. Cümlede çalışmak ve istemek eylemleri vardır. Yan cümle: okulda çalışmak, temel cümle: istiyordu. a) Girişik Cümle Yan cümleciği esas cümlenin herhangi bir öğesi olan cümlelerdir. Örnek: Bu konuyla kimin ilgilendiğini merak ediyormuş. b) Kaynaşık Cümle Bir cümlenin, başka bir cümlenin öğesi olması halinde kaynaşık cümle meydana gelir. Örnek: Aynur: "Ben iyiyim" dedi. c) Şartlı Cümle Örnek: Islandıysan üstünü değiştir. d) Soru Edatıyla Kurulan Cümle Örnek: Gökyüzü bulutlandı mı içim kararır. 3. Sıralı C&uum... (Devam)
Türkçede cümleler anlam, yapı ve yüklem yönünden üç ana grupta incelenir. A- Yüklemine Göre Cümleler 1. Eylem (Fiil) Cümlesi Yüklemi çekimli bir eylem olan cümlelere eylem cümlesi denir. Örnek: Kaçanın arkasından kabadayılık yapılmaz. 2. İsim (Ad) Cümlesi İsim ya da isim soylu sözcükler de yüklem görevini üstlenebilir. Bir cümlenin yüklemi, isim ya da isim soylu sözcüklere ek-eylem getirilerek yapılıyorsa cümleye isim cümlesi denir. Örnek: İnsan erdemiyle insandır. Örnek: Bir milletin geçmişi, o milletin geleceği için yol gösteren bir kandildir. B- Yükleminin Yerine Göre Cümleler 1. Kurallı Cümle: Yüklemi sonda olan cümledir. Örnek: Olaylar karşısında sessiz kalamıyordu. 2. Devrik Cümle: Yüklemi sonda olmayan cümledir. &O... (Devam)
1921'de Manisa'da dünyaya gelmiştir. Manisa ve Balıkesir'deki öğrenim hayatından sonra İstanbul Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı'nı okumuştur. Maltepe Askeri Lisesi'n-de edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra Manisa'da çiftçilikle uğraşmıştır. 1976'da İstanbul'a dönmüş, Milliyet yayınlarında çevirmenlik, Can yayınlarında redaktörlük yapmıştır. 1989'da geçirdiği kalp krizi sonucu Moda'daki evinde hayata gözlerini yummuştur. Yusuf Atılgan, Modern Türk Edebiyatının usta romancılarındandır.
Eylemin, eylemsinin, sıfatın ve zarfın anlamlarını etkileyen sözcüklerdir. Örnek: "Tabiat yemyeşil görünüyordu" cümlesinde görünme eyleminin nasıl yapıldığını belirten yemyeşil sözcüğü bir zarftır. Örnekler: "Onları sık sık görmeniz gerekiyor." zarf + eylemsi "Çok güzel bir ev". zarf + sıfat + isim "Çok iyi konuşuyor" zarf + zarf + eylem
Anlam Yönünden Zarflar 1. Durum Zarfları Eylem ve eylemsilerin anlamlarını durum yönünden etkileyen sözcüklerdir. - Güzel görünüyor. - Ne de tatlı konuşuyor.
2. Zaman Zarfları Yüklemin ve eylemsinin ne zaman yapıldığını bildiren sözcüklerdir. Gece gündüz çalışarak bitirdi. Sabahları kahvaltımı yaparım.
3. Nicelik Zarfları a) Eşitlik Zarfları: Eyleme, eylemsiye eşitlik anlamı katan sözcüklerdir.... (Devam)