Anlatımın temel birimi cümledir. Düşündüklerimizi, duyduklarımızı, tasarladıklarımızı ya da yaşadıklarımızı karşımızdakilere tam olarak iletebilme, cümle kurabilme gücümüze bağlıdır. Doğrusu cümlelerimizin açık, duru, yalın dilin işleyiş kurallarına uygun ve dilbilgisi yönünden doğru olmasıyla ilgilidir. Cümlelerimiz bu niteliklerden yoksunsa, duru, yalın, açık değilse, iletmek istediklerimiz tam iletemeyiz. İster istemez karşımızdakiler, anlatmak istediklerimizi tam olarak anlayamazlar ya da eksik, yanlış anlarlar.
Cümle bir yargı birimi olduğuna göre, cümledeki her sözcüğün bu yargıyı oluşturmada bir işlevi olmalıdır. Böyle değilse aynı anlama gelen ya da aynı işlevi yerine getiren sözcükler birlikte kullanılmışsa, o cümle duru değildir. Duruluktan yoksun cümlelerle oluşturulan yazılar da uzatılmış, doldurulmuş yazılardır.
Birden çok duygu, düşünce, istek ve yargı bildiren cümlelere "birleşik cümle" denir.
Bu tür cümlelerde, yüklemin yanı sıra bir de "yan cümiecik ya da cümle" bulunur
"Çok koşan" Yan cümlecik
"çabuk yorulur." Temel cümle
Yan cümlesi, temel cümlenin öznesi, nesnesi, tümleci olan bileşik cümlelere "Girişik Cümle" denir....
- Araba devrilince / yol gösteren/ çok olur.
1. Yan cümlecik 2.Yan cümlecik Temel cümle
â–¡ Yan cümleciği dilek-şart kipli ya da şart bileşik zamanlı olan cümlelere "Şart Cümlesi" denir.
- Dersi dinlesen / anlarsın. (Zarf) -
Yan cümlecik Temel cümle.
- Bizimle gelirsen/ her sevi öğrenirsin. (Zarf)
Yan cümlecik Temel cümle
Yan-cümlecik görevindeki bağımsız bir cümlenin "ki" bağlacıyla temel cümleye bağlandığı cümlelere "ilgi cümlesi" denir. Bu tür cümleler de bileşik yapılı sayılır. Bu cümlelerde "ki" bağlacı kendinden ... (Devam)
Karışık olarak verilen sözcük ya da söz öbeklerinden cümle oluştururken öncelikle yüklem olan sözcük saptanmalı, yükleme sorulacak öğe sorularıyla cümle oluşturulmalıdır.
Bir cümlede önemle belirtilecek öğe yüklemden önce getirilir. Öğeler, yükleme olan yakınlıklarına göre değer kazanır. Bu nedenle yüklemden hemen önce bulunan öğe cümlenin en önemli öğesi olur ve vurgulu okunur.
- Bu kitabı kitaplıktan bugün aldım. (Zaman)
- Bu kitabı bugün kitaplıktan aldtm. (Yer)
- Bugün kitaplıktan bu kitabı aldım. (Etkilenen varlık)
Dilimizin genel kuralı gereği yüklem cümlenin sonunda bulunur ancak şiir cümlelerinde ya da günlük konuşma cümlelerinde kullanılan, yüklemi sonda bulunmayan cümlelere devrik cümle adı verilir.
- Kına gibi derler o taraflarda iyi işlenmiş topraklara.
Güneşe gülümse içinde bulutlar birikse de. (Devam)
KONUSU: Hayat, aynı zamanda bir tecrübeler toplamıdır. Kimimiz bu tecrübeler neticesinde elde ettiÄŸimiz birikimleri, çeÅŸitÂli yollarla aktarabilir; kimimiz ise, bunu beceremeyiz. Åževket Rado, yıllarca süren gazete ve dergi yöneticiliÄŸi, fikir adamlığı ile sahip olduÄŸu engin görüşlerini, bu kitabında okuyucuya ulaÅŸtırmaya çalışmıştır.
Kitap yirmi yedi bölümden oluşmuştur.
BÖLÜMLER:
EÅžREF SAATÄ°:
Sizin için günün en iyi saati hangi saattir hiç düşündünüz mü? Åžair tabiatlı olanlar akÅŸam saatlerini severler. GüneÅŸin batışı insana tuhaf bir hüzün verir. ..Yemek düşkünleri de öğle saatleriÂni.. YaÅŸ ilerledikçe insanlar sabah saatlerini sever olurlar..Sizin için en iyi saat hangisidir? Buradan bir ÅŸey söyleyemem ama bana sorarsanız, saatlerin en iyisi....ÅŸu ne zaman geldiÄŸi pek de bilinÂmeyen, adına "EÅŸref Saat" dediÄŸimiz saattir. EÅŸref saat gündelik hayatımızda iÅŸlerimiz... (Devam)
Yüklemi çekimli bir eylem olan cümlelere verilen addır. Dilimizde çoğunlukla yüklemler eylem (fiil) dir; ancak isim soylu sözcükler de ek-eylem alarak yüklem olabilmektedir.
Ikınıp sıkınmak : Bir iş yapabilmek için kendini çok zorlamak.
Irz düşmanı: Başkalarının namusuna göz diken ve isteğini yasa ve ahlakdışı yollarla sağlamaktan çekinmeyen kimse.
Irz ehi: Namuslu (kimse).
Irzına geçmek (ırzını bozmak) : -1. Zor kullanarak bir kimseyle cinsel ilişkide bulunrriak. -2. Bir şeyi bozmak, yozlaştırmak.
Isıtıp ısıtıp Önüne koymak (bir şeyi) : Daha önce söz konusu olan bir konuyu ikide bir gündeme getirmek. (Kars. Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek.)