P Harfi - Türkçe Sitesi
HarfŞu anda P harfi ile başlayan içerikler görüntüleniyor.
Bu harfle başlayan toplam 19 içerik bulunuyor.
P Sözlüğü (Deyim)
Pandomim kopmak ; Kavga «^kmak, tartışma olmak Paniğe kapılmak: Meydana gelen dairden ötürü ansızın telaşlan­mak, aşırı biçimde etkilenmek, korkmak Paniğe vermek (ortalığı): Çok korkutmak, dehşete düşürmek.

Papara yemek: Azar iÅŸitmek, paylanmak.

papaza kızıp perhiz (oruç) bozmak (yemek) : Başkalarına kızıp ken­disine yarar getirmeyecek davranışta bulunmak. Para babası: Çok zengin kimse.

Para bozmak: Bütün parayı ufak paralar haline getirmek, ufak paralar­la değiştirmek.

Para canlısı: Parayı çok seven kimse.

Para çekmek: -1. Belli bir yere, kimseye yatırılan paranın bir bölümü­nü ya da hepsini gerektiğinde geri almak. -2. Başkasından sürekli olarak birtakım bahanelerle para almak.

Para (parası) çıkışmamak : Para yetişmemek, parası yetecek miktar­da olmamak.

Paradan çıkmak: Bir iş ya da kişi uğruna çok para harcamak, masraf

etmek.

Para dökmek : Bir iş ya da kimse uğruna çok para har... (Devam)
DiÄŸer Konular 20 Nisan 2013 Yorum yok
Panel
PANEL: İnsanları ilgilendiren herhangi bir konu hakkında, tartışılan alanda uzmanlığı olan üç ile beş konuşmacının dinleyiciler karşısında yaptıkları tartışmadır. Bu tür tartışmalar sohbet şeklinde olur. Panelde gerçek hedef bir karara varmaktan ziyade bir konunun farklı yönleriyle aydınlatılmasını amaç edinmektir.

Panelde bir başkan bulunur. Başkan panel boyunca tarafsız kalmak zorundadır. Sadece tartışmanın sunumu ile ilgilenmelidir. Panelin sonunda genel bir özetleme yaparak tartışmayı sonlandırır. Bu özetlemede kendi görüşlerini ortaya koymaz. Konuşmacılar uzman oldukları konunun ayrı yönlerini ele alırlar. Konuşma sırası ve süresi başkan tarafından belirlenir. Panelin sonunda dinleyiciler paneli sunan konuşmacılara sorular sorabilir. Ancak dinleyiciler soru sormanın ötesinde kendi fikirlerini de söylemeye kalkarsa ve konuşmacılar gibi konuşma yapmaya başlarsa panel foruma dönüşür. Panel zıt fikirleri... (Devam)
DiÄŸer Konular 09 Haziran 2013 Yorum yok
Paragraf Nedir
PARAGRAF NEDÄ°R?

Bir yazının anlam bütünlüğü taşıyan, aynı duygu ve düşünceyi açıklayan, bir olayı aktaran cümlelerden oluşan bölümlerine paragraf denir.

Paragrafta cümleler bir ana düşünce etrafında toplanır. Ana düşünce, yardımcı düşüncelerle desteklenir. Konu ve ana düşünceyle ilgili olmayan, dil ve düşünce yönünden önceki cümleye bağlı olmayan cümleler paragraftaki akışı bozar.

Örnek: Aşağıdaki paragrafın hangi cümleden sonra ikinci bir paragrafa bölünebileceğine bakalım:

(1) Zaman konusu nazik bir konudur, başımdan geçti de bilirim. (2) Şiirlerimde "zaman" ia çok uğraştım, bununla yetinmeyip, "Zaman yoktur." dedim. (3) Bundan dolayı alaya alındım, bilgisizlikle suçlandım. (4) Yazınımızda zaman konusu ile en çok uğraşan A, Hamdi Tanpmar, ve Necip Fa-zıl'dır. (5) Her ikisi de zamanla ilgili şiirler yazmışlardır.

Yazar, ilk üç cümlede kendi eserlerindeki zaman kavramını; son iki c... (Devam)
DiÄŸer Konular 30 Mart 2013 Yorum yok
Paragraf Yapısı
Paragrafta Dil ve DüÅŸünce Akışı
Bir paragrafta dilin baÄŸlayıcı öÄŸeleri ve düÅŸünce bütünlüÄŸü çok önemlidir.
EÄŸer bir paragrafta düÅŸüncenin yönü birden deÄŸiÅŸmiÅŸse ve baÄŸlayıcı öÄŸeler (özellikle baÄŸlaçlar) paragrafın ana çizgileriyle uyum içinde deÄŸilse paragrafta bir aksaklık var demektir.
Paragrafta Yapı
Bir paragrafta; giriÅŸ, geliÅŸme, sonuç bölümleri ile karşılaşırız.
GiriÅŸ Cümlesi
1. Konunun ortaya konulduÄŸu cümledir.
2. Genelden özele (tümdengelim) yöntemiyle ortaya konuÅŸmuÅŸ paragraflarda konu cümlesi (giriÅŸ cümlesi) ana düÅŸünceyi de yansıtır.
3. Tümevarım (özelden genele) yöntemiyle ortaya konulmuÅŸ paraflarda giriÅŸ cümlesi bize sadece konuyu bildirir.
4. Dil ve düÅŸünce yönünden bağımsızdır. Yani kendinden önceki c&uu... (Devam)
Paragraf 03 Kasım 2012 Yorum yok
Paragrafta Ana Düşünce (Anafikir)
PARAGRAFTA ANA DÜŞÜNCE

Paragrafta savunulan, kabul ettirilmek istenen düşünce, varılmak istenen amaç, ana düşüncedir.

"Yazarın amacı ne, bize neyi öğütlemek istiyor?" sorularının yanıtı ana düşünceyi verir.

Ana düşünce, yazının bütününe sindirebileceği gibi paragrafın son cümlelerinde de yer alabilir. Bazı paragraflarda da ana düşünce ilk cümlelerde verilip örneklerle açıklama, kanıtlama yoluna gidilir.

Ana düşünce özlü ve açık bir yargı cümlesi oiur.

Örnek:

İnsan nelerden huzur duyduğunu bazen bilemiyor. Güneşli bir günde çay kaşığının şıngırtısı çok kişinin dikkatini bile çekmemiştir. Mutluluğu hep büyük şeylerde aramak, bizi, farkında olmadan karamsarlığa İtiyor. Bir kuşun ötüşü, bir kedinin miyavtayışı bile hayatın güzelliğini gösterir. Mutlu olmak için, var olanları değerlendirmek; olumsuz-lukları lehimize çevirmek gerekir.

Paragrafın ana düşüncesi nedir?

A... (Devam)
DiÄŸer Konular 22 Haziran 2013 Yorum yok
Paragrafta Başlık
PARAGRAFTA BAÅžLIK

Metinde anlatılanları en iyi biçimde özetleyen söz ya da söz grubudur. Metinde anlatılanlara ve yazının amacına uygundur.

Başlık: konu + anadüşünce biçiminde belirlenmelidir.

İnsanın en temel hakkı mutluluktur. Bu mutluluğu yaşanır hale getiren de eğitimdir. Eğitimin amacı, ulusal ve evrensel değerlerle donanmış, bilgili, becerili ve kişilikli bireyler yetiştirmek suretiyle, devlet-millet ilişkilerinde ahengi sağlayıp sosyal ve kültürel alanda toplumu çağdaşlaştırmak, ekonomide ülkeyi ileri götürmektir

Yukarıdaki paragrafın konusu "Eğitimdir" ve yazıya konulabilecek en uygun başlık da "Eğitimin Amacı" dır. (Devam)
DiÄŸer Konular 03 Haziran 2013 Yorum yok
Paragrafta Konu
PARAGRAFTA KONU

Metinde üzerinde durulan, hakkında söz söylenip yazılan sorun, olay ve durumdur.

Paragrafta konu, bir yönüyle ele alınır; "Anlatılan, üzerinde durulan nedir?" sorularının yanıtını verir. Genellikle paragrafın İlk cümlelerinde konu belirtilir ve yardımcı düşüncelerle açıklanır.

Örnek:

Aydın, karşılaştığı her meseleyi yeniden irdeleyen insandır. Fikirler, üzerinde düşünülmeyince basmakalıp hâle gelir; bir nevi batıl inanç şekline girer. Aydın, başkalarından önce kendi kendine karşı hür olan insandır. Onun için hakikat, en üstün kıymettir.

Paragrafın konusu nedir? (1999- DPYBS)

A} Düşünce hürriyeti

B) Batıl inancın tehlikeleri

C) Aydının özelliği

D) Hakikatin önemi

Paragraf, "Aydın kimdir?" sorusunu yanıtlamaktadır. Cümlelerin hepsinde aydın kişilerin nasıl olması gerektiği açıklandığı için yanıt "C" dir. (Devam)
DiÄŸer Konular 18 Haziran 2013 Yorum yok
Parağrafta Yapı
Paragraf, bir metnin en küçük düşünce birimidir. Parağraf; konu, ana fikir ve yan düşüncelerden meydana gelir. Bu nedenle paragrafta yer alan düşünceler arasında bir zincirin halkaları gibi bir ilişki vardır. Paragrafta her cümle kendinden önceki cümlede vurgulanan kavramı açıklar.

Giriş Bölümü: Paragraftaki konuyu, bakış açısını belirten cümle ya da cümlelerdir. Çoğu kez ilk cümledir. Bu cümlelerde bağlantı öğesi yoktur. Bağlantı Öğesi, bir cümleyi kendinden önceki cümleyle bağlayan sözcüklerdir. Bunlar; "ise, kimi, birde, bunun için, oysa, ve, ile..."

Gelişme Bölümü: Konunun örnek, alıntı, karşılaştırma gibi yöntemlerle geliştirildiği, düşüncenin somutlaştırıldığı cümlelerdir.

Sonuç Bölümü: Paragrafta anlatılanların özetlenip sonuçlandirildiği, çoğu zaman ana düşünceyi veren cümle ya da cümlelerdir. : -

Örnek 1:

Özgür insan, kitapların ürünüdÃ... (Devam)
Diğer Konular 30 Mayıs 2013 Yorum yok
Paragrafta Yardımcı Düşünce
YARDIMCI DÜŞÜNCE

Metindeki ana fikri (anadüşünceyi) destekleyen, onun oluşmasına yardım eden düşüncelere yardımcı düşünce ya da yan düşünce denir.

Paragrafın gelişme cümlelerinde yer alır; örnekler, karşılaştırmalar, alıntılarla ana düşüncenin belirlenmesine yardım eder.

Aşağıdaki parçanın konusunu bulup hangi düşünceden söz edilmediğini birlikte bulalım:

Örnek:

Çocuklarla anlaşmak, büyüklerden çok farklıdır. Çocuk, yaklaşım biçimimizi çok güzel değerlendirir. Yapmacık mı, gerçek mi olduğunu çok iyi anlar. Ya kesin bir tavır koyup sizi kendi dışında bırakır ya da sıcacık yüreğiyle sarar; kollarıyla, gülü-şüyle, dokunuşuyla kucaklar.

Parçaya göre, çocuklarla ilgili görüşlerden hangisine ulaşılamaz? (1999-ÖO)

A) Sevgilerini değişik biçimlerde gösterirler.

B) Kendilerine nasıl davranıldığını fark ederler.

C) Olumsuzlukları çabuk unuturlar.

D) Ä°Ã... (Devam)
DiÄŸer Konular 14 Nisan 2013 Yorum yok
Parantez
PARANTEZ (AYRAÇ) İŞARETİ ()

1. Cümle içindeki açıklamalar parantez (ayraç) içinde gösterilir:

- Bu ekler (yapım ekleri) yeni anlamda sözcükler türetir.

2. Sözcüklerin eş anlamlıları parantezle verilir:

- Şiirin her satırına mısra (dize) denir.

3. Bir kiÅŸiye ait ek bilgiler parantezle verilir:

- Atatürk (1881-1938) büyük bir devlet adamıdır.

4. Yabancı sözcüklerin okunuşu parantez içinde verilir:

- Shakespeare (Şekspir) tiyatro eserleriyle tanınır.

5. Tiyatro eserlerinde oyuncuların yapması gereken davranışlar parantez içinde verilir:

-Doktor- (Düşünceli) Ne zamandır bu ağrı var?

-Hasta- (Ürkek ve kaygılı) Birkaç haftadır. (Devam)
DiÄŸer Konular 22 Nisan 2013 Yorum yok
Pastoral Åžiir
Pastoral Şiir: Kır ve doğa sevgisini, güzelliklerini, çoban yaşayışını tanıtıp sevdirmek gayesini taşıyan şiirlere verilen addır.

Bu şiir türü iki başlıkte incelenebilir:

* İdil: Yazarın doğa karşısında duygu yüklü olduğunu anlatmasına verilen addır.

* Eglog: Yazarın duygularını bir çobanla karşılıklı konuşuyormuş gibi anlatmasına Eglog adı verilir.

Türk Edebiyatında idil tarzında pastoral şiirler varsa da eglog tarzında pastoral şiir yoktur. Bu türü Tevfik Fikret denemiş fakat çok fazla başarılı olamamıştır. Behçet Necatigil, Recaizade Mahmut Ekrem, Yahya Kemal, Cahit Külebi başarılı pastoral şairleri arasında yer alarak bu türün en güzel örneklerini vermişlerdir.

Pastoral Şiir Örnekleri:

BİNGÖL ÇOBANLARI

Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.

Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum.

Bekçileri gibiyiz ebenced buraların,

Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların

Görm... (Devam)
DiÄŸer Konular 08 Haziran 2013 Yorum yok
Pembe Ä°ncili Kaftan
Şah İsmail'e gönderilmek üzere bir elçi aranmaktadır. Gön­derilecek elçinin yiğit, cesur ve devletin haysiyetini koruyacak biri olması gerekmektedir. Şah İsmail, çok zulmeden, gaddar biridir. Divan toplantısında vezir, Şah İsmail'in kötülüklerin­den bahseder.

Muhsin Çelebi, vaktini kitap okumakla geçiren, devlete çok bağlı, zengin bir kişidir. Elçi arandığını öğrenince sadra­zama giderek gönüllü elçi olacağını söyler. Sadrazam önce Muhsin Çelebi'yi deli zanneder. Muhsin Çelebi, sıra dışı, per­vasız, cesur, tam aradıkları gibi bir insandır. Muhsin Çelebi, elçiliği tek bir şartla kabul eder. Tüm masrafları kendi cebin­den karşılayacaktır. Çiftliğini, mandırasını ipotek eder. Adın­dan çok söz edilen, çok pahalı pembe incili kaftanı satın alır. Şah İsmail'in sarayına gider.

Şah İsmail, Osmanlı elçisini beklemektedir. Sarayında tahtının arkasına cellatlar diker. Muhsin Çelebi gelir ve Şah İs... (Devam)
DiÄŸer Konular 02 Haziran 2013 Yorum yok
Peri Kızıyla Çoban Hikayesi
"Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi," hece vezni ve sade bir Türk­çe ile yazılmıştır. Her yaştan insanın keyifle okuyabileceği, çok güzel bir hikâyedir.

Şiirin açıklaması: Çok eski zamanda, Oğuz Han zamanında, Türkeli'nde, güzelliği dillere destan bir peri kızı yaşarmış. Meske­ni dağlarmış. Hemen hemen bütün erkekler ona aşıkmış.

O ise hiç kimseye dönüp de bir kerecik bile bakmazmış. Oğuz Han, merak edip, kızı yanma çağırtmış ve ona yalnız olamayacağını, neslin güzelleşmesi için bir evlilik gerçekleştirmesini söyler. Kız da, zamanında bir çobanı sevdi­ğini, ancak, onu darılttığı için çekip gittiğini, bir daha dönmediğini, bu nedenle gönlünün tamamı ile kapalı olduğunu söyler. Ayrıca, kendisinin eşsiz bir güneş olduğunu, eşinin de olamayacağını belirtir. Hakan ise, varsın bulunmasın ama hele biz bir arayalım der. Kız razı olur. Kim kendisi ile evlenmek isterse, onu sihirli bîr oyunla s... (Devam)
DiÄŸer Konular 01 Haziran 2013 Yorum yok
Pertev Naili Boratav
PERTEV NAÄ°LÄ° BORATAV (1907-1998)

Türk halkbilimcisi, halk edebiyatı ve folklor araştır­macısı. Darıdere'de 1907'de doğdu. 1927'de İstanbul Erkek Lisesini, 1930rda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. 1931-1932'de Fuad Köprülü'nün asistanlığını yaptı.

1941'de Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği teziyle doçent oldu, 1948'de profesörlüğe yükseldi. 1948'de başka­nı olduğu Halk Edebiyatı Kürsüsü CHP iktidarınca komünizmi yaydığı gerekçesiyle kapatıldıktan sonra yurt­dışına gitti. ABD, Almanya ve Fransa'da çalıştı. 194O'lı yıl­larda Behice Boran'ın Yurt ve Dünya dergisini yönetti. Stanford Üniversitesi Türkiye Bölümünü kurdu. Paris'te ölümüne kadar CNRS (Centre National de la Recherche Sdentifique)'de çalıştı. 1998'de öldü.

Türk halk edebiyatı araştırmaları öncüsü Pertev Naili Boratav 2000 masal, 40 halk hikâyesi, çocuk oyunları, tür­küler, t... (Devam)
DiÄŸer Konular 23 Mart 2013 Yorum yok
Peter Pan
PETER PAN

 

Yedi günlük Peter Pan'ın bir an önce büyümesini, annesi ve babası çok arzu ediyorlardı. Onun için yapacakları yaş günü kut­lamalarını iple çekiyorlardı. Peter Pan, bildiğimiz çocuklardan değildi. Büyük bir insanın bilgisi, tecrübesi ve olgunluğuna sahipti. En büyük dileği, rüya­sında gördüğü "Rüya Bahçeleri"ne gidebilmekti. Bu arzusu ona öyle bir güç verdi ki, kanadı olmamasına rağ­men, açık pencereden gök yüzüne doğru uçarak ve göz açıp kapayıncaya kadar, "Rüya Bahçeîeri"nin yumuşak çimlerinin üze­rine yavaşça düşüverdi. Artık Peter Pan'a ulaşmak isteyenler mektuplarını, "Rüya Bahçeieri-Peter Pan Adası" adresine gönder­meliydiler. Peter Pan'ı gören periler ve kuşlar "aramızda bir insanoğlu var, dikkat" diyerek ondan uzaklaşıyorlardı. Sadece, Salomon isimli karga ondan kaçınmamış ve dost olmuştu. Diğer kuşlar, Salomon'un emriyle, Peter Pan'a yiyecek getiriyorlar, o da o... (Devam)
Diğer Konular 05 Mayıs 2013 Yorum yok
Peyami Safa
Peyami Safa, edebiyatımızın en önemli yazarlarından ve düşünce adamlarından biridir. Peyami Safa, 1899'la 1961 yılları arasın­da yaşamıştır. Servet-i Fünun edebiyatının ünlü şairlerinden İsmail Safa'nın oğludur. Hayatı sıkıntı içinde geçtiğinden dü­zenli bir eğitim hayatı olmamıştır. Küçük yaşta geçirdiği has­talık da, onun hem kişiliğini hem de edebiyat anlayışını etki­lemiştir. Hayatını kalemiyle kazanmış yazarlarımızdandır. Bu bakımdan sadece para kazanmak için yazdığı bazı eserlerin­de kendi adını kullanmamıştır. Server Bedi takma adıyla bu şekilde 140'a yakın eser yazmıştır. Asıl eserleri ise kurgu ve içerik bakımından Türk edebiyatının klasikleri arasındadır.

Peyami Safa'nın Eserleri;

Sözde Kızlar, Yalnızız, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Fatih Harbiye, Matmazel Noralya'nın Koltuğu, Biz İnsanlar vs.dir. (Devam)
Diğer Konular 26 Mayıs 2013 Yorum yok
Pinokyo
PÄ°NOKYO

 

KONUSU: Tahtadan bir kukla olarak yaratılan Pinokyo'nun lk İsteği Gepetto babasının dileği gibi gerçek bir oğlan çocuğu inaktır. Ama bunu elde edebilmesi için egoist kişiliğinden vazgeçmesi gerekecektir. Bunun için Gepetto'nun sevgi dolu yuvadan ayrılıp dünyayı keşfetmek üzere eğitici bir yolculuğa çıkar.

Bu yolculuk sonunda Pinokyo mavi peri tarafından gerçek Çocuğa dönüştürülür.

Marangoz "Kiraz Usta," masa bacağı yapmak için bir odun iriyordu. Dükkânın bir köşesinde duran oduncuğu görünce, "aradığımı buldum" diyerek odun parçasını eline aldı ve keseriyle yontmaya başladı. Ancak, daha ilk vuruşta odun dile geldi ve "Vurma bana, canım acıyor." dedi. Usta, şaşkınlıkla sesin nereden gtldiğini araştırmaya başladı. Bir müddet sonra, yanıldığını zan­nederek, yeniden odunu yontmaya başladı. Ancak bu sefer, daha öncekinden daha da fazla bir ses "Ay..of..daha çok acıttın canımı1." di... (Devam)
Diğer Konular 30 Mayıs 2013 Yorum yok
Pir Sultan Abdal
Bektaşi tarikatına bağlı bir tekke edebiyatı şairidir. Kanuni döneminde yaşayan sanatçının. Sivas'ın Banaz köyünden olduğu, asıl adının Haydar olduğu, bilinmektedir. Sanatçı, Osmanlı Devletine isyan suçundan yargılanmış, şiirlerinde de adlı geçen Hızır Paşa tarafından astırılmıştır. Alevi ' Bektaşi şiirinin bu önemli sanatçısı, şiirle­rinin tümünü heceyle söylemiş, Divan şiirinden etkilenmemiştir. Şiirlerindeki dil, yalındır. Pir Sultan Abdal, Alevi-Bektaşi tarikatının toplumsal ve kültürel geleneklerini, başkaldırısını, zindan atılışını gür bir dille anlatmıştır. Bu şiirleri doğayı, köyü ve köylüsünü, insan sevgisini de yansıtır. Bu lirik şair, zulme boyun eğmemiş, haksızlıkla­ra karşı savaşım vermiştir. (Devam)
DiÄŸer Konular 11 Haziran 2013 Yorum yok
Pollyanna
KONUSU: Yaşam koşullan ne kadar zor ve acımasız olursa olsun, her şeye rağmen, iyimserliğini kaybetmeyen bir çocuğun çevresini de etkileyişi anlatılmaktadır.

 

Pollyanna, on bir yaşında küçük bir kızdır. Annesi ve babası ölünce, ortada kalır. Bir müddet yardımsevenler derneğinin hi­mayesinde yaşar. Sonra da, çok zengin olan teyzesi onu yanına almayı kabul eder. Bir Haziran sabahı, Bayan Polly telaşla mutfaktan içeri girdi. Hizmetçisi Nancy'e, tavan arasındaki küçük odayı temizle­mesini ve portatif karyolayı kurmasını söyledi. On bir yaşındaki yeğenim, "Pollyanna gelecek" dedi. Nancy, evin içinde bir çocuğun bulunmasının kendileri için iyi olacağı düşüncesiyle neşelelendiyse de, Bayan Polly'nin asık suratı, bu sevincini yarıda bıraktı. Çünkü, Bayan Polly'ye göre yeğeni, kardeşinin yapmış olduğu yanlış bir evliliğin ürünü idi. O sadece görevine düşkün birisi olduğu için, ortada kalmış olan... (Devam)
DiÄŸer Konular 01 Haziran 2013 Yorum yok
Popüler Sayfalar:
Son Ziyaretler:
CoÄŸrafya Sitesi Tarih Sitesi Matematik Sorusu