E Harfi - Türkçe Sitesi
HarfŞu anda E harfi ile başlayan içerikler görüntüleniyor.
Bu harfle başlayan toplam 33 içerik bulunuyor.
E Sözlüğü (Deyim)
Eceli gelmek : -1. İnsanın yaşamı doğal olarak sona ermek, eceli ile ölmek. -2. Doğal olmayan bir nedenle ölmek ya da öldürülmek.

Eceline susamak : Ölümüyle sonuçlanabilecek tehlikeli davranışlarda bulunmak. (Kars. Belasını aramak, ölümüne susamak.)

Ecel şerbeti içmek : Ölmek.

Ecel teri dökmek : Tehlikeli bir durum karşısında büyük korku ve kay­gı duymak; kendini ölecekmiş gibi hissetmek.

Eciş bücüş : Çirkin görünüşlü. (Kars. Çarpık çurpuk, eğri büğrü.)

Edebiyat yapmak: Bir konuda süslü, yapmacıklı boş sözler söyle­mek.

Efkâr dağıtmak : Kaygıyı, üzüntüyü, tasayı neşelenerek, eğlenerek gi­dermeye çalışmak.

Efradını cami, ağyarını mani: (esk.) "Gerekli her tür şeyi içeren, ge­reksizleri konu dışı bırakan" tanım için söylenir.

Eğri büğrü : Eğilmiş, bükülmüş; çarpık çurpuk. (Kars. Eciş bücüş.)

Ekalliyette kalmak : bk. Azınlıkta kalmak.

Ekin iti: BaÅŸÄ... (Devam)
Diğer Konular 19 Mayıs 2013 Yorum yok
Edat (İlgeç)
Cümle içinde çeÅŸitli anlam ilgileri kuran sözcüklerdir. Tek baÅŸlarına bir anlamları olmayan edatlar türdeÅŸ, görevdeÅŸ olmayan söz veya söz öbekleri arasında ilgi kurar. Kendinden önceki sözcüklerle edat öbekleri oluÅŸturur.
Bu sorunu ancak siz çözebilirsiniz.
Yarın neyle gidiyorsunuz? (Devam)
Sözcük Türleri 14 Aralık 2012 Yorum yok
Edat (ilgeç)
Tek başına bir anlamı olmayan, cümle içerisinde bulunduğu yere göre anlam ve görev kazanan sözcüklerdir.

Başlıca edatlar:

ANCAK = Sadece = Edat        

Ben ancak sen sevebilirim.

ANCAK= Ama/Fakat=Bağlaç

Eve git ancak etrafı karıştırma.

            Fakat

ANCAK = Henüz = Zaman Zarfı

Babam eve ancak gelmiÅŸti.

YALNIZ = Sadece = Edat

Bu çiçeği yalnız ona ver.

YALNIZ = Ama/Fakat = Bağlaç

Çocuklar al yalnız erken getir.

                   Fakat

Sıfat olur

O, yalnız adam diye tanınır.

        Sıf.     İs.

Zarf olur

O akşam eve yalnız gitmişti.

                      Zarf       Fill

Ä°sim olur

Yalnızım dostlarım, yalnızım yalnız.

BÄ°R, BÄ°R TEK, TEK:

Bir

Bir tek = Sadece = EDAT

Tek

Gönlüm tek seninle mesut.

Bu kalp bir senin için çarpar.

SADECE: Daima edattır.

Annem sadece onunla anla... (Devam)
DiÄŸer Konular 12 Nisan 2013 Yorum yok
Edat Tümleci
Neden, araç, birliktelik vb. ilgiler kuran edat gruplarına denir. edat tümleçleri aslında birer zarf tümlecidir.
ÖRNEKLER:
1. Onun da Koca Yusuf gibi, sırtı yere gelmemişti.
2. Çocuk, bilgisayarı ile hava atıyordu. (Devam)
Cümlede Öğe 30 Kasım 2012 Yorum yok
Edat Tümleci
EDAT TÃœMLECÄ°

Yüklemin anlamını araç, birliktelik, Özgülük gibi ilgiler kurarak tamamlayan tümleçlerdir.

"ile" ve "için" sözcükleri kendinden Önceki sözcüklerle birleşerek edat tümleci oluşturur.

- Ankara'dan uçakla döndük. (Araç)

- Koştuğu için yorulmuş. ( Sebep )

- Bu konuyu babamla tartıştık. ( Birliktelik ) (Devam)
DiÄŸer Konular 10 Nisan 2013 Yorum yok
Edebiyat-ı Cedide (Servet-i Fünun)
Tanzimat'ın ikinci döneminin olduğu gibi Servet-i Fünun edebiyatının yaşadığı toplumsal ortam ll.Abdülhamit'in tahtta olduğu dönemdir. O yüzden Servet'i Fünun edebiyatı, Abdülhamit döneminin siyasal ' toplumsal koşullarının izlerini taşır. Abdülhamit dönemi, Osmanlı'nın en zor yıllarına rastlar. İçeride siyasal ve toplumsal bir çalkantı vardır. Dışta da İmparatorluğu yıkmaya yönelik çok yönlü politikalar uygulanmaktadır. Abdülhamit, önceden de sözünü ettiğimiz gibi, yenilgimizle sonuçlanan Osmanlı ' Rus Savaşı'nı gerekçe göstererek, açılışından üç ay sonra, !. Meşrutiyet Meclisi'ni feshetmiş, anayasayı da süre­siz olarak askıya almıştır. Bu, dönemin aydınalannın, sınırlı da olsa de­mokrasi umutlarının tümden yıkılışıdır. Sansür ve baskı korkunç boyutlarındadır. Dö­nemin sanatçıiarı da siyasal konulardan kaçınmış­lar, zararsız-sakıncasız konulan işlemişler, kuşku uyandıracak bi... (Devam)
Diğer Konular 22 Mayıs 2013 Yorum yok
Efsaneler
Efsane, Farsça bir sözcük olan "fesane"nin dilimizdeki karşılığıdır. Yunanca mit/mitos, ingilizce legend, Arapça ustura olarak kullanılmaktadır. GeçmiÅŸte var olduÄŸu­na inanılan, inanca ait kutsallık içeren bir tabiat hadisesinin, bir varlığın deÄŸiÅŸimindeki akıl dışı ve olaÄŸanüstü yakıştırma­lardır. Gerçek veya hayali varlıklara, yer ve olaylara ola­ğanüstü özellikler atfederek oluÅŸturulan, anlatılanın gerçek ol­duÄŸuna iliÅŸkin kesin inançla birlikte, kiÅŸinin bireysel, toplum­sal yaÅŸamını yönlendiren, geçmiÅŸle günümüz arasında in­sanın ve oluÅŸturduÄŸu kültürel yapının anlaşılmasına katkı saÄŸlayan bir türdür. Efsaneler sadece dünyanın, insanın, bitkile­rin, hayvanların yaratılışını deÄŸil, aynı zamanda âdetlerin, ku­rumların, törenlerinden ilkin nasıl ortaya çıktıklarını konu edinirler. Daha önemlisi bu âdetlerin, kurumların, ritüellerin kutsallığını, kutsal sayılan ilk zamanlara baÄ... (Devam)
Diğer Konular 16 Mayıs 2013 Yorum yok
Ek Fiil (Ek Eylem)
Ekfiil “i” fiilidir. Tek başına bir anlamı yoktur. Ekfiilin iki görevi vardır:1)Ä°sim ve isim soylu kelimelere gelerek bu kelimelerin cümlede yüklem olmasını saÄŸlar.(O iyi bir öÄŸrenciydi.) 2)ÇekimlenmiÅŸ fiillere gelerek birleÅŸik zamanlı fiiller yapar. (KoÅŸuyordum)
“-imek” fiilinin dört basit çekimi vardır.Basit çekimli durumlarda sadece isim soylu sözcüklerde bulunur.
1) Bilinen GeçmiÅŸ Zaman(idi): 
Çalışkandım (çalışkan idim), çalışkandın, çalışkandı, çalışkandık, çalışkandınız, çalışkandılar
Ekfiil sadece isme deÄŸil edata ,zamire,sıfata, tamlamalara da gelebilir. *Ä°ÅŸte tüm bunları yapan oydu. (o idi) (ekfiil zamire eklenmiÅŸtir) *Bu yaptıklarım senin içindi. (için idi) (ekfiil edata eklenmiÅŸtir)
2) ÖÄŸrenilen GeçmiÅŸ Zaman(imiÅŸ):
Ä°ÅŸçiymiÅŸim (iÅŸçi i... (Devam)
Sözcük Türleri 19 Eylül 2013 Yorum yok
Ek Nedir
Kendi başına anlamı olmayan; sözcük içinde görevi olan ses parçalarıdır. İkiye ayrılır:

a. Yapım Eki Nedir

b. Çekim Eki Nedir (Devam)
Diğer Konular 25 Mayıs 2013 Yorum yok
Ek Yanlışlığı
EK YANLIÅžLIÄžI

Cümlede kullanılan sözcüklerin aldığı ekler uygun olmalıdır aksi halde anlatım bozukluğu meyadana getirirler.

- Okulda birçok arkadaşlar edindim. (Arkadaş)

- Çok mutlu olduk sizinle yanştığıma. (Oldum).

- Olay, bu noktalara, bu yerlere gelmemesi ge­rekiyordu. (Olayın) (Devam)
DiÄŸer Konular 23 Haziran 2013 Yorum yok
Eklemeli Diller
Eklemeli diller: (Bitişken diller, Bitişimli diller, bağlantılı diller) Bu yapıdaki dillerde ad ve eylem çekimleri ile yeni kelimelerin türetilmesinde kök değişikliğe uğramaz. Kökten önce ya da kökün sonuna bazı ekler getirilerek kelime türetilmesi ya da çekimlenmesi yapılabilir. Ural-Altay dil ailesi bu yapıda bir dildir. Eklemeli diller kendi içinden baştan eklemeli diller ve sondan eklemeli diller olmak üzere iki grupta incelenebilir. Sondan Eklemeli Dillere örnek olarak Türkçemiz verilebilir. Sondan eklemeli dillere Farsça örnek olarak verilebilir.

Diğer Yapı Bakımından Diller:

Tek Heceli Diller

Çekimli Diller (Devam)
Diğer Konular 19 Mayıs 2013 Yorum yok
EleÅŸtiri
EleÅŸtiri:

Şiir, roman, film gibi bir edebiyat ya da sanat ürününün gerçek değerini (üstün veya eksik yanlarını) ortaya koymak amacıyla yazılan; tanıtma, açıklama, değerlendirme yazılarına denir.

Eleştiri yazısı yazanlara "eleştirmen" adı verilir. (Devam)
DiÄŸer Konular 08 Nisan 2013 Yorum yok
En Mutlu Çift Kimdir
EN MUTLU ÇİFT KİMDİR

CEVAP: ÂDEM İLE HAVVA'DIR

ÇÜNKÜ

1- ÂDEM'İN DE HAVVA'NIN DA KAYNANASI OLMADI.

2- ÂDEM DE HAVVA DA ALDATILMAKTAN KORKMADI.

3- ÂDEM: 'ARKADAŞLARIMLA MAÇ YAPMAYA GİDİYORUM' DİYEMEDİ.

4- HAVVA KIZ ARKADAÅžLARINI EVE TOPLAYIP AKSAMA KADAR DEDÄ°KODU YAPAMADI.

5- ÂDEM HİÇBİR ZAMAN POKER PARTİSİNE GİDİYORUM DEYİP, GECENİN BİR KÖRÜNDE EVE SARHOŞ GELEMEDİ.

6- ÂDEM HİÇ UZUN İS GÖRÜŞMELERİ İÇİN YURTDIŞINA GİDEMEDİ. GİTSE BİLE GİTTİĞİ YERDE OTEL ODASINDA KALAMADI.

7- SEVGİLİLER GÜNÜ'NÜ UNUTMAKTAN DOĞAN KAVGALAR ÇIKMADI.

8- RANDEVULARA GECİKİNCE TRAFİĞİ BAHANE EDEMEDİLER.

9- YÃœKSEK GELEN FATURALAR NEDENÄ°YLE TARTIÅžMADILAR.

10- ÖZEL GÜNLERİNDE BİRBİRLERİNİN SEVMEDİKLERİ ARKADAŞLARINI DAVET ETME GİBİ BİR İHTİMALLERİ OLMADI.

11- ÂDEM HİÇBİR ZAMAN HAVVA'YA 'SEN BU DÜNYADA GÖRDÜĞÜM EN GÜZEL KADINSIN' DERKEN YALAN SÖYLEMEDİ.

12-... (Devam)
Diğer Konular 18 Mayıs 2013 Yorum yok
Epik Åžiir
Epik Şiir: Kahramanlıkları, savaşları ve önemli bir tarih olayını anlatan şiirlerdir. Manzum destanlar da bu tür altında incelenebilir.

Örnek;

"Masaldı, dağlar, taşlar gerçekten masaldı ha,

Geçiyordu Mustafa Kemal Çamlıbel'den.

Yabanın kurdu kuşu seyrine inmişler,

Kara pençelerle, ak gagalarla.

Susmuştu yeryüzü efsaneler içinde,

Masaldı, dağlar taşlar gerçekten masaldı ha. (Devam)
DiÄŸer Konular 09 Nisan 2013 Yorum yok
Eş Anlamlı Sözcükler
EŞ ANLAMLI SÖZCÜKLER

Anlamları aynı olan farklı yazılıştaki sözcüklerdir. Türkçe bir sözcüğün, yabancı bir dilden dilimize girip yerleşen karşılığı, eşanlamlılığı yaratır. Yakın anlamlı sözcükler de eşanlamlı gibi birbirinin yerine kullanılabilir.

millet- ulus

vatan- yurt

fert- birey

süslemek- bezemek- donatmak (yakın anlamlı)

Türkçede eş anlamlı sözcükler birbirinin yerine kullanılabilir. Ancak kalıplaşmış, yerleşmiş söyleyişlerde bu her zaman mümkün olmaz. Bu nedenle Türkçe karşılığı olan bazı yabancı sözcükler dilde kullanılmaya devam etmektedir. Örneğin;

"Kalp-yürek" eş anlamlı sözcüklerdir; ancak bazı söyleyişlerde "kalp" sözcüğü "yürek" sözcüğüyle karşılanamamaktır. Bu nedenle iki sözcük de kullanılmaktadır.

- Kalp hastalığı, kalpsiz kişi,

- Kalp, kalbe karşıdır. (Devam)
Diğer Konular 08 Mayıs 2013 Yorum yok
Eş Sesli Sözcükler
EŞ SESLİ (SESTEŞ) SÖZCÜKLER

Yazılışları aynı, anlamlan farklı sözcüklere eş sesli sözcük denir.

Eş sesli sözcükler arasında anlam bağı yoktur, farklı farklı sözcüklerdir. Genelde biri isim soylu, diğeri fiil soyludur. Ancak ikisi de isim ya da fiil olan eş sesli sözcükler de vardır.

Yaz geldi, (isim)

Mektup yaz. (fiil)

Çay içtim. (İsim)

Çay kenarından geçtik, (isim)

Havuzda yüzdük, (fiil)

Koyunun derisini yüzdü, (fiil)

Sözcüklerin yan, terim ve mecaz anlamları o sözcüğün ilk anlamıyla sesteş olmaz.

- EkmeÄŸi dil, sofraya getir. (Temel) "1

- Sütten dilim yandı. (Temel)

- Ä°ki dil biliyor. (Yan ) (Devam)
DiÄŸer Konular 04 Nisan 2013 Yorum yok
EÅŸber
(Tiyatro Özeti)

Eşber, Hindistan'da Keşmir hükümdarıdır. Büyük İskender, Hindistan'ı zapt etmeğe başladığı zaman, Eşber kendi askerinin azlığına bakmadan karşı koymak ister. Kız kardeşi ve hükümdarlıkta ortağı olan Sumru, İskender'i sevdiği için, kardeşini bu fikirden caydırmağa çalışır. Eserin yüksek kahramanlık fikirlerinden ve vatanına hıyanet etmiş görünen kız kardeşini öldürmesi noktalarından bu eserle Fransız şairi Corneille'in Horace piyesi arasında benzerlik noktaları bulanlar vardır. Eser Abdülhak Hamit Tarhan'a aittiir. (Devam)
Diğer Konular 18 Mayıs 2013 Yorum yok
Esir Şehrin İnsanları
Birinci Dünya Savaşı esnasında İstanbul'daki aydınların durumunu ve işgale olan tavrını ele alır.

Ana kahramanlar; Kamil Bey, Nermin Hanım, Ayşe,Fuat Bey, Nedime Hanım, İhsan Bey, Ahmet Bey, Niyazi Ağabey, Ramiz Efendi ve Fatma Hanım'dır. 

Kâmil Bey: Abdülhamit paşalarından Selim Paşa'nın oğludur. Batılı tarzda bir eğitim görmüştür. Hayatının büyük kısmını batılı ülkelerde yaşamıştır. Osmanlı toplu­m yaşamıyla ilgili geniş bir bilgiye sahip değildir.

Nermin: Kâmil Bey'in karısıdır. Batı kültürüne hakimdir. Onun da Osmanlı yaşam tarzıyla ilgili fazlaca bir bil­gisi yoktur. Zenginliğe fazlasıyla önem verir.

Nedime Hanım: Milli Mücadeleye destek veren, cesa­retli bir bayan kahramandır. Karadayı adıyla bir gazete çıkarır. Korkusuz ve cesur bir kadın olarak öne çıkar.

Roman, İspanya'da yaşayan Kâmil Bey ve ailesinin ülke­sine dönmesiyle başlar. Yıl, 1916'dır. Osmanlı Devleti, her geç... (Devam)
DiÄŸer Konular 21 Nisan 2013 Yorum yok
Eskici
Eskici (Refik Halit Karay)

Anası ve babası ölmüş bulunan Hasan, komşu ve akrabaları­nın yardımıyla, bindiği vapurla Filistin'deki halasının yanına gidiyordu..

Halası onu "Ya habibî, ya aynî" diyerek sarılıp öptü. Tuhaf bir kokusu, İçine gömülü veren yumuşak bir göğsü vardı.

Hasan hep suskundu. Haftalarca hiç konuşmadı. Bir gün ha­lası, yoldan geçmekte olan bir eskiciyi çağırdı. Evin avlusuna sırtında çuval kaplı bir yayvan torba, elinde ufacık bir iskemle ve uzun bir demir parçası ile dağınık kıyafetli eskici ile halası ko­nuşmaya başladı.

Sonra, evde ne kadar eski ayakkabı varsa getirip önüne koy­dular. Eskici, teker teker hepsini elden geçiriyor, kimisini çivili­yor, kimisini yapıştırıyor, kimisinin bir taraflarını kesiyordu. Ağ­zındaki çiviler, Hasan'm ilgisini çekince, kendiliğinden sordu:

"Çiviler ağzına batmaz mı senin?"

MeÄŸer eskici de Ä°zmit taraflarından gelen bir Türk'mÃ... (Devam)
DiÄŸer Konular 23 Nisan 2013 Yorum yok
Eskicinin Oğulları
Bir ailenin dramı ve top­lumsal koşulların aile üzerindeki olumsuz etkilerinin anlatıldığı Eskicinin Oğulları adlı bu roman 1962'de yayınlanmıştır. Bu ailenin bu şartlarda yaşama nedenleri ve ezilmişlikleri sorgulanarak ele alınır.

Eskicinin Oğulları Kahramanları (Kişileri):

Ali: Eskici babanın çok sevdiği küçük oğludur. Çalışkan, hırslı bir çocuktur.

Eskici: Zengin bir ailenin çocuğuyken tüm varlığını kay­betmiş, savaş yıllarında da ayağından sakat kalmış bir adamdır.

Mehmet: Eskicinin büyük oğludur. O da çalışkan, hırslı, olgun bir çocuktur.

 Eskicinin Oğulları Özeti:

Eskicinin, oğulları Ali ve Mehmet ile birlikte ayakkabı tamiri yapan bir ayakkabıcı dükkanı vardır. Eskici, zamanında zengin bir ailenin çocuğu olduğu için rahat bir hayat yaşamıştır, ayakkabı tamirciliğinden elde ettiği para onu hiç memnun et­memektedir.

Bir gün, tam karşısına aynı işi yapan bir başka... (Devam)
DiÄŸer Konular 29 Mart 2013 Yorum yok
Toplam 2 sayfa, 1. sayfadasın: 1, 2, Sonraki
Son Ziyaretler:
CoÄŸrafya Sitesi Tarih Sitesi Matematik Sorusu