Milli ÅŸair unvanı verilen Mehmet Emin Yurdakul'un Türk ÅŸiirinde açtığı çığırı Ahmet Hikmet MüftüoÄŸlu ÇaÄŸlayanlar'da hikayeleriyle devam ettirmiÅŸtir. Yazar, bu eserdeki hikayeleÂrinde Türk destanlarından, tarihinden, faydalanmış; Trablus, Balkan, I. Dünya savaÅŸlarında yaÅŸanan olayları anlatmıştır. Ahmet Hikmet MüftüoÄŸlu'nun  1922'de yayınlanan ÇaÄŸlayanlar adlı kitabı 18 parçadan ibarettir. Milli edebiyatımız içinde uyandırdığı milliyetçilik duygularıyla çok önemli bir yere sahiptir. ÇaÄŸlayanlar hikayelerindeki kahramanların isimleri ÅŸunlardır: Alparslan Masalı, Yarayı Kanatan, Ãœzümcü, Sümbül Kokusu, Ä°nci, Yakarış, Bekir ile Tekir, AyÅŸe Kızla Vato, MaviÅŸ.
Çağlayanlar Kitabının Özeti
Sümbül Kokusu
Pazar günü, Budapeşte Darülfünunu Tabiiyyat şubesinde öğrenim gören Hüseyin Arif, Macaristan'ın dar sokaklarından birinin kasvetli, dar evlerinden birinde, gazete okumaktadır. Gazetede Çanakka... (Devam)
Bu romanda idealist bir aydın ve öğretÂmen olan Feride'nin kiÅŸiliÄŸinde, yeni bir kadın tipini yaratmak istemiÅŸtir ReÅŸat Nuri Güntekin. ÇalıkuÅŸu, Anadolu'ya bilinçli eÄŸilen ilk romandır, istanbullu genç bir kız FeriÂde'nin Anadolu'nun çeÅŸitli yerlerinde öğretmenlik yapması, Cumhuriyet kızlarını öğretmenliÄŸe özenÂdirmiÅŸtir. Roman günlük konuÅŸma diliyle yazılmıştır. Rahat bir anlatım kullanılmıştır. Teyzesince yetiÅŸtirilen Feride, bir Fransız okuÂlunda okumaktadır. Bu arada teyzesinin oÄŸlu Kamuran'la birbirlerini severek niÅŸanlanırlar. Fakat, niÅŸanlısının baÅŸka bir iliÅŸkisini öğrenir. Öğretmenlik için baÅŸvurarak Ä°stanbul'u terkeder. Anadolu'nun çeÅŸitli yerlerinde görev yaparken güzelliÄŸi, dedikodulara neden olur. KuÅŸadası'nda karşılaÅŸtığı Doktor Hayrullah Bey'le kağıt üzerinde evlenir. Gerçekte baba-kız iliÅŸkisi söz konusudur. Feride'nin günlüğüÂnü bulan Hayrullah Bey, ölümünden sonra Feride'ye t... (Devam)
Özellikle de Çankaya isimli eserinde Falih Rıfkı Atay, Atatürk'ün hayatını ve inkılapları çok güzel bir Türkçeyle anlatmıştır. Bu eser sayesinde hem Atatürk'ün hayatı ve inkılapları gün yüÂzüne çıkarılmış, hem de yakın dönem Türk siyasi hayatına ışık tutulmuÅŸtur. Eseri önemli kılan unsurlardan birisi de AtaÂtürk'ü çok yakından tanıyan biri tarafından kaleme alınmış -olmasıdır. DiÄŸer taraftan kullanılan dilin akıcılığı ve yazarın döneme ait bütün gerçekleri samimi bir ÅŸekilde anlatması da eserin kıymetini artıran özelliklerdendir. Yazar, Atatürk'ü yaÂkından tanıdığı için Atatürk hakkındaki baÅŸka yerde bulamaÂyacağımız özel ve kıymetli bilgiler eserde bulunabilmektedir.
Eser üç ana bölümde ele alınabilir. Birinci bölüm AtaÂtürk'ün doÄŸumu ve tarih sanhnesine çıkana kadarki dönemi içine alır: 1881-1908 bölümünde Atatürk'ün çocukluk ve gençliÄŸi: 1908-1914 bölümünde MeÅŸrut... (Devam)
Yazarın en uzun eseri olan Çanlar Kimin İçin Çalıyor, İspanya iç savaşı esnasında faşistlerle çarpışan bir Amerikalıyı ele almaktadır. Özgürlüğün evrenselliği eserin ana düşüncesini oluşturmaktadır.
Çanlar Kimin İçin Çalıyor Özeti:
Robert, köprüyü uçurmakla görevlendirilmiÅŸ bir askerdir. DaÄŸlardaki çete üyeleri ona yardım edecektir. Anselmo, Robert'e bu konuda klavuzluk etmektedir. Birlikte çete reisi Pablo'ya giderler. Ondan yardım istemektedir Robert. Pablo, esÂkiden pek çok faaliyette bulunmasına raÄŸmen ÅŸimdi yardım etmek istememektedir. Artık ölümden korkmaktadır. Onun bulunduÄŸu bu topraklarda köprü uçurulmasına izin vermeyeÂceÄŸini söyler. Robert yukarıdan gelen emirin böyle olduÄŸunu anlatır. Robert iÅŸlerin ÅŸimdiden kötü gittiÄŸini düşünmektedir.
Pablo'nun maÄŸarasına gelirler. MaÄŸarada Pablo'nun a-damlan ve karısı ile bir kız vardır. Adamların pek çoÄŸu ÇinÂgene'dir ... (Devam)
Sözcüklerde anlam deÄŸiÅŸikliÄŸi yapmayan, cümledeki görevlerine göre onları ÅŸekillendiren eklere çekim ekleri denir. Sözcüğe yapım eklerinÂden sonra getirilir. Çekim ekleri iki ana grupta ele alınabilir:
Çekimli diller (Bükümlü dil de denilmektedir) : Bu yapıdaki dillerde, çekim esnasında ve yeni kelimeler yapılırken sözcük kökleri çoğunlukla değişir ve bambaşka biçime gelir. Ekler sözüğün önüne, ortasına ya da sonuna getirilebilir. Bazı dillerde de sözcük kökü ile yeni sözcük veya sözcük çekimi arasında her zaman açık bir bağ, ilgiyi gösteren bir belirti vardır. Sözcük kökündeki asli sesler yeni türetilen sözcükte hep aynı biçimde kalırlar. Hint-Avrupa dilleri ve Sami dilleri dilleri Çekimli diller kategorisinde ele alınırlar.
Bu eser, Kemal BilbaÅŸar'ın üçüncü romanı olan Cemo konusunu DoÄŸu Anadolu bölgesindeki hayattan almaktadır. Yer yer destan havası hissedilen roman, bir kitle hikâyesini anlatmakÂtadır. DoÄŸu Anadolu'daki aÄŸalık sistemi, etnik gruplar, siyasi geliÅŸmeler ve kadın erkek iliÅŸkileri yerel bir üslupla ortaya konmuÅŸtur. Romanda halk dili romanın akıcılığını ve gerçekÂçiliÄŸini artırması bakımından önemli bir yer tutar.
Cemo Kahramanları (Kişileri):
Cemo: DoÄŸu Anadolu'da yaÅŸayan bir Zaza kızıdır. AnÂnesi küçükken öldüğü için babası yetiÅŸtirmiÅŸtir. Yabani ÅŸartlar ve doÄŸa içinde babasının verdiÄŸi eÄŸitim onun çelik gibi kuvÂvetli ve cesur olmasını saÄŸlamıştır. Aynı zamanda çok güzel bir kızdır.
Cano: Cemo'nun babasıdır. Åžeyh Sait isyanını bastırmaÂda etkin bir ro! oynayan, cesur, kuvvetli, sözü geçen bir köyÂlüdür.
Kevi: Bir bey kızıdır. Cano'nun karısı olur. Fakat Ä°kinci Ã... (Devam)
Servet-i Fünun şiirinin Tevfik Fikret' ten sonra ikinci önemli şairidir. Sanatının ilk dönemlerinde Tanzimatın ikinci dönem santçılarının etkisinde şiirler yazmış, tıp eğitimi
için gittiÄŸi Fransa'da sembolizm ve parnasizm akımlarını tanımıştır. Edebiyatımızda sembolizmin öncülerinden olan sanatçı "sanat İçin sanat" görüşüne baÄŸlı kalmış, aruzu da baÅŸarıyla kullanmıştır. Cenap Åžahabettin, ÅŸiirlerini yeni mecazlarla Arapça ' Farsça sözÂcüklerle kurmuÅŸ; müzikaliteye, sembolizm akımın gereÄŸi olarak önem vermiÅŸtir. Dilde sadeleÅŸmeye karşı olan tutumunu yaÅŸaÂmının sonuna kadar sürmüştür. "Elhan-ı Åžita" ÅŸiirinde karın yağışındaki müzikselliÄŸi vermek istemiÅŸ; kışın sessizlik ve mutluluÄŸuÂnu dile getirirken geniÅŸ doÄŸa betimlemeleri de yapÂmıştır. Düzyazı alanında da yapıtları vardır.
Eserlerini Kırgızca ve Rusça olarak kaleme alan Cengiz AytmaÂtov, eserlerinde Kırgızların gelenek ve göreneklerini, savaÅŸ yılÂlarında halkın çektiÄŸi zorlukları, aÅŸk, dostluk gibi konulan iÅŸÂlemiÅŸtir. Eserleri yüz elliden fazla dile çevrilmiÅŸtir. Aytmatov, 1958'de Kırgız Yazarlar BirliÄŸi Prezidyumu üyeliÄŸine, 1962'de Kırgız Sinematografi İşçileri BirliÄŸi Birinci SekreterliÄŸine, 1966'da SSCB Yüksek Sovyet'i üyeliÄŸine, 1967'de SSCB Yazarlar BirliÄŸi Yürütme Kurulu üyeliÄŸine geÂtirilmiÅŸtir. Åžu anda milletvekilliÄŸi ve büyük elçilik yapmaktadır.... (Devam)
1920 yılında Kırım'ın KızıltaÅŸ köyünde dünyaya gelmiÅŸÂtir. Çocukluk yılları, savaÅŸ, deprem, yoksulluk ve eziyet içinde geçmiÅŸtir. Özellikle Rus emperyalizminin zulmü altında yaÅŸaÂmak zorunda kalmıştır. Kırım Pedogoji Enstitüsü'nde iki yıl öğÂrenim görmüştür. Okulu bitmeden ikinci Dünya Savaşı dolaÂyısıyla askere alınmıştır. Almanlara esir düşmüştür. Londra'da yaÅŸamaktadır. Cengiz DaÄŸcı, romanlarında Kırım Türklerinin çektiÄŸi zulümleri anlatmaktadır.
Başlıca eserleri şunlardır: Ölüm ve Korku Günleri, Onlar da İnsandı, O Topraklar Bizimdi, Genç Temuçin, Üşüyen Sokak, Korkunç Yıllar. (Devam)
Türk edebiyatının yazılan ilk tarihi romanı kabul edilir (1880). Namık Kemal, romanın konusunda "Osmanlı Tarihi"nden yararlanılmıştır. "Cezmi" romanındaki olaylar XVI. yüzyılda yaşanır. Cezmi cesur bir sipahi aynı zamanda çok bilgili bir şairdir de. Cezmi çok yakışıklıdır. Ciritte, atlı sporda ustadır. Namık Kemal, Cezmi'de kendi gençliğini anlatıyor gibidir. Roman İstanbul'da başlar. Azerbaycan'da, İran'da, Sah Tahmasb'in oğlu Mehet Hudabende, şahlık tahtında, eşi Şehriyar, kız kardeşi Perihan, Sah'ın kör oluşundan da faydalanarak, siyasette, devlet işlerinde sözü geçer kişilerdir. İran'la Osmanlı Devleti arasında savaş başlar. Cezmi, bu savaşa gönüllü olarak katılır. Adil Giray'la bu savaşta tanışır. İran ordusu perişan edilir. Birçok yerler ele geçirilir. Gazi Giray, kardeşi Adil Giray esir düşerler. Romanın önemli bölümleri, İran sarayında, Adil Giray, Perihan ve Şehriyar'ın çevresinde geçer. Bu iki ... (Devam)
En çok okunan ve sevilen Ä°ngiliz yazarlardan biridir. 1812'de doÄŸmuÅŸtur. Ekonomik sıkıntılar sebebiyle çocuk yaÅŸlardan beri çalışmak zorunÂda kalmıştır. Bu sıkıntılar, onun yazarlığını oldukça fazla etkileÂmiÅŸtir. Yazdığı eserleri birçok dile çevrilmiÅŸtir. Hayattayken çok ünlü olmuÅŸtur. Charles Dickens, yaÅŸamı boyunca köleliÄŸe karşı koymuÅŸtur. 1870'te ölmüştür.
Roman kahramanları sıradan ancak belirgin tiplerdir. Ruh yapıları karmaşık deÄŸildir. ÇocukluÂÄŸundan beri yoksul yaÅŸamlarına tanık olduÄŸu inÂsanları anlatır. Toplumsal sorunları, yoksulluÄŸu vurgulamakla birlikte, bunların nedenlerine inmeÂmiÅŸtir.
Eserleri: Amerika Notları, Oliver Twist, Büyük Ümitler, Zor Zamanlar'dır. (Devam)
Bu kitap, Necip Fazıl'ın ÅŸiirlerini topladığı eserdir. Åžairin bütün ÅŸiirlerinin bir arada toplanmış olması Necip Fazıl'ın edebi kiÅŸiliÄŸindeki deÄŸiÅŸimleri görmeyi saÄŸlamaktadır. Necip Fazıl Kısakürek, eserinde ÅŸiirlerini konularına göre sıralamıştır. Edebiyatımızın en çok okunan ÅŸiir kitaplarından biri olan Çile'deki konu baÅŸlıklarÂdan bazıları ÅŸunlardır: Allah, Ä°nsan, Kahramanlar, Dava ve Cemiyet.
Kitapta; Allah Sevgisi, Dîn, Vatan, PadiÅŸah, Osmanlı BayraÂğı, Anne Sevgisi, Horoz ile Ä°nci, ErtuÄŸrul'un Büyüklüğü, Ä°yilik-DoÄŸruluk, Mithat PaÅŸa, Çiftçinin Nasihati, Millet Åžarkısı, Bahar, Kelebek, Kış, Çiftçiler, Fukarayı Seviniz, Tilkinin Vaadi, Çalışmak Sonra Oyun, Namık Kemal, Yıldızlar, Muhtar Bey, Ahlâk, DenizÂler baÅŸlıklı yirmi dört tane ÅŸiir yer almaktadır.
Şiirlerde amaç çocuklara, bilgi vermek, eğitmektir.
Ä°lk ÅŸiirde, "Allah sevgisi":
"Kim çıkarır sabahleyin
erkenden, Dünyamıza ışık
veren güneşi? Gece vakti
denizlere serpilen, Ay doÄŸuyor,
kim yapıyor bu işi?"
Dizeleriyle başlayıp, kırlardan, kuşlara kadar bütün canlı ve Sansız varlıkların bir yaratıcısının olduğu ve bu yaradana karşı bir sevgi beslenmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
İkinci şiirde, "Din ve Kur'an'dan bahsedilmekte, dinsiz yaşanamayacağı, İslamiyetin en yüce din olduğu belirtilmektedir:
1923 yılı yeni Türkiye'nin kuruluşudur. Aydınlarımız, devlet adamlarımız ve yazarlarımız artık tarihimizde artık yeni bir dönemin başlatılması gerektiğine inanmışlar. Bu yüzden de 1923'te başlayan bu yeni oluşum edebiyatımızı da etkilemiştir. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatını iki ana dönem içinde incelemek mümkündür.
- 1923- 1940 arası dönem
- 1940 sonrası dönem ( Son dönem)
1923- 1940 arası döneminin özellikleri:
1. Dili sadeleştirme düşüncesinden dolayı konuşma dili ile yazı dili arasındaki fark ortadan kalkmaya başladı.
2. Eğitim ve öğretimin yaygınlaşmasıyla okur yazar oranı arttı.
3. Milli Edebiyat döneminde başlayan Anadolu'ya yöneliş hız kazandı.
4. Hece ölçüsünü kullanmaya başladılar.
5. Halkın dertlerini, problemlerini ve Anadolu'nun güzelliklerini işlediler.
6. Anadolu efsanelerinden, masallarından ve mitolojiden yararlandılar.
7. Halk arasında yaşayan her türlü ... (Devam)