C Harfi - Türkçe Sitesi
HarfŞu anda C harfi ile başlayan içerikler görüntüleniyor.
Bu harfle başlayan toplam 32 içerik bulunuyor.
C ' Ç Sözlüğü (Deyim)
C

Cadı kazanı: Alabildiğine dedikodu yapılan, fesat kurulan yer, ortam. Caka satmak : Gösteriş yapmak, büyüktük taslamak ; çalım satmak.

Cami yıkılmış ama mihrabı yerinde : Yaşlanmış ama eski güzelliğini

pek yıtirmemiş kadın İçin söylenir.

Can acısı: Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı, ağrı.

Can afacak (can alıcı) (yer, nokta) : Bir konunun ya da şeyin en

önemli noktası (yeri).

Can almak : Ölüme yol açmak, öldürmek.

Can atmak (bir ÅŸeye, bir ÅŸey yapmaya) : Onu elde etmeyi, herhangi

bir duruma kavuşmayı çok istemek.

Cana can katmak : İnsanın dinçliğini, neşesini artırmak, yaşamayı da­ha çekici duruma getirmek. Cana kastetmek : bk. Canına kastetmek. Cana kıymak : bk. Cantna kıymak.

Cana yakın : -1. Sevimli, içten, sokulgan kimse. -2. Şirin, gönül okşayı­cı şeyler için kullanılır.

Can benim, çıksın elin canı: "Ben sağlığıma, sahip olduğum şeylere düşkün... (Devam)
DiÄŸer Konular 23 Mart 2013 1 yorum
Çağlayanlar
Milli şair unvanı verilen Mehmet Emin Yurdakul'un Türk şiirinde açtığı çığırı Ahmet Hikmet Müftüoğlu Çağlayanlar'da hikayeleriyle devam ettirmiştir. Yazar, bu eserdeki hikayele­rinde Türk destanlarından, tarihinden, faydalanmış; Trablus, Balkan, I. Dünya savaşlarında yaşanan olayları anlatmıştır. Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun  1922'de yayınlanan Çağlayanlar adlı kitabı 18 parçadan ibarettir. Milli edebiyatımız içinde uyandırdığı milliyetçilik duygularıyla çok önemli bir yere sahiptir. Çağlayanlar hikayelerindeki kahramanların isimleri şunlardır: Alparslan Masalı, Yarayı Kanatan, Üzümcü, Sümbül Kokusu, İnci, Yakarış, Bekir ile Tekir, Ayşe Kızla Vato, Maviş.

Çağlayanlar Kitabının Özeti

Sümbül Kokusu

Pazar günü, Budapeşte Darülfünunu Tabiiyyat şubesinde öğrenim gören Hüseyin Arif, Macaristan'ın dar sokaklarından birinin kasvetli, dar evlerinden birinde, gazete okumaktadır. Gazetede Çanakka... (Devam)
DiÄŸer Konular 04 Nisan 2013 Yorum yok
Cahit Sıtkı Tarancı
1910-1956 yılları arasında yaşamıştır. Galatasaray Lise­si'nden sonra Mülkiye Mektebi'ndeki yüksek öğrenimini ta­mamlamak için Paris'e gitmiştir. İkinci Dünya Savaşı çıkınca geri dönmüştür. Yazdığı Otuz Beş Yaş şiiriyle 1946 CHP Şiir Yarışması'nda birincilik kazanmıştır. Türk edebiyatında şiiri en çok ciddiye alan şairlerdendir. Şiir dışındaki türlerle uğraş­maktan kaçınmıştır. Ölüm gerçeği, korkusu, hayat, anlık mut­luluklar, yalnızlık Cahit Sıtkı'nın şiirlerinin ana temasını oluşturur.

Cahit Sıtkı Tarancı, şiirlerinde kelimelerin istifine çok önem verir. Halk kültüründen gelen unsurları, tekerlemeleri, deyimleri, masalları şiirin kurgusunda kullanır.

Romantizmin ve sembolizmin etkisine kalmıştır. Şiirlerinde ölüm korkusunu ve acısını doğanın ve sevginin güzelliğini, sıcaklığını dile getirmiştir. Şiirini ölüm yaşam ve geçmiş ' şimdi karşıtlarıyla besle­yen sanatçı... (Devam)
DiÄŸer Konular 23 Mart 2013 Yorum yok
Çalıkuşu
Bu romanda idealist bir aydın ve öğret­men olan Feride'nin kişiliğinde, yeni bir kadın tipini yaratmak istemiştir Reşat Nuri Güntekin. Çalıkuşu, Anadolu'ya bilinçli eğilen ilk romandır, istanbullu genç bir kız Feri­de'nin Anadolu'nun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yapması, Cumhuriyet kızlarını öğretmenliğe özen­dirmiştir. Roman günlük konuşma diliyle yazılmıştır. Rahat bir anlatım kullanılmıştır. Teyzesince yetiştirilen Feride, bir Fransız oku­lunda okumaktadır. Bu arada teyzesinin oğlu Kamuran'la birbirlerini severek nişanlanırlar. Fakat, nişanlısının başka bir ilişkisini öğrenir. Öğretmenlik için başvurarak İstanbul'u terkeder. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde görev yaparken güzelliği, dedikodulara neden olur. Kuşadası'nda karşılaştığı Doktor Hayrullah Bey'le kağıt üzerinde evlenir. Gerçekte baba-kız ilişkisi söz konusudur. Feride'nin günlüğü­nü bulan Hayrullah Bey, ölümünden sonra Feride'ye t... (Devam)
DiÄŸer Konular 30 Mart 2013 Yorum yok
Çankaya
Özellikle de Çankaya isimli eserinde Falih Rıfkı Atay,  Atatürk'ün hayatını ve inkılapları çok güzel bir Türkçeyle anlatmıştır. Bu eser sayesinde hem Atatürk'ün hayatı ve inkılapları gün yü­züne çıkarılmış, hem de yakın dönem Türk siyasi hayatına ışık tutulmuştur. Eseri önemli kılan unsurlardan birisi de Ata­türk'ü çok yakından tanıyan biri tarafından kaleme alınmış -olmasıdır. Diğer taraftan kullanılan dilin akıcılığı ve yazarın döneme ait bütün gerçekleri samimi bir şekilde anlatması da eserin kıymetini artıran özelliklerdendir. Yazar, Atatürk'ü ya­kından tanıdığı için Atatürk hakkındaki başka yerde bulama­yacağımız özel ve kıymetli bilgiler eserde bulunabilmektedir.

Eser üç ana bölümde ele alınabilir. Birinci bölüm Ata­türk'ün doğumu ve tarih sanhnesine çıkana kadarki dönemi içine alır: 1881-1908 bölümünde Atatürk'ün çocukluk ve gençliği: 1908-1914 bölümünde Meşrut... (Devam)
DiÄŸer Konular 30 Haziran 2013 Yorum yok
Çanlar Kimin İçin Çalıyor
 Eser Hakkında:

Yazarın en uzun eseri olan Çanlar Kimin İçin Çalıyor, İspanya iç savaşı esnasında faşistlerle çarpışan bir Amerikalıyı ele almaktadır. Özgürlüğün evrenselliği eserin ana düşüncesini oluşturmaktadır.

Çanlar Kimin İçin Çalıyor Özeti:

Robert, köprüyü uçurmakla görevlendirilmiş bir askerdir. Dağlardaki çete üyeleri ona yardım edecektir. Anselmo, Robert'e bu konuda klavuzluk etmektedir. Birlikte çete reisi Pablo'ya giderler. Ondan yardım istemektedir Robert. Pablo, es­kiden pek çok faaliyette bulunmasına rağmen şimdi yardım etmek istememektedir. Artık ölümden korkmaktadır. Onun bulunduğu bu topraklarda köprü uçurulmasına izin vermeye­ceğini söyler. Robert yukarıdan gelen emirin böyle olduğunu anlatır. Robert işlerin şimdiden kötü gittiğini düşünmektedir.

Pablo'nun mağarasına gelirler. Mağarada Pablo'nun a-damlan ve karısı ile bir kız vardır. Adamların pek çoğu Çin­gene'dir ... (Devam)
DiÄŸer Konular 02 Haziran 2013 Yorum yok
Çatı Uyuşmazlığı
ÇATI UYUŞMAZLIĞI

Cümlede kullanılan çatılar birbirine uyum sağlamak zorundadır ve sözcükler gereksiz çatı eki almamalıdır.

Ben estetikçinin doktorlarla çalışılmasını öneriyorum, (çalışmasını)

Ayrıntıları incelediğim zaman bazı aksaklıklar görülüyor. (İncelendiği) (Devam)
DiÄŸer Konular 21 Nisan 2013 Yorum yok
Çekim Eki Nedir
Sözcüklerde anlam değişikliği yapmayan, cümledeki görevlerine göre onları şekillendiren eklere çekim ekleri denir. Sözcüğe yapım eklerin­den sonra getirilir. Çekim ekleri iki ana grupta ele alınabilir:

1. İsim (Ad) Çekim Ekleri

2. Fiil (Eylem) Çekim Ekleri (Devam)
Diğer Konular 10 Mayıs 2013 Yorum yok
Çekimli Diller
Çekimli diller (Bükümlü dil de denilmektedir) : Bu yapıdaki dillerde, çekim esnasında ve yeni kelimeler yapılırken sözcük kökleri çoğunlukla değişir ve bambaşka biçime gelir. Ekler sözüğün önüne, ortasına ya da sonuna getirilebilir. Bazı dillerde de sözcük kökü ile yeni sözcük veya sözcük çekimi arasında her zaman açık bir bağ, ilgiyi gösteren bir belirti vardır. Sözcük kökündeki asli sesler yeni türetilen sözcükte hep aynı biçimde kalırlar. Hint-Avrupa dilleri ve Sami dilleri dilleri Çekimli diller kategorisinde ele alınırlar.

Diğer Yapı Bakımından Diller:

Tek Heceli Diller

Eklemeli Diller (Devam)
Diğer Konular 20 Mayıs 2013 Yorum yok
Cemil Meriç
Yazar, kendisini "Yazar ve hocayım. Başlıca İşim düşünmek ve düşündüklerimi cemiyete sunmaktır." diye ta­nıtmaktadır. 1916'da Hatay'da doğmuştur. Cemil Meriç, Fransız eğitim sistemi uy­gulayan Antakya Sultanisi'nde öğrenim görmüştür. Tercüme bürosunda çalışmıştır. İlkokul öğretmenliği, nahiye müdürlü­ğü yapmıştır. İstanbul'a gidiş gelişlerinde Nazım Hikmet gibi sosyalistlerle diyaloga geçmiştir. Hatay hükümetini devirme suçu nedeniyle hapis yatmıştır. 1940'ta İstanbul Üniversitesi'nde Fransız Dili ve Edebiyatı okumuştur. İstanbul Üniversi­tesi'nde okutmanlık yapmıştır. 1955 yılında gözleri görmeme­ye başlamıştır. Çalışma ve okumaları körlüğüne rağmen hızla devam ermiştir. 1984'te beyin kanamasından ölmüştür.

Baş­lıca Eserleri: Hind Edebiyatı, Ümrandan Uygarlığa, Bu Ülke, Kırk Am­bar, Kültürden İrfana, Işık Doğudan Gelir'dir. (Devam)
DiÄŸer Konular 05 Nisan 2013 Yorum yok
Cemo
Eser Hakkında:

Bu eser, Kemal Bilbaşar'ın üçüncü romanı olan Cemo konusunu Doğu Anadolu bölgesindeki hayattan almaktadır. Yer yer destan havası hissedilen roman, bir kitle hikâyesini anlatmak­tadır. Doğu Anadolu'daki ağalık sistemi, etnik gruplar, siyasi gelişmeler ve kadın erkek ilişkileri yerel bir üslupla ortaya konmuştur. Romanda halk dili romanın akıcılığını ve gerçek­çiliğini artırması bakımından önemli bir yer tutar.

Cemo Kahramanları (Kişileri):

Cemo: Doğu Anadolu'da yaşayan bir Zaza kızıdır. An­nesi küçükken öldüğü için babası yetiştirmiştir. Yabani şartlar ve doğa içinde babasının verdiği eğitim onun çelik gibi kuv­vetli ve cesur olmasını sağlamıştır. Aynı zamanda çok güzel bir kızdır.

Cano: Cemo'nun babasıdır. Şeyh Sait isyanını bastırma­da etkin bir ro! oynayan, cesur, kuvvetli, sözü geçen bir köy­lüdür.

Kevi: Bir bey kızıdır. Cano'nun karısı olur. Fakat Ä°kinci Ã... (Devam)
DiÄŸer Konular 23 Haziran 2013 Yorum yok
Cenap Åžahabettin
Servet-i Fünun şiirinin Tevfik Fikret' ten sonra ikinci önemli şairidir. Sanatının ilk dönemlerinde Tanzimatın ikinci dönem santçılarının etkisinde şiirler yazmış, tıp eğitimi

için gittiği Fransa'da sembolizm ve parnasizm akımlarını tanımıştır. Edebiyatımızda sembolizmin öncülerinden olan sanatçı "sanat İçin sanat" görüşüne bağlı kalmış, aruzu da başarıyla kullanmıştır. Cenap Şahabettin, şiirlerini yeni mecazlarla Arapça ' Farsça söz­cüklerle kurmuş; müzikaliteye, sembolizm akımın gereği olarak önem vermiştir. Dilde sadeleşmeye karşı olan tutumunu yaşa­mının sonuna kadar sürmüştür. "Elhan-ı Şita" şiirinde karın yağışındaki müzikselliği vermek istemiş; kışın sessizlik ve mutluluğu­nu dile getirirken geniş doğa betimlemeleri de yap­mıştır. Düzyazı alanında da yapıtları vardır.

Cenap Åžahabettin'in Eserleri:

Evrak-ı Eyyam, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh (makale); Tiryaki Sözleri ( ö... (Devam)
DiÄŸer Konular 21 Nisan 2013 Yorum yok
Cengiz Aytmatov
12 Aralık 1928'de Kırgızistan'ın Talaş eyaletine bağlı Şe­ker köyünde doğmuştur. Bişkek'te veteriner fakültesini ta­mamlamıştır. 1952'de yazı hayatına atılmıştır. 1959'da Kırgız Pravdası gazetesinde muhabir olmuştur. 1962 yılında Dağlar ve Steplerden Masallar adlı öykü ile büyük ün kazanmıştır. 1963 yılında kitap, Lenin Ödülü'ne layık görülmüştür.

Eserlerini Kırgızca ve Rusça olarak kaleme alan Cengiz Aytma­tov, eserlerinde Kırgızların gelenek ve göreneklerini, savaş yıl­larında halkın çektiği zorlukları, aşk, dostluk gibi konulan iş­lemiştir. Eserleri yüz elliden fazla dile çevrilmiştir. Aytmatov, 1958'de Kırgız Yazarlar Birliği Prezidyumu üyeliğine, 1962'de Kırgız Sinematografi İşçileri Birliği Birinci Sekreterliğine, 1966'da SSCB Yüksek Sovyet'i üyeliğine, 1967'de SSCB Yazarlar Birliği Yürütme Kurulu üyeliğine ge­tirilmiştir. Şu anda milletvekilliği ve büyük elçilik yapmaktadır.... (Devam)
DiÄŸer Konular 09 Haziran 2013 Yorum yok
Cengiz Dağcı
1920 yılında Kırım'ın Kızıltaş köyünde dünyaya gelmiş­tir. Çocukluk yılları, savaş, deprem, yoksulluk ve eziyet içinde geçmiştir. Özellikle Rus emperyalizminin zulmü altında yaşa­mak zorunda kalmıştır. Kırım Pedogoji Enstitüsü'nde iki yıl öğ­renim görmüştür. Okulu bitmeden ikinci Dünya Savaşı dola­yısıyla askere alınmıştır. Almanlara esir düşmüştür. Londra'da yaşamaktadır. Cengiz Dağcı, romanlarında Kırım Türklerinin çektiği zulümleri anlatmaktadır.

Başlıca eserleri şunlardır: Ölüm ve Korku Günleri, Onlar da İnsandı, O Topraklar Bizimdi, Genç Temuçin, Üşüyen Sokak, Korkunç Yıllar. (Devam)
Diğer Konular 16 Mayıs 2013 Yorum yok
Cezmi
Türk edebiyatının yazılan ilk tarihi romanı kabul edilir (1880). Namık Kemal, romanın konusunda "Osmanlı Tarihi"nden yararlanılmıştır. "Cezmi" romanındaki olaylar XVI. yüzyılda yaşanır. Cezmi cesur bir sipahi aynı zamanda çok bilgili bir şairdir de. Cezmi çok yakışıklıdır. Ciritte, atlı sporda ustadır. Namık Kemal, Cezmi'de kendi gençliğini anlatıyor gibidir. Roman İstanbul'da başlar. Azerbaycan'da, İran'da, Sah Tahmasb'in oğlu Mehet Hudabende, şahlık tahtında, eşi Şehriyar, kız kardeşi Perihan, Sah'ın kör oluşundan da faydalanarak, siyasette, devlet işlerinde sözü geçer kişilerdir. İran'la Osmanlı Devleti arasında savaş başlar. Cezmi, bu savaşa gönüllü olarak katılır. Adil Giray'la bu savaşta tanışır. İran ordusu perişan edilir. Birçok yerler ele geçirilir. Gazi Giray, kardeşi Adil Giray esir düşerler. Romanın önemli bölümleri, İran sarayında, Adil Giray, Perihan ve Şehriyar'ın çevresinde geçer. Bu iki ... (Devam)
Diğer Konular 26 Mayıs 2013 Yorum yok
Charles Dickens
CHARLES DÄ°CKENS (1812-1870 )

En çok okunan ve sevilen İngiliz yazarlardan biridir. 1812'de doğmuştur. Ekonomik sıkıntılar sebebiyle çocuk yaşlardan beri çalışmak zorun­da kalmıştır. Bu sıkıntılar, onun yazarlığını oldukça fazla etkile­miştir. Yazdığı eserleri birçok dile çevrilmiştir. Hayattayken çok ünlü olmuştur. Charles Dickens, yaşamı boyunca köleliğe karşı koymuştur. 1870'te ölmüştür.

Roman kahramanları sıradan ancak belirgin tiplerdir. Ruh yapıları karmaşık değildir. Çocuklu­ğundan beri yoksul yaşamlarına tanık olduğu in­sanları anlatır. Toplumsal sorunları, yoksulluğu vurgulamakla birlikte, bunların nedenlerine inme­miştir.

Eserleri: Amerika Notları, Oliver Twist, Büyük Ümitler, Zor Zamanlar'dır. (Devam)
DiÄŸer Konular 15 Haziran 2013 Yorum yok
Çile
Bu kitap, Necip Fazıl'ın şiirlerini topladığı eserdir. Şairin bütün şiirlerinin bir arada toplanmış olması Necip Fazıl'ın edebi kişiliğindeki değişimleri görmeyi sağlamaktadır. Necip Fazıl Kısakürek, eserinde şiirlerini konularına göre sıralamıştır. Edebiyatımızın en çok okunan şiir kitaplarından biri olan Çile'deki konu başlıklar­dan bazıları şunlardır: Allah, İnsan, Kahramanlar, Dava ve Cemiyet.

Şiirlerden Seçmeler

Çile

Gaiblerden bir ses geldi; bu adam,

Gezdirsin boşluğu ense kökünde!

Ve uçtu tepemden birdenbire dam;

Gök devrildi, künde üstünde künde..

Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!

Dediklerin çıktı; ihtiyar bacı!

Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,

Ok çekti yukardan, üstüme avcı.

Ateşten zehrini tartım bu okun.

Bir anda kül etti can elmasımı.

Sanki burnum, deÄŸdi burnuna (yok)un.

Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.

Bir bardak su gibi çalkandı dünya;

SÃ... (Devam)
Diğer Konular 23 Mayıs 2013 Yorum yok
Çocuk Şiirleri
Kitapta; Allah Sevgisi, Dîn, Vatan, Padişah, Osmanlı Bayra­ğı, Anne Sevgisi, Horoz ile İnci, Ertuğrul'un Büyüklüğü, İyilik-Doğruluk, Mithat Paşa, Çiftçinin Nasihati, Millet Şarkısı, Bahar, Kelebek, Kış, Çiftçiler, Fukarayı Seviniz, Tilkinin Vaadi, Çalışmak Sonra Oyun, Namık Kemal, Yıldızlar, Muhtar Bey, Ahlâk, Deniz­ler başlıklı yirmi dört tane şiir yer almaktadır.

Şiirlerde amaç çocuklara, bilgi vermek, eğitmektir.

Ä°lk ÅŸiirde, "Allah sevgisi":

"Kim çıkarır sabahleyin

erkenden, Dünyamıza ışık

veren güneşi? Gece vakti

denizlere serpilen, Ay doÄŸuyor,

kim yapıyor bu işi?"

Dizeleriyle başlayıp, kırlardan, kuşlara kadar bütün canlı ve Sansız varlıkların bir yaratıcısının olduğu ve bu yaradana karşı bir sevgi beslenmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

İkinci şiirde, "Din ve Kur'an'dan bahsedilmekte, dinsiz yaşanamayacağı, İslamiyetin en yüce din olduğu belirtilmektedir:

"Saçma, ... (Devam)
DiÄŸer Konular 30 Haziran 2013 Yorum yok
Çoğul Adlar ( Çoğul İsimler)
Çoğul adlar, büyük ünlü uyumuna göre değişen "-ler" ekini alırlar.

Çokluk İsimlerinin Anlamları: a. Sözcüğe çokluk anlamı katar:

Okullar açıldı. insanjar çok gaddar.

b. Aile anlamını verir, "-gil" ekinin yerini tutar:

AyÅŸeler bize gelecek. (AyÅŸegil)

Yazı dedemlerde geçirdik, (dedemgil)

c. "Her" belgisiz sıfatının görevini üstlenir:

Sabahları süt içerim. (Her sabah)

Ä°nsaniar, mutlu olmak ister. (Her insan)

d. Abartma anlamı katar:

Dünyalar benim oldu.

Sabahlara kadar çalıştık.

e. Yaklaşık anlamı katar:

Dayım, kırk beş yaşlarındadır.

Onunla akşam saatlerinde karşılaştım.

f. Belli ve ünlü bir topluluğu vermek için kullanılır:

Kırk Haramiler, Beş Hececiler, Yedi Meşaleciler..

g. Zamanda ve durumda sürekliliği belirtir:

Soğuklar bastırdı.

Gürültüler beni rahatsız etti.

Bir zamanlar bunlar modaydı.

h. Soy, sülale, küme anlam... (Devam)
DiÄŸer Konular 03 Haziran 2013 Yorum yok
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı Özellikleri
1923 yılı yeni Türkiye'nin kuruluşudur. Aydınlarımız, devlet adamlarımız ve yazarlarımız artık tarihimizde artık yeni bir dönemin başlatılması gerektiğine inanmışlar. Bu yüzden de 1923'te başlayan bu yeni oluşum edebiyatımızı da etkilemiştir. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatını iki ana dönem içinde incelemek mümkündür.

- 1923- 1940 arası dönem

- 1940 sonrası dönem ( Son dönem)

1923- 1940 arası döneminin özellikleri:

1. Dili sadeleştirme düşüncesinden dolayı konuşma dili ile yazı dili arasındaki fark ortadan kalkmaya başladı.

2. Eğitim ve öğretimin yaygınlaşmasıyla okur yazar oranı arttı.

3. Milli Edebiyat döneminde başlayan Anadolu'ya yöneliş hız kazandı.

4. Hece ölçüsünü kullanmaya başladılar.

5. Halkın dertlerini, problemlerini ve Anadolu'nun güzelliklerini işlediler.

6. Anadolu efsanelerinden, masallarından ve mitolojiden yararlandılar.

7. Halk arasında yaşayan her türlü ... (Devam)
DiÄŸer Konular 01 Nisan 2013 Yorum yok
Toplam 2 sayfa, 1. sayfadasın: 1, 2, Sonraki
Son Ziyaretler:
CoÄŸrafya Sitesi Tarih Sitesi Matematik Sorusu