2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇANDIR LİSESİ 10.SINIFLAR DİL VE ANLATIM 1.DÖNEM SONU ORTAK SINAV SORULARIDIR
1.Aşağıdaki boşlukları doldurunuz.(10P)
a) Bir konunun çeşitli yönleriyle aydınlatılması için küçük bir topluluk önünde ve bir sohbet havası içinde gerçekleştirilen tartışmalara ..................... denir.
b )Bir görüş(tez) ile bir karşı görüşün(antitez) iki ekip arasında bir hakem kurulu huzurunda tartışılmasına ..............denir.
c) Açık oturumda bir başkan ve en az ........ konuşmacı vardır.
d) Göstergeler ......................ve ............................ olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir.
2.Aşağıdaki yargılar doğru ise (D) yanlış ise (Y) yazınız(10P).
a) Dinleyici konuşmacının her söylediğini not almalıdır.(  )
b) Açık bir anlatım akıcı, yalın, durudur.(  )
c) Öyküleyici anlatımda herhangi bir olayın olması şart değildir.(  )
... (Devam)
Okuyucuya bilgi vermek, bir şeyler öğretmek amacıyla yazılan metinlerde kullanılır. Düşünce yazılarında örnekleme, tanımlama, tanık gösterme yollarıyla düşünce açıklanır.
UYARI: Açıklama paragrafında ana düşünce sonuç bölümündedir,
Örnek:
Sorumluluk, bir kişinin üstüne aldığı ya da yapmak zorunda olduğu işlerden kendisini sorumlu tutmasıdır. Okumak isteyen öğrenci derslerine çalışmaktan, işi yapmak isteyen işçi işinden, bir doktor hastalarına bakmaktan kendini sorumlu sayarsa başarılı olabilir.
1)     Açıklama:  Herhangi bir konuda okuyucuya ''bilgi verme'' amacıyla yazılan yazılarda anlatım biçimi ''açıklama'' dır. Açıklayıcı anlatımda amaç ''öğretme''dir.
''Şiir, tiyatro,roman gibi çeşitli türlerde verdiği eserlere A... (Devam)
1. Açıklayıcı Anlatım Okuyucuyu herhangi bir alanda bilgilendirmek için kullanılır. 2. Tartışmacı Anlatım Okuyucuyu belli bir düÅŸünceye inandırmak amaçlanır. Bunun için de kanıtlayıcı özelliÄŸinin olması gerekir. 3. Öyküleyici Anlatım Öyküleyici anlatımda okur bir olay içinde yaÅŸatılmak istenir. 4. Betimleyici Anlatım Herhangi bir olay, nesne ya da kavramın ayırıcı niteliklerini sunarak yazıyla resim çizme yoludur. NOT: Bir paragrafta bazen birkaç anlatım metoduna baÅŸvurulur. (Devam)
AÇIKLIK:Bir anlatımdan herkes aynı anlamı çıkarabiliyorsa ve aynı anlamda kolayca birleşebiliyorsa o anlatım "açık"tır.Bir anlatımın ikili anlamlar iletmemesi ve kolayca anlaşılabilmesidir.
*ünlü sporcumuzun arka ayak adalelerinde ezilme saptandı.(sıfat yerinde kullanılmam)
*izinsiz inşaata girilmez.(zarf yerinde kullanılmıştır)
*ağzını sıkı tutmama ilişkimizin bozulmasına yaradı(neden oldu - yol açtı)
Varlıkların duyu organlarıyla algılanabilecek şekilde tanıtılması için başvurulan anlatım yoludur. Genellikle olay yazılarında varlıklar, nitelikleriyle tanıtılırken kullanılır.
Betimlemede kişilerin duygu ve düşüncelerinin irdelenmesi, davranışlarının neden ve sonuçlarının incelenmesi de yer alabilir; buna çözümleme (tahlil) denir. Kısaca betimleme; kelimelerle resim yapmaktır.
UYARI: Betimleme paragraflarında genelde verilmek istenen mesaj bulunmaz; ancak mesaj taşıyan paragrafta ana düşünce sonuç bölümündedir.
Örnek:
Yeşil dağlar arasında Manisa, akşamları morararak susar; İnce rüzgârla dağılan ezan seslerinden sonra belde, derin bir sessizliğe dalar, karanlık basınca yamaçtaki evlerde cılız gaz lambalarının titrek ışıkları görülür.
Bu parçada, aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır? (1998 LGS)
KİTAP HAKKINDA: "Damla Damla" ülkemizde yeni harfÂlerle basılan ilk eserdir. 1928, 1929 ve 1947 yılında baskıları yapılÂmıştır. Yeni baskısı beklenmektedir.
Yazar, bu kitabın ilham kaynağının Atatürk olduÄŸunu belirÂli tir. Atatürk, bir konuÅŸmasında, RuÅŸen EÅŸrefe birkaç kelime söyler ve bunların anlamlarını açıklamasını ister. RuÅŸen EÅŸref, anında cevaplar. Bu kelimeler etrafındaki konuÅŸmalar, daha detaylı bir eser yazması için kendisine yol gösterici olur.
KONUSU: YetmiÅŸ altı küçük parçadan oluÅŸan bu kitabın çoÂÄŸunlukla kısa birer paragraftan ibaret olan ilk kırk beÅŸ yazısında doÄŸaya, hayatın bütün güzelliklerine ve karşı cinse duyulan aÅŸk temaları hâkimdir. Ancak, bu duygulan dizginleyen bir Ölüm teması da beraber iÅŸlenmiÅŸtir. Yazar, önceleri kendisini hayata baÄŸlayan doÄŸa ve aÅŸk peÅŸinde koÅŸarak gider. Ancak, bu koÅŸmanın kendisini ölüme yaklaÅŸtırdığını görünce de, duygularım dizginÂlem... (Devam)
Düşünceyi geliştirme yolları diye adlandırılan bu yöntemler daha çok açıklayıcı ve tartışmacı anlatım biçimlerinde kullanılır.
Tanımlama: Bir kavramın ne olduğunu belirler. Tanımlar hem nesnel hem öznel bir yaklaşımla yapılabilir. Nesnel tanımlamalarda kavramların sözlük anlamlarından yararlanılabilir. Öznel tanımlarda ise anlatıcının yorumu bulunur. Tanımlar ..... Nedir? Sorusuna yanıt verir.
''İçtenlik, bir kimsenin kendi benliğini, gerçek düşüncelerini, gerçek duygularını anlaması demektir.''
Örnekleme: Paragrafta ele alınan düşünceyi açıklamak, kanıtlamak,düşünceye inandırıcılık kazandırmak için bir şeyi başka bir şeyle temsil etme yoludur. Somutlama yapılır. Örnekleme paragrafı. Genellikle verilen örnekten sonra biter. Bu durum örnekten önceki cümle, paragrafın ana düşünce cümlesidir. Örnekten sonra paragraf devam ediyorsa, örnekten sonraki cümle ana düşünce cümlesidir.
1901'de Servet-i Fünun dergisinin kapatılmasıyla, Edebiyat-ı Cedide topluluğu dağılmış; edebiyat dünyasında II. Meşrutiyet'in ilanına (1908) kadar sürecek bir boşluk doğmuştur. II. Meşrutiyet'in ilanıyla meydana gelen özgürlük ortamı, Fecr-i Ati (Geleceğin Işığı) topluluğunun ortaya çıkışını kolaylaştırmış, Servet-i Fünun dergisinin kapatılmasıyla dağılan kimi sanatçılarla genç yazar ve şairler bu topluluğu oluşturmuşlardır.
Fecr-İ Ati Edebiyatının Temsilcileri:
Ahmet HaÅŸim
Refik Halit (Karay)
Emin Bülent (Serdaroğlu)
Yakup Kadri (KaraosmanoÄŸlu)
Tahsin Nahit
Faik Ali (Ozansoy)
Celâl Sahir (Erozan)
Fuat Köprülü
Hamdullah Suphi (Tanrıöver)
Sahabettin Süleyman
Ali Canip (Yöntem)
Cemil Süleyman İzzet Melih
• Faik Ali Ozansoy'un önerisiyle "Fecr-i Ati" adını benimseyen topluluk, uzun ömürlü olamamış ve Milli edebiyat hareketinin doğusuyla dağılıp gitmiştir (1912... (Devam)
Varlıklar arasındaki benzerlik ve karşıtlıklardan yararlanarak üstün olanı saptamak, bir yargıya varmaktır.
UYARI: Karşılaştırma paragrafında ana düşünce sonuç cümlesidir.
Örnek:
Kış mevsiminden hiç ama hiç hoşlanmam. Soğuk oluşuyla, ulaşım zorluğuyla, yiyecek ve giyecekleriyle insana birçok sıkıntılar yaşatır. Oysa yaz mevsimi öyle mi? Bir kere üşüme diye bir sorununuz, donma diye bir korkunuz olmaz. Bunun için de kat kat giyeceklere gereksinmeniz yoktur. Yiyeceklerimizin büyük bir bölümü de yaz mevsiminin ürünleridir.
Ana düşünceyi belirginleştirmek için konuyla İlgili örnek vermektir.
UYARI: Örnekleme paragrafında ana düşünce örnekte bir önceki cümledir.
Örnek:
Mağaza vitrin (erindeki mankenleri bilirsiniz. Hepsi güler yüzlüdür, İçlerinde pek güzel olanları da vardır; ama dilleri olmadığı için soğukturlar. Onlar zaten insan taklididir ya; sahici insanları da güzel yapan, sıcak yapan, dildir Ama her dil değil; dilin de tatlısı olmalı. Allah bir adama her şeyin tatlısını, yalnız dilin acısını verdi mi, ne yapsa kâr etmez. Öylesinin sevimli, cana yakın olmasına imkân yoktur.
Yazar, dille ilgili düşüncelerini somutlaştırabilmek için mankenleri örnek göstermiştir. (Devam)
Bir yazının anlam bütünlüğü taşıyan, aynı duygu ve düşünceyi açıklayan, bir olayı aktaran cümlelerden oluşan bölümlerine paragraf denir.
Paragrafta cümleler bir ana düşünce etrafında toplanır. Ana düşünce, yardımcı düşüncelerle desteklenir. Konu ve ana düşünceyle ilgili olmayan, dil ve düşünce yönünden önceki cümleye bağlı olmayan cümleler paragraftaki akışı bozar.
Örnek: Aşağıdaki paragrafın hangi cümleden sonra ikinci bir paragrafa bölünebileceğine bakalım:
(1) Zaman konusu nazik bir konudur, başımdan geçti de bilirim. (2) Şiirlerimde "zaman" ia çok uğraştım, bununla yetinmeyip, "Zaman yoktur." dedim. (3) Bundan dolayı alaya alındım, bilgisizlikle suçlandım. (4) Yazınımızda zaman konusu ile en çok uğraşan A, Hamdi Tanpmar, ve Necip Fa-zıl'dır. (5) Her ikisi de zamanla ilgili şiirler yazmışlardır.
Yazar, ilk üç cümlede kendi eserlerindeki zaman kavramını; son iki c... (Devam)
Paragrafta Dil ve DüÅŸünce Akışı Bir paragrafta dilin baÄŸlayıcı öÄŸeleri ve düÅŸünce bütünlüÄŸü çok önemlidir. EÄŸer bir paragrafta düÅŸüncenin yönü birden deÄŸiÅŸmiÅŸse ve baÄŸlayıcı öÄŸeler (özellikle baÄŸlaçlar) paragrafın ana çizgileriyle uyum içinde deÄŸilse paragrafta bir aksaklık var demektir. Paragrafta Yapı Bir paragrafta; giriÅŸ, geliÅŸme, sonuç bölümleri ile karşılaşırız. GiriÅŸ Cümlesi 1. Konunun ortaya konulduÄŸu cümledir. 2. Genelden özele (tümdengelim) yöntemiyle ortaya konuÅŸmuÅŸ paragraflarda konu cümlesi (giriÅŸ cümlesi) ana düÅŸünceyi de yansıtır. 3. Tümevarım (özelden genele) yöntemiyle ortaya konulmuÅŸ paraflarda giriÅŸ cümlesi bize sadece konuyu bildirir. 4. Dil ve düÅŸünce yönünden bağımsızdır. Yani kendinden önceki c&uu... (Devam)
Paragrafta savunulan, kabul ettirilmek istenen düşünce, varılmak istenen amaç, ana düşüncedir.
"Yazarın amacı ne, bize neyi öğütlemek istiyor?" sorularının yanıtı ana düşünceyi verir.
Ana düşünce, yazının bütününe sindirebileceği gibi paragrafın son cümlelerinde de yer alabilir. Bazı paragraflarda da ana düşünce ilk cümlelerde verilip örneklerle açıklama, kanıtlama yoluna gidilir.
Ana düşünce özlü ve açık bir yargı cümlesi oiur.
Örnek:
İnsan nelerden huzur duyduğunu bazen bilemiyor. Güneşli bir günde çay kaşığının şıngırtısı çok kişinin dikkatini bile çekmemiştir. Mutluluğu hep büyük şeylerde aramak, bizi, farkında olmadan karamsarlığa İtiyor. Bir kuşun ötüşü, bir kedinin miyavtayışı bile hayatın güzelliğini gösterir. Mutlu olmak için, var olanları değerlendirmek; olumsuz-lukları lehimize çevirmek gerekir.
Metinde anlatılanları en iyi biçimde özetleyen söz ya da söz grubudur. Metinde anlatılanlara ve yazının amacına uygundur.
Başlık: konu + anadüşünce biçiminde belirlenmelidir.
İnsanın en temel hakkı mutluluktur. Bu mutluluğu yaşanır hale getiren de eğitimdir. Eğitimin amacı, ulusal ve evrensel değerlerle donanmış, bilgili, becerili ve kişilikli bireyler yetiştirmek suretiyle, devlet-millet ilişkilerinde ahengi sağlayıp sosyal ve kültürel alanda toplumu çağdaşlaştırmak, ekonomide ülkeyi ileri götürmektir
Yukarıdaki paragrafın konusu "Eğitimdir" ve yazıya konulabilecek en uygun başlık da "Eğitimin Amacı" dır. (Devam)
Metinde üzerinde durulan, hakkında söz söylenip yazılan sorun, olay ve durumdur.
Paragrafta konu, bir yönüyle ele alınır; "Anlatılan, üzerinde durulan nedir?" sorularının yanıtını verir. Genellikle paragrafın İlk cümlelerinde konu belirtilir ve yardımcı düşüncelerle açıklanır.
Örnek:
Aydın, karşılaştığı her meseleyi yeniden irdeleyen insandır. Fikirler, üzerinde düşünülmeyince basmakalıp hâle gelir; bir nevi batıl inanç şekline girer. Aydın, başkalarından önce kendi kendine karşı hür olan insandır. Onun için hakikat, en üstün kıymettir.
Paragraf, bir metnin en küçük düşünce birimidir. Parağraf; konu, ana fikir ve yan düşüncelerden meydana gelir. Bu nedenle paragrafta yer alan düşünceler arasında bir zincirin halkaları gibi bir ilişki vardır. Paragrafta her cümle kendinden önceki cümlede vurgulanan kavramı açıklar.
Giriş Bölümü: Paragraftaki konuyu, bakış açısını belirten cümle ya da cümlelerdir. Çoğu kez ilk cümledir. Bu cümlelerde bağlantı öğesi yoktur. Bağlantı Öğesi, bir cümleyi kendinden önceki cümleyle bağlayan sözcüklerdir. Bunlar; "ise, kimi, birde, bunun için, oysa, ve, ile..."
Metindeki ana fikri (anadüşünceyi) destekleyen, onun oluşmasına yardım eden düşüncelere yardımcı düşünce ya da yan düşünce denir.
Paragrafın gelişme cümlelerinde yer alır; örnekler, karşılaştırmalar, alıntılarla ana düşüncenin belirlenmesine yardım eder.
Aşağıdaki parçanın konusunu bulup hangi düşünceden söz edilmediğini birlikte bulalım:
Örnek:
Çocuklarla anlaşmak, büyüklerden çok farklıdır. Çocuk, yaklaşım biçimimizi çok güzel değerlendirir. Yapmacık mı, gerçek mi olduğunu çok iyi anlar. Ya kesin bir tavır koyup sizi kendi dışında bırakır ya da sıcacık yüreğiyle sarar; kollarıyla, gülü-şüyle, dokunuşuyla kucaklar.
Parçaya göre, çocuklarla ilgili görüşlerden hangisine ulaşılamaz? (1999-ÖO)
A) Sevgilerini değişik biçimlerde gösterirler.
B) Kendilerine nasıl davranıldığını fark ederler.
Jean-Paul Sartre, "Sözcükler" adlı yapıtında, yazarlığa yöneliş dönemini anlatırken büyükbabasının kendisine verdiği şu öğüdü anıyor ve özenle şunları söylüyor: "Yalnız gözlerinin olması yetmez, onlardan yararlanmayı da öğrenmeli insan."
Bu yöntemlerin dışında az da olsa, paragraflarda sayısal verilerden yararlanma, olaylar ve düşünceler arasında ilgi kurma yöntemlerine de rastlanır. (Devam)
Bir kavramı, bir varlığı özelliklerine göre belirtmeye denir.Tanımlama "anlatılan nedir" sorusunu yanıtlar.
UYARI: Tanımlama cümlelerinde ana düşünce paragrafın sonuç bölümündedir.
Örnek:
Düşünen kişi, düşünme yetisini elinde bulunduran, başkalarının düşüncelerine Öykünmeyen ama onlara değer veren ve akıl gücüne dayanarak, bilgilerinden, yeteneklerinden, deneyimlerinden yararlanıp amacını gerçekleştirmek için azimle çalışan kişidir.
Yukarıdaki metne "düşünen kişi" kimdir sorusunu sorduğumuz zaman metin bize cevabı vermektedir. Dolayısıyla bu metinde tanımalama vardır deriz. (Devam)
Okuyucunun bir konu üzerinde yerleşmiş düşünce ve davranışlarını değiştirmek için başvurulan anlatım biçimidir. Düşünce yazılarında yer alır. Yazar, ileri sürdüğü düşünceler, kanılar hakkında kanıtlar sunar, sorular sorup yanıtlar verir.
UYARI: Tartışma paragraflarında ana düşünce sonuç bölümündedir.
Örnek:
İlkin şöyle bir soru soralım kendimize: Şiiri şiirden soyutlamak mümkün müdür? Yani, ilk günden bugüne dek yazılmış şiirlerle ortak bir düzen kurulmuştur da, bu düzenin dışında kalabilen şiirler olmuş mudur? Olmuşsa bunlar canlılıklarını, İşlevlerini sürdürebilmişler midir? Hiç sanmıyorum. Yıkıcı bir şiir akımı biie yıktığı değerlerle beslenmek, geride bıraktığı dil, biçim, yapı özelliklerini kaynak yaparak güçlenmek zorundadır.
BaÅŸka Bir Kaynaktan:
Tartışma: Bir konu ya da olgu üzerindeki yerleşmiş düşünce ve duyguları, davranış ve kanıları ... (Devam)