EtiketŞu anda cümle konusu ile ilgili sayfalara bakmaktasınız.
Bu konuyla ilgili toplam 121 içerik bulunuyor.
Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler
BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER

a. Asıl olarak dilimizde, her cümle büyük harfle başlar. Cümle sonu işaretlerinden sonra (nokta, soru işareti, ünlem işareti) büyük harfle devam edilir;ancak bazı şiirlerde bu kurala uyulmayabilir.

- Niye canını sıkıyorsun? Ben senin başaracağına eminim.

b. Özel adların (isimlerin) her sözcüğü büyük harfle başlar:

- Mustafa Kemal Atatürk, Ali Bey, Türkiye Cumhuriyeti, Tekir, Vatan Caddesi, Marmara Denizi, Kızılay, Türk Dili Dergisi, Türkçe, Mars..

c. Mektuplarda ve resmi yazışmalarda hitap sözcükleri büyük harfle başlar:

- Sevgili Kardeşim,

d. Belirii bir günü bildiren tarihlerde ay ve gün adlan büyük harfle başlar.

- 17 Haziran Pazar günü

e. Yazı başlıklarını her sözcüğü büyük harfle başlar:

- Tiyatronun Değeri

- Doğa ve insan (Devam)
Diğer Konular 25 Mart 2013 Yorum yok
Çağlayanlar
Milli şair unvanı verilen Mehmet Emin Yurdakul'un Türk şiirinde açtığı çığırı Ahmet Hikmet Müftüoğlu Çağlayanlar'da hikayeleriyle devam ettirmiştir. Yazar, bu eserdeki hikayele­rinde Türk destanlarından, tarihinden, faydalanmış; Trablus, Balkan, I. Dünya savaşlarında yaşanan olayları anlatmıştır. Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun  1922'de yayınlanan Çağlayanlar adlı kitabı 18 parçadan ibarettir. Milli edebiyatımız içinde uyandırdığı milliyetçilik duygularıyla çok önemli bir yere sahiptir. Çağlayanlar hikayelerindeki kahramanların isimleri şunlardır: Alparslan Masalı, Yarayı Kanatan, Üzümcü, Sümbül Kokusu, İnci, Yakarış, Bekir ile Tekir, Ayşe Kızla Vato, Maviş.

Çağlayanlar Kitabının Özeti

Sümbül Kokusu

Pazar günü, Budapeşte Darülfünunu Tabiiyyat şubesinde öğrenim gören Hüseyin Arif, Macaristan'ın dar sokaklarından birinin kasvetli, dar evlerinden birinde, gazete okumaktadır. Gazetede Çanakka... (Devam)
Diğer Konular 04 Nisan 2013 Yorum yok
Cahit Sıtkı Tarancı
1910-1956 yılları arasında yaşamıştır. Galatasaray Lise­si'nden sonra Mülkiye Mektebi'ndeki yüksek öğrenimini ta­mamlamak için Paris'e gitmiştir. İkinci Dünya Savaşı çıkınca geri dönmüştür. Yazdığı Otuz Beş Yaş şiiriyle 1946 CHP Şiir Yarışması'nda birincilik kazanmıştır. Türk edebiyatında şiiri en çok ciddiye alan şairlerdendir. Şiir dışındaki türlerle uğraş­maktan kaçınmıştır. Ölüm gerçeği, korkusu, hayat, anlık mut­luluklar, yalnızlık Cahit Sıtkı'nın şiirlerinin ana temasını oluşturur.

Cahit Sıtkı Tarancı, şiirlerinde kelimelerin istifine çok önem verir. Halk kültüründen gelen unsurları, tekerlemeleri, deyimleri, masalları şiirin kurgusunda kullanır.

Romantizmin ve sembolizmin etkisine kalmıştır. Şiirlerinde ölüm korkusunu ve acısını doğanın ve sevginin güzelliğini, sıcaklığını dile getirmiştir. Şiirini ölüm yaşam ve geçmiş ' şimdi karşıtlarıyla besle­yen sanatçı... (Devam)
Diğer Konular 23 Mart 2013 Yorum yok
Çatı Uyuşmazlığı
ÇATI UYUŞMAZLIĞI

Cümlede kullanılan çatılar birbirine uyum sağlamak zorundadır ve sözcükler gereksiz çatı eki almamalıdır.

Ben estetikçinin doktorlarla çalışılmasını öneriyorum, (çalışmasını)

Ayrıntıları incelediğim zaman bazı aksaklıklar görülüyor. (İncelendiği) (Devam)
Diğer Konular 21 Nisan 2013 Yorum yok
Çekim Eki Nedir
Sözcüklerde anlam değişikliği yapmayan, cümledeki görevlerine göre onları şekillendiren eklere çekim ekleri denir. Sözcüğe yapım eklerin­den sonra getirilir. Çekim ekleri iki ana grupta ele alınabilir:

1. İsim (Ad) Çekim Ekleri

2. Fiil (Eylem) Çekim Ekleri (Devam)
Diğer Konular 10 Mayıs 2013 Yorum yok
Cümle Birleştirme
CÜMLE OLUŞTURMA

Karışık olarak verilen sözcük ya da söz öbeklerinden cümle oluştururken öncelikle yüklem olan sözcük saptanmalı, yükleme sorulacak öğe sorularıyla cümle oluşturulmalıdır.

Örnek: "gerçeklere- çabuk-çok- ise- zor- insanlar-

çok -inanırlar- yalan" sözcüklerinden anlamlı ve kurallı bir cümle yapabilmek için "inanırlar" sözcüğünden yola çıkmak gerekir, özne ve tümleç sorularıyla cümle oluşturulur.

- İnsanlar, gerçeklere çok zor; yalana ise çok çabuk inanırlar. (Devam)
Diğer Konular 15 Nisan 2013 1 yorum
Cümle Nedir
Duygu, düşünce, istek ya da yargı anlatan söz dizisine cümle denir.

- Okulumu, arkadaşlarımı çok seviyorum, (duygu)

- Bin kaygı bir borç ödemez. (Düşünce)

- Bilgiden başka hiçbir kuvvete heves etme.

- Kitaplar soğuk ama güvenilir dostlardır. (Devam)
Diğer Konular 01 Nisan 2013 Yorum yok
Cümle Tamamlama
Cümlede boş bırakılan yerlerin veya yüklemin tamamlanmasında sözcükler arasındaki anlam ilişkisi, cümlenin akışı göz önüne alınır. Kullanılacak sözcüklerin dilbilgisi kurallarına uygunluğuna dikkat ediîir.

Aşağıdaki cümleleri uygun sözcüklerle tamamlayınız.

â–¡ Başarıya ulaşmanın yolu çalışmadan......

â–¡ Başarıya ulaşmak için çok çalışmak..........

â–¡ Başarıya ulaşmak için çok çalışmak gerektiğini ..........

â–¡ Neşeli insan......gibidir, girdiği yeri aydınlatır. (Devam)
Diğer Konular 24 Mayıs 2013 Yorum yok
Cümle Vurgusu
CÜMLE VURGUSU

Bir cümlede önemle belirtilecek öğe yüklemden önce getirilir. Öğeler, yükleme olan yakınlıklarına göre değer kazanır. Bu nedenle yüklemden hemen önce bulunan öğe cümlenin en önemli öğesi olur ve vurgulu okunur.

- Bu kitabı kitaplıktan bugün aldım. (Zaman)

- Bu kitabı bugün kitaplıktan aldtm. (Yer)

- Bugün kitaplıktan bu kitabı aldım. (Etkilenen varlık)

"mi" soru edatı yanma geldiği öğeyi vurgular. Annen bugün mü gidiyor İzmir'e ?

Devrik cümlelerde yüklem cümle başındaysa vurguludur. (Devam)
Diğer Konular 28 Nisan 2013 Yorum yok
Cümlede Anlatım
CÜMLEDE ANLATIM

1. Düz Anlatım: Sözcükler gerçek anlamlarını taşırlar.

Korktuğu İçin hiç konuşamadı.

2. Mecazlı Anlatım: Sözcüklere gerçek anlamlarından farklı yeni anlamlar kazandırılır. (Değişmece anlam)

Korkudan dili tutuldu.

Etekleri zil çaldı.

3. Öznel Anlatım: Kişisel görüşleri, yorumlan veren, doğruluk ve yanlışlıkları kanıtlanmayan yargılardır.

İzmir, en güzel kentimizdir. En sevdiğim tatlı güllaçtır.

4. Nesnel Anlatım: Doğruluğu kesin olan, herkes için geçerli olan bilgileri veren anlatımdır.

Türkiye yedi coğrafi bölgeye ayrılır. Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak'tır.

5. Doğrudan Anlatım: Söylenenlerin değiştirilmeden aynen aktarıldığı anlatımdır.

Orhan; "Öğleden sonra gelirim." dedi. Annem; "Erken gel" dedi.

6. Dolaylı Anlatım: Bir sözün, başka bir kişi tarafından aktarıldığı anlatımlardır. Cümle kişisi ve zamanı değiştirilerek başka bi... (Devam)
Diğer Konular 28 Mayıs 2013 Yorum yok
Dede Korkut Hikayeleri
Günümüze kadar gelmemiş olan ve on iki epik hikaye­den oluşan Dede Korkut Kitabı'nın diğer adı Oğuz Destanı (Oğuzname)'dır. Kuzeydoğu Asya'daki Göktürk Devletini oluşturan halklardan olan Oğuzlar, sonradan güneybatıya doğru göç ederek, X. yüzyılda Maveraünnehir ve civarındaki bozkırları yurt edinmişlerdir. Müslümanlığı kabul eden Oğuz­lar, X. ve XI. yüzyıllarda, o zaman müslüman olmayan Kıpçaklarla sürekli olarak çarpışmışlardır. İşte Dede Korkut Ki­tabı, Oğuz boylarının Doğu Anadolu'da kendi aralarındaki veya Trabzon Rumları ve Kafkas Gürcüleri ile olan savaşlarını anlatır. Bu savaşlar, tahminlere göre, eski Oğuz Destanı'na yansımıştır.

Ozanlar olayları defalarca yeniden saz eşliğinde söyle-mişlerse de en eski metinler kaybolmuştur. Elimizdeki met­nin, Oğuzlar Ortadoğu'ya yerleştikten sonra, Osmanlılar dev-rinde Doğu Anadolu'da Erzurum bölgesinde, XV. yüzyıl so­nunda yazıya geçirildiği tah... (Devam)
Diğer Konular 28 Mayıs 2013 Yorum yok
De'nin Yazımı
"DE" NIN YAZIMI

Bağlaç olan "de" , her zaman öteki sözcüklerden ayrı yazılır. Cümleye "dahi, bile, ve...."

anlamları katan bu sözcük, ses uyumuna göre değişir; ünsüz benzeşmesinden etkilenmez:

Ben de geleceğim, babam da. Bizim ağaç da çiçek açtı. Çocuk ta gelecek, (yanlış) Çocuk da gelecek, (doğru)

Durum (hal) eki olan "-de" sözcüklere bitişik yazılır. Sözcüğe "bulunma, kalma veya zaman" anlamları katar; sözcük cümlede dolaylı tümleç veya zarf tümleci görevinde kullanılır:

- Ağaçta kuş yuvası var. (Dolaylı tümleç)

- Baharda yeni evlerine taşınacaklar. (Zarf tümleci)

c. "-de" durum eki ünlü uyumundan ve ünsüz benzeşmesinden etkilenerek "-te, -ta" olabilir.

- Kapıda bekliyor.

- Ayakta durma.

Bağlaç olan "de" cümleden çıkarılırsa cümle kuruluş ve yapı bakımından bozulmaz, yalnız "de" nin kattığı anlam verilmemiş olur. Durum eki "-de"nin çıkarılması cüm... (Devam)
Diğer Konular 03 Nisan 2013 Yorum yok
Devrik Cümle
DEVRİK CÜMLE

Dilimizin genel kuralı gereği yüklem cümlenin sonunda bulunur ancak şiir cümlelerinde ya da günlük konuşma cümlelerinde kullanılan, yüklemi sonda bulunmayan cümlelere devrik cümle adı verilir.

- Kına gibi derler o taraflarda iyi işlenmiş topraklara.

Güneşe gülümse içinde bulutlar birikse de. (Devam)
Diğer Konular 09 Nisan 2013 Yorum yok
Deyimler
Deyim nedir?

Genellikle gerçek anlamı dışında kullanılarak ifadeyi zenginleştiren, iki veya daha fazla kelimeden oluşan kalıp­laşmış söz dizisine deyim denir.

Bütün dillerde olduğu gibi, Türkçe'de de çeşitli kalıplaşmış anla­tımlar vardır: tamlamalar, birleşik sözcükler, ikilemeler, atasözleri, de­yimler..

Deyim, en az iki sözcükten kurulan, konuşmada ve yazıda an­latım gücünü artıran, anlam yönünden yer yer mantık dışına taşan bö­lümleri olabilen, yapısındaki kimi sözcükleri anlam değişmesine uğra­yan, kalıplaşmış söz öbeklerine verilen addır. Eskiden, deyim sözcüğü­nün yerine tabir sözcüğü kullanılıyordu. Tabir tek bir sözcük de olabili­yordu. Oysa, deyimlerin temel özelliği en az iki sözcükten kurulu olmasıdır.

Deyimlerde anlam kalıplaşması (aktarımı) olayı görülür. Deyi­mi oluşturan iki ya da daha çok sözcükten bazen biri, bazen birkaçı, bazen de tümü anlam kaymas... (Devam)
Diğer Konular 26 Haziran 2013 Yorum yok
Deyimlerin Yanlış Anlamda Kullanılması
DEYİMLERİ YANLIŞ ANLAMDA KULLANMA

Bir cümlede deyim kendi anlamından başka bir anlamda ya da yanlış anlamda kullanılırsa anlatım bozukluğu meydana gelir.

- İnceden inceye düşünüp biranda karar verdi.

- Her işi kolayca yapar, eline yüzüne bulaştırır.

- Zamanım çok nasılsa, işim başımdan a$kın.

- Kızım iki gündür gözümde tütüyor. (Devam)
Diğer Konular 20 Nisan 2013 Yorum yok
Divan Edebiyatı Üzerine Birkaç Söz
Türk toplumu olarak tarihin ta eski çağlarından beri -nedense- kendimiz olamamışız, kendimizi, kültürümüzü beğenmemişiz, onu hep hor görmüşüz.

Özellikle İslamiyet ile tanıştıktan sonra kendi kültürümüzü yetersiz, aşağı gördüğümüzden olacak Arap ve Fars kültürüne yönelmişiz.

Dinin de etkisiyle güzel ' çirkin, iyi ' kötü demeden ne varsa almışız. Cümlelerin arasına biraz Arapça, Farsça kelime sıkıştıranlara alim olarak bakmışız. Bu özentici bir grup aydının İstanbul çevresinde oluşturduğu Arap ve Fars edebiyatndan bozma edebiyat Divan edebiyatı, bu suni dile de Osmanlıca (Osmanlı Türkçesi) demişiz.

Bu durum ta ki Tanzimat edebiyatına dek sürmüş. Tanzimat döneminde de bu defa yönümüzü doğudan batıya dönmüşüz.Ama yine kendimiz olamamışız.

Milli edebiyat döneminde neyse ki Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp gibi gerçek aydınlarımız çıkmış da yüzümüze ayna tutmuş. Bize biz olduğumuz... (Devam)
Diğer Konular 04 Nisan 2013 Yorum yok
Divan Nesri
Divan edebiyatında düzyazıya "inşa", düzyazı ile uğraşana "münşi" , düzyazıyla oluşturulan eserlere de "münşeat" denir. Cümleler uzun dil ağırdır. Noktalama işaretleri kullanılmamıştır. Düşünce ağırlığı yoktur. Sanat yapma çabası, süslü anlatım düşünceden çok önemsenmiştir. " Seci " denen düzyazı uyağı kulla­nılmıştır.

Divan edebiyatında düzyazı üç bölümde incele­nir:

a) Sade Nesir:

Halk için yazılmış eserler bu bölümdedir. Kolay anlaşılır olma temel alınmıştır. Din ve tasavvuf tarih, ahlak konulu kitaplar sade nesir özelliği taşır. Bu kitaplarda yabancı sözcük sayısı oldukça azdır. Evliya Çelebi'nın Seyahatnamesi, Mercimek Ahmet'in "Kabusname'si, Kul Mesut'un Beydeba'dan "Kelile ve Dimne" çevirisi ve Katip Çelebi'nin kimi eserleri sade nesirle yazılmıştır.

b) Süslü Nesir:

Süslü nesir halka yönelik değildir. Bu nesrin dili ağırdır. Söz sanatları ve seci fazlasıyla ku... (Devam)
Diğer Konular 23 Mayıs 2013 Yorum yok
Dolaylı Tümleç
DOLAYLI TÜMLEÇ

Cümlede yüklemin anlamını yönelme, bulunma, ayrılma yönünden tamamlayan sözcüklerdir.

Aşağıdaki cümlelerde dolaylı tümleç olan sözcükleri bulalım.

- Elİndekileri masaya bıraktı.

- Söylediklerimi arkadaşlarına anlatmış.

- Çocuklar bu sokakta oynarlar.

- Kitaplar sende kalsın.

- Bu denizden balık çıkmaz.

- Telefon numaranı benden aldı.

Cümlelerde" -e, -de, -den" halindeki sözcüklerin dolaylı tümleç olduğunu gördük. Dolaylı tümleçler yükleme sorulan "kime, nereye, kimde, nerede, kimden, nereden?" sorularına yanıt verir. (Devam)
Diğer Konular 21 Mayıs 2013 Yorum yok
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Düşünceyi geliştirme yolları diye adlandırılan bu yöntemler daha çok açıklayıcı ve tartışmacı anlatım biçimlerinde kullanılır.

Tanımlama: Bir kavramın ne olduğunu belirler. Tanımlar hem nesnel hem öznel bir yaklaşımla yapılabilir. Nesnel tanımlamalarda kavramların sözlük anlamlarından yararlanılabilir. Öznel tanımlarda ise anlatıcının yorumu bulunur. Tanımlar ..... Nedir? Sorusuna yanıt verir.

''İçtenlik, bir kimsenin kendi benliğini, gerçek düşüncelerini, gerçek duygularını anlaması demektir.''

Örnekleme: Paragrafta ele alınan düşünceyi açıklamak, kanıtlamak,düşünceye inandırıcılık kazandırmak için bir şeyi başka bir şeyle temsil etme yoludur. Somutlama yapılır. Örnekleme paragrafı. Genellikle verilen örnekten sonra biter. Bu durum örnekten önceki cümle, paragrafın ana düşünce cümlesidir. Örnekten sonra paragraf devam ediyorsa, örnekten sonraki cümle ana düşünce cümlesidir.

''Arınm... (Devam)
Diğer Konular 03 Mayıs 2013 Yorum yok
Edat (ilgeç)
Tek başına bir anlamı olmayan, cümle içerisinde bulunduğu yere göre anlam ve görev kazanan sözcüklerdir.

Başlıca edatlar:

ANCAK = Sadece = Edat        

Ben ancak sen sevebilirim.

ANCAK= Ama/Fakat=Bağlaç

Eve git ancak etrafı karıştırma.

            Fakat

ANCAK = Henüz = Zaman Zarfı

Babam eve ancak gelmişti.

YALNIZ = Sadece = Edat

Bu çiçeği yalnız ona ver.

YALNIZ = Ama/Fakat = Bağlaç

Çocuklar al yalnız erken getir.

                   Fakat

Sıfat olur

O, yalnız adam diye tanınır.

        Sıf.     İs.

Zarf olur

O akşam eve yalnız gitmişti.

                      Zarf       Fill

İsim olur

Yalnızım dostlarım, yalnızım yalnız.

BİR, BİR TEK, TEK:

Bir

Bir tek = Sadece = EDAT

Tek

Gönlüm tek seninle mesut.

Bu kalp bir senin için çarpar.

SADECE: Daima edattır.

Annem sadece onunla anla... (Devam)
Diğer Konular 12 Nisan 2013 Yorum yok
Toplam 7 sayfa, 2. sayfadasın: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, Sonraki
Coğrafya Sitesi Tarih Sitesi Matematik Sorusu