Annesini çocuk yaşta kaybetmesi nedeniyle çocukluğunu ve gençliğini çok mutlu yaşayamamıştır. Büyük Annesinin yanındayken Tophane Mahalle Mektebi'ni bitirdikten sonra Salıpazarı'ndaki Fevziye Rüştiyesi'ne başladı daha sonra Beşiktaş Askeri Rüştiyesi'ne girdi. İdadi(lise) öğrenimini bu okulda bitirdikten sonra yüksek öğrenimini Mühendishane-i Berri-i Hümayun'da (kara askeri mühendis okulu) okudu ve 1884 te topçu mülazım-ı sanisi (topçu üsteğmen) olarak bitirdi; Mekteb-i Harbiye-i Şahane'ye (genel kurmay okuluna) başladı. Bu okuldan da, 1886 da Erkan-ı Harbiye yüzbaşısı olarak mezun oldu. Nabizade Nazım, başarılı bir öğrenci olmasından dolayı bitirdiği okulda öğretim üyesi oldu;"yüksek cebir","istihkam"ve"topoğrafya" gibi dersleri okuttu."Keşif ve araştırma" yapmak için Suriye'ye gitti. 1890 da İstanbul'a geri geldi. Bir arkadaşının yardımıyla daha önce görüp sevdiği kızla evlendi. Ancak mutluluğu evlilik yaşamında da bulamadı; evlendikten çok kısa bir zaman sonra kemik veremi oldu. Haydarpaşa Hastenesi'nde iki yıl tedavi gördü ancak iyileşemdi; 6 Ağustos 1893'te yaşamını yitirdi ve Üsküdar 'da Miskinler Tekkesi yakınındaki mezarlığa gömüldü.
Köyü konu alan ilk gerçekçi romanımız olan Karabibik'in yazarıdır. Realist ' naturalist etkilenmeler taşıyan sanatçının, gözlem ve araştırma gücü dikkat çekicidir. Yazarın diğer romanı betimleme ve psikolojik tahlilde oldukça başarılı olduğu Zehra'dır. Edebiyatımızın ilk tezli romanı olan Zehra'da, İstanbul'daki bir Türk ailesinin yaşamı anlatılmaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.