Bir konu üzerinde kişiset görüşlerin iddiasız, kanıtsız anlatıldığı düzyazı türüdür. Fıkralar geniş açıklamalara yer vermeyen, kısa ve ilginç anlatımlı yazılardır. Daha çok, gazetelerin belli köşelerinde yaz'ârlarca, güncel olayları, kişisel görüşler doğrultusunda açıklamaya araç olan yazılardır.
Bir de "tarihi fıkra" denilen ve ilginç tarihsel olayları, kişilerin tanıklığıyla anlatan yazılar vardır.
Nasrettin Hoca fıkralarıysa, toplumun düşüncelerini, nükteli bîr biçimde yansıtan yazı türleridir. (Devam)
Finten, Mis Kros adlı Kanadalı zengin bir kadındır. Kendisi evli olduğundan sevdiği bir lorda evlenmek kocasını ortadan kaldırmak üzere Davalaciro'yu kullanır. Davalaciro, Finten'i derin bir hırsla sevmektedir. Davalaciro, zaten bu sevda yüzünden Finten'in kocasını öldürdüğü gibi bir kıskançlık buhranıyla Finten'den olan çocuğunu da öldürür. Bunun üzerine Fitnen de onu öldürür. Hamit, içinde manzum kısımlar bulunan bu piyesi Londra'da yazmış, bazı parçalarını
Bu eser Abdülhak Hamit Tarhan tarafından Servet-i Fünun'da neşrettirebilmiş ise de eserin tamamı ancak 1917'de çıkmıştır. (Devam)
FORUM: İnsanları yakından ilgilendiren bir konuda konuşmacıların yanında dinleyicilerin de söz alarak tartışmaya aktif olarak katıldığı tartışmala türlerinden biridir. Forumda bir başkan bulunur. Başkan foruma başlamadan önce forumu nasıl yapacağını anlatır. Sırasıyla konuşmacılara söz hakkı verir. Ardından dinleyicilere söz hakkı verir. Dinleyiciler ve konuşmacılar forumun kurallarına uymak zorundadır. Başkan en sonunda genel bir özetleme yapar. Ancak kendi görüşlerini yansıtmaz. (Devam)
Bağdat'ta yaşamış, iyi bir eğitim görmüştür. Bir tezkirede (Ahdi) geometri, fizik, astronomi bildiği yazılıdır. Kanuni'nin Bağdat seferi sırasında Kanuni'ye kasideler sunmuş, kendisine bağlanan maaşı alamayınca döneminin kötülüklerinden yakınan ünlü "Şikayetname"yi yazmıştır. Eser, mektup türündedir. Yaşamı yoksulluklar içinde geçen şair, Türkçe divanının Önsözünde bilimsiz şiiri, temelsiz bir yapıya benzetmiştir. Şiirlerini Azeri Türkçesiyle yazan lirik bir şairdir. Şiirlerinde tasavvuf düşüncesine bağlı olarak Tanrısal aşkı işlemiştir. Aşk acısı onun için bir yaşama kaynağıdır. Yakınsa da aşk acısı çekmeden yaşamayacağın! söyler. Ona göre aşk acısı kişiyi olgunlaştırır, karşılıksız olmalıdır. Gazel ve kasideleriyle tanınan Fuzuli, söz sanatlarını ve anlam sanatlarını büyük bir ustalıkla kullanmıştır. " Su Kasidesi" ni Hazret-i Muhammet'i övmek, ona olan sevgisini dile g... (Devam)