Anlatımın temel birimi cümledir. Düşündüklerimizi, duyduklarımızı, tasarladıklarımızı ya da yaşadıklarımızı karşımızdakilere tam olarak iletebilme, cümle kurabilme gücümüze bağlıdır. Doğrusu cümlelerimizin açık, duru, yalın dilin işleyiş kurallarına uygun ve dilbilgisi yönünden doğru olmasıyla ilgilidir. Cümlelerimiz bu niteliklerden yoksunsa, duru, yalın, açık değilse, iletmek istediklerimiz tam iletemeyiz. İster istemez karşımızdakiler, anlatmak istediklerimizi tam olarak anlayamazlar ya da eksik, yanlış anlarlar.
Cümle bir yargı birimi olduğuna göre, cümledeki her sözcüğün bu yargıyı oluşturmada bir işlevi olmalıdır. Böyle değilse aynı anlama gelen ya da aynı işlevi yerine getiren sözcükler birlikte kullanılmışsa, o cümle duru değildir. Duruluktan yoksun cümlelerle oluşturulan yazılar da uzatılmış, doldurulmuş yazılardır.
Anlatım bozuklukları iki kısımda incelenebilir; - Anlama Dayalı Bozukluklar (Bağdaşıklık)- Dilbilgisine Dayalı Bozukluklar (Bağlaşıklık)
Anlama Dayalı Bozukluklar 1. Gereksiz sözcük kullanımı - Annem her sabah bize portakal suyu sıkar. Cümleden "suyu" kelimesi atılması gereklidir. Çünkü portakal sıkılır ve suyu elde edilir. - Hasan bana gizli sırlarını anlatacak. Sır zaten gizlidir, gizli kelimesi gereksiz kullanılmıştır. 2. Sözcüğün yanlış anlamda kullanımı - Fiyatlar pahalı olduğundan satışlar durgun. Fiyatlar yüksek olur, ürünler pahalı olur. - Hasan derslerinde çekimser davranıyor. Çekingen davranıyor olmalıydı. 3. Sözcüğün yanlış yerde kullanılması - Ağrısız kulak delinir. Ağrıyan kulaklar delinmiyor yani? Kulak ağrısız delinir olmalıydı. - Yüzme en iyi denizde öğrenilir. Doğrusu yüzme deniz... (Devam)