U Harfi - Türkçe Sitesi
HarfŞu anda U harfi ile başlayan içerikler görüntüleniyor.
Bu harfle başlayan toplam 15 içerik bulunuyor.
U-Ü Sözlüğü (Deyim)
Ucu bucağı olmamak (bulunmamak, görünmemek): Bir yer, alan so­nu yokmuş gibi görünmek, çok geniş olmak.

Ucu (birine) dokunmak: Biri o işten zarar görmek.

Ucunda bir şey olmak: Düşünülen, uygulamaya konan bir işin açık­ça belirtilmeyen bir amacı olmak.

Ucunda ölüm yok ya : "Yapılması gereken bu iş ölümle bitmeyecek ya." anlamında avunma (avutma) sözü.

Ucunu bırakmak (bir şeyin): Artık onunla ilgilenmemek.

Ucu ucuna : Ne fazla, ne eksik. (Kars. Kıtı kıtına.)

Ucuza çıkmak (mal olmak): Az para harcayarak elde etmek

Ucuza getirmek (mal etmek) (bir şeyi): Onu ucuz fiyatla satın al­mak.

Ucuz atlatmak (bir şeyi): Tehlikeli ya da güç bir durumdan az bir za­rarla sıyrılmak; ucuz kurtulmak.

Ucuz kurtulmak (bir ÅŸeyden): bk. Ucuz atlatmak.

Ucuz pahalı: Fiyatın düşük ya da yüksek olmasına bakmadan:

Uçan kuşa borcu (borçlu) olmak : Pekçok kimseye, yerlere borcu ol­mak.

Uçan kuştan medet ummak: Güç ... (Devam)
DiÄŸer Konular 01 Temmuz 2013 Yorum yok
Üç Minik Serçem
NECATI CUMALI (1921)-(10.01.2001)

ÜÇ MİNİK SERÇEM KONUSU: Doğayı ve hayvanları çok seven Sonçiçek isimli kız ve ailesi ile Sonçiçek'in, minik bir serçe ile olan dostluğu yer almaktadır.

Sütçülük yapan adam ve hanımı, İlkçiçek ve Narçiçek isimli iki kızları ile birlikte iki odalı bir evde, yoksul bir yaşam sürmekte­dirler. Kızlar büyüdüklerinde bir de Sonçiçek ismini verdikleri bir kızları daha olur. Bir müddet sonra, ablaları evlenip gidince, Sonçiçek ailenin tek çocuğu olarak, küçük evlerinde mümkün ol­duğunca mutlu bir yaşam sürerler. Sonçiçek akıllı, sevimli ve cana yakın bir kız olduğu için bütün mahalleli tarafından da sevilmek­tedir.

Sonçiçek hayvanları da çok sevmektedir. Kınalı isimli kedisi, Sürmeli isimli köpeği vardır. Ayrıca, sütçülük yaptıkları için inek­leri de bulunmaktadır. Yine tavuklar, horozlar, serçeler ve leylek­lerle de çok iyi geçinmektedir.

Hayat devam edip g... (Devam)
DiÄŸer Konular 16 Nisan 2013 Yorum yok
Üç Nokta
ÜÇ NOKTA (..)

1. Tamamlanmamış yargıların sonuna konur:

- Sağda iki katlı bir ev.. Arkasında bir fabrika..

2. Benzer örneklerin sürebileceğini göstermek için kullanılır:

- Neler vardı neler.. İpek, altın, gümüş...

3. Söylemek istenmeyen sözün yerine kullanılır:

- Parayı çalanın S.. olduğunu söyledi. (Devam)
DiÄŸer Konular 31 Mart 2013 Yorum yok
Üç Silahşörler
ALEXANDRE DUMAS ÜÇ SİLAHŞÖRLER

KONUSU: Tarihsel romanları ve oyunlarıyla haklı bir ün kazanan Dumas'ın yükseliÅŸinde en önemli rol hiç şüphesiz 'Üç Silahşörler'e ait. Kardinal Richelieu XIII. Louis dönemindeki dört gözüpek şövalyenin maceralarının hayranlık verici bir akıcılıkla anlatıldığı romans tarzındaki 'Üç Silahşörler', yazıldığı dönemden bugüne deÄŸerinden hiçbir ÅŸey yitirmedi. Krallık Muhafız BirliÄŸi silahşörlerinden Athos, Porthos ve Aramis'e genç ve ateÅŸli, ro­mantik ve gözükara d'Artagnan'ın da katılmasıyla, Kardinalin adamları için zor günler baÅŸlıyor. Kahramanlarımız kral ve kraliçe (biraz da sevgilileri) uÄŸruna kılıçlarını konuÅŸturuyor ve hiç çe­kinmeden hayatlarını ortaya koyuyorlar. Çünkü onlar, şövalyeli­ğin üç büyük mücevherine sahipler: Cesaret, sadakat, onur! Saf kötülüğün temsilcisi Milady bile çevirdiÄŸi korkunç entrikalara raÄŸmen onları soylu hedeflerinden alÄ... (Devam)
Diğer Konular 15 Mayıs 2013 Yorum yok
Uçan Sınıf
UÇAN SINIF

KONUSU: Rıfat İlgaz'ın "Hababam Sınıfı"na çok benzeyen bir sınıf anlatılmaktadır. Çocuklar, tüm yaramazlıklarına rağmen, temiz ve dürüsttürler. Onları da ancak, aynı sıralardan geçmiş olanlar anlayabilirler.

 

Yer yatılı bir lisedir. Kahramanlarımız edebiyat meraklısı Johnny Trotz, sınıf birincisi Martin Thaler ve karnı her zaman aç olan Matthias Selbmann, Fridolin, Uli ve daha birçokları.. Kah­ramanlarımızdan Matthias ne kadar iri ise, Uli de o kadar ufak tefekti.. Her an bir şamata, her an bir gırgır yapmak için fırsat kollayanlar çoğunlukta olduğundan, gülmek ve kendine gül-dürtmemek için sürekli dikkat göstermek gerektiğinin bilincinde (!) olan öğrencilerin çokluğundan; kavgasız, şamatasız, gürültü­süz nerede ise bir dakika bile geçtiği görülmemiştir. Hemen her okulda olduğu gibi, üst sınıflar İle alt sınıflar arasındaki çekişme­lerden doğan kavgalar ve hır-gürler de İşi... (Devam)
Diğer Konular 21 Mayıs 2013 Yorum yok
Ulama
Ünsüzle sonlanan bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan bir sözcük gelince ünsüzle ünlünün bir hece gibi bağlı okunmasına "ulama" denir.

Arabanın önüne çıkan adam az daha eziliyordu.

Noktalama İşareti varsa ya da ulama yapılınca anlam değişikliği olacaksa, ulama yapılmaz.

İhtiyar, elindeki paketi zor taşıyordu. (Ulama yoktur)

Sözcüğe gelen ek yok. (gelenek) (Ulama var)

Oraya varsak aryayı gösteririm. (Ulama var) (Devam)
DiÄŸer Konular 17 Haziran 2013 Yorum yok
Ãœlkemin Efsaneleri
ÃœLKEMÄ°N EFSANELERÄ°

 

1 ÅžAHMERAN EFSANESÄ° VE LOKMAN HEKÄ°M EFSANESÄ°

 

Vaktiyle, binlerce yılanın yaşadığı bir mağaraya yanlışlıkla giren bir adam, yılanlar tarafından padişahları Şahmeran'a götü­rülür. Şahmeran adama canını bağışlayacağını, ancak kendisini misafir etmek zorunda olduğunu söyler. Yerini bilen birini serbest bırakarak kendi hayatını tehlikeye atmak istememektedir. Şahmeran ona çok iyi davranır. Adam bir dediği iki edilmeden bütün ihtiyaçları sağlanarak yaşamakta, günlerinin büyük bölü­münü Şahmeran'la sohbet ederek geçirmektedir. Ne kadar rahat da olsa, gerçek dünyadan uzak bir mağarada süren bu hayattan sıkılan adam, bir gün yeryüzüne dönmek için Şahmeran'dan izin ister. Şahmeran adama güveninin tam oldu­ğunu, yerini kimseye söylemeyeceğine inandığını belirterek git­mesine izin verir. Ancak kendisini gördüğü için vücudunun pul pul olacağını, bu yüzden vücudu... (Devam)
DiÄŸer Konular 22 Haziran 2013 Yorum yok
Uluç Reis
Bu roman Halikarnas Balıkçısı'nın yazdığı tarihi roman olarak en gerçekçi romanlardan biridir. Yayımlandığı dönemde Aganta Burina Burinata kadar ilgi görmüştür.

Uluç Reis Konusu:

16. yy'da, cihan hakimiyetini elde etmeye çalışan Osmanlılar ile onu engellemeye çalışan Avrupalıların denizlerde­ki mücadeleleri anlatılmaktadır.

Uluç Reis özeti

 Anadolu kıyılarının karşısındaki bütün adalar, hatta Anado­lu kıyılarının çoğu uç noktalan. Sen Jan şövalyelerinin ellerindeydi. Bu haçlı şövalyeleri, dini taassupları dolayısıyla, ne kadar Türk öldürürlerse o kadar çok sevap işlediklerine inanırlardı..

1557 yılının Haziran ayı içinde, Sen Jan şövalyelerine ait, Fransız Dük Da Loren'in komutasındaki beÅŸ kadırgalık filo, Türk kanı içmek, Türkleri öldürmek için Malta'dan demir aldı. Yolda, önlerine çıkan bir Türk ticaret gemisi ve Türk yolcu gemisine saldırarak ele geçirdiler. Gemi KaptanÄ... (Devam)
DiÄŸer Konular 22 Nisan 2013 1 yorum
Ünlem Cümlesi
ÃœNLEM CÃœMLESÄ°

Sevinç, şaşkınlık, acıma, beğenme gibi duy­gulan içeren cümlelerdir.

Ünlem cümlelerinin sonuna ünlem işareti ko­nur. Ünlem cümlesi gerçek ünlemlerle yapılabildîği gibi ünlem anlamı kazanmış söz gruplarıyla da yapılır.

- Of! Canımı sıkmaktan bıkmadın mı?

- Eyvah, yine fırtına çıktı! ;

- Ne güzel hava!

• Olmaz, oraya gidemezsin!

- Hadi, dediÄŸin gibi olsun!

- Herkese günaydın!

- Sakın, dediklerimi unutma! (Devam)
DiÄŸer Konular 07 Haziran 2013 Yorum yok
Ãœnlemler
ÇeÅŸitli duygularımızı ve özel durumları (sevinme, kızma, acıma, ÅŸaÅŸma, korku, çaÄŸrı, buyruk, yasaklama) anlatan sözcüklerdir.
Ah ah, bunlar da mı gelecekti başımıza!
Afferin! Haydi, bir daha!
Aman Allahım! (Devam)
Sözcük Türleri 14 Aralık 2012 Yorum yok
Ünlü Düşmesi
Dilimizde iki heceli birtakım sözcükler, belli ekler aldıkları zaman ikinci hecedeki ünlülerini düÅŸürürler.
Örnek: ağız - aÄŸzı, bağır - baÄŸrı, beniz, benzi (Devam)
Yazım ve Noktalama 03 Kasım 2012 Yorum yok
Ünlü Düşmesi (Hece Düşmesi)
İki heceli, ikinci hecesi üç sesli bazı sözcüklere ünlüyle başlayan bir ek getirilince ikinci hecenin ünlüsü -dar ünlüyse- düşer. Bu duruma "hece düşmesi" denir.

devir-im -> dev-rim

kıvır-ık -> kıv-rık

omuz-u -> om-zu

gönül-üm -> gön-lüm

Ufuk-u -> uf-ku

Özel isimlerde hece düşmesi yapılmaz.

Yolda Emir'i gördüm (Emir-i)

Bir emriniz var mı? (emir-iniz) (Devam)
Diğer Konular 02 Mayıs 2013 Yorum yok
Ünsüz Benzeşmesi (Ünsüz Sertleşmesi)
Sert Ünsüzlerin Benzeşmesi (Sertleşme):

Sert ünsüzlerle biten sözcüklere "c,d,g" ünsüzleriyle başlayan ek getirilirken ekin ilk harfi sertleşerek "ç,t,k" ye döner. Bu duruma ünsüz benzeşmesi (ünsüz sertleşmesi) adı verilir.

simit-çi (-ci) şaş-kın (-gin) ağaç-ta (-de) 1945'te(-de) sınıf-ça (-ce) as-kı (-gi) sabah-tı (-di) 1974'ten (-den)

Bu kural, hem yazıda hem konuşmada geçerlidir. Bileşik sözcüklerde bu kural olmayabilir:

- Akdeniz, beÅŸgen.... (Devam)
DiÄŸer Konular 05 Haziran 2013 Yorum yok
Ünsüz Yumuşaması (Ünsüz Değişmesi)
Ünsüz Yumuşaması (Ünsüz Değişmesi): Süreksiz sert ünsüzlerle sonlanan (p,ç,t,k) sözcüklere, ünlü harf ile başlayan ek getirildiği zaman sözcüğün sonuna bulunan sert ünsüzü süreksiz yumuşak ünsüze (b,c,d,g,ğ) dönüşür.

* uzak-a -> uzaÄŸa

* ağaç-ın -> ağacın

* sahip-i -> sahibi

* dört-üncü -> dördüncü

Sonunda art arda "n, k" ünsüzleri bulunan sözcüklerde yumuşama "g" ile olur.

renk-i -> rengi

çelenk-in -> çelengin

Kepenk-in -> kepengin

Ünsüz yumuşaması bazı durumlarda olmaz:

a) Tek heceli kimi sözcüklerde:

* Kat-ı -> katı,

* suç-um -> suçum

b) (i) t yapım eki alan kimi sözcüklerde:

* yakıt-ı -> yakıtı,

* kanıt-ı -> kanıtı

c) Yabancı kökenli kimi sözcüklerde:

* saat-ın -> saatin

* hukuk-a -> hukuka

d) Eş sesli sözcüklerin birinde:

* uç -> kalem ucu <=> uçak

* et -> koyun eti, yardım ... (Devam)
DiÄŸer Konular 25 Nisan 2013 Yorum yok
Uyak (Kafiye)
UYAK (KAFÄ°YE)

Uyak, dize sonlarındaki farklı anlamdaki sözcüklerin ve farklı görevdeki eklerin yarattığı ses benzerliklerine denir.

UYAK ÇEŞİTLERİ

1. Yarım Uyak:

Tek sessiz harf benzerliğiyle yapılır.

Sarı çiğdem yaz getirir

MormenekÅŸe guz getirir

2. Tam Uyak:

İki ses benzerliğiyle yapılan uyaklardır. Daha doğrusu bir ünsüz ile bir ünlünün benzerliğine dayanan kafiye türüdür.

3. Zengin Uyak:

İkiden fazla ses benzerliğiyle yapılan uyaklardır.

Uçun kuşlar uçun doğduğum vere.

Şimdi dağlarında mor sümbül vardır.

Ormanlar koynunda bir serin dere.

Dikenler içinde sarı gül vardır.

Şiirin 1. ve 3. dizelerindeki "yere-dere" sözcüklerinde üç sesle zengin uyak; 2. ve 4. dizelerindeki "gül-sümbül" sözcüklerinde iki sesle tam uyak yapılmıştır.

4. Tunç Uyak:

Uyak olan sözcüklerden birinin diğerinin içinde yer almasıyla yapılan uyaktır.

Bastığın yerleri toprak diyerek... (Devam)
DiÄŸer Konular 03 Nisan 2013 Yorum yok
Popüler Sayfalar:
Son Ziyaretler:
CoÄŸrafya Sitesi Tarih Sitesi Matematik Sorusu