O Harfi - Türkçe Sitesi
HarfŞu anda O harfi ile başlayan içerikler görüntüleniyor.
Bu harfle başlayan toplam 28 içerik bulunuyor.
O-Ö Sözlüğü (Deyim)
O bu : Herkes, öteki beriki (Kars. El İtern.)

Ocağına düşmek : Bir kimseye korunması için sığınmak ya da ondan

yardım istemek.

Ocağına incir dikmek, (ocağına darı akmak, ocağını söndürmek): Bir insana büyük kötülüklerde bulunmak, evini barkını, soluğunu ço­cuğunu yok etmek, darmadağın etmek.

Ocağını söndürmek : Evinin, ailesinin dağılmasına yol açmak.

Odsuz ocaksız: Çok yoksul, aç ve barın aksız.

Oflayıp puflamak : Herhangi bir şey ya da kimseden ötürü büyük sı­kıntı duymak.

O gün bugün: Söz konusu durumun olduğu günden bu yana.

Oh canıma değsin :Birinin başına gelen kötü bir olaydan duyulan se­vinci anlatır.

Oh çekmek : Bir başkasının düştüğü kötü bir duruma sevinmek.

Oh demek: Sonunda rahata kavuşmak, rahat bir duruma geçmek.

Oh olsun : Söz dinleyemeyerek,, yanlış işler yaparak kötü duruma dü­şenlere "Çok iyi olmuş." anlamında söylenir.

Okkalı kahve ... (Devam)
DiÄŸer Konular 12 Haziran 2013 Yorum yok
Öğelerine Göre Cümleler

1. Kurallı (Düz) Cümle2. Devrik Cümle
• Eksiltili Cümle

Türkçe cümle yapısında öÄŸe diziliÅŸi ÅŸöyledir: Özne + tümleçler + yüklem.
Yüklem sonda bulunur. Ama meselâ ÅŸiirde yüklem cümlenin herhangi bir yerinde olabilir.
DiÄŸer öÄŸelerin yeri önem sırasına göre deÄŸiÅŸebilir.
Yüklemin cümle sonunda olup olmamasına göre cümleler ikiye ayrılır:
 
1. Kurallı (Düz) Cümle
Yüklemi sonda bulunan cümledir. Dilimizin söz dizim özelliÄŸine göre asıl öÄŸe sonda, yardımcı öÄŸeler de baÅŸta bulunur.
Kapalıçarşı'da birkaç istikametten düdük sesleri gelmeye baÅŸladı. Bu, her akÅŸam üzeri çarşı bekçilerinin verdiÄŸi bir iÅŸarettir ki, kapanma saatinin geldiÄŸini ve dükkanını kapamaya geç kalanların acele etmesini ilân eder. O saatt... (Devam)
Cümle Bilgisi 15 Aralık 2012 Yorum yok
Öğrenciden Profesöre Mükemmel Bir Ders
Bir öğrenciden alınabilecek en büyük ders..

(Devam)
Diğer Konular 30 Mayıs 2013 Yorum yok
Oktay Rıfat Horozcu
İlk şiirlerini Varlık dergisinde yayımlayan Oktay Rıfat Horozcu, garip şiirinin öncülerindendir. Melih Cevdet Anday ve Orhan Veli Kanık ile birlikte, şirin geleneksel kurallarına karşı çıkmış, serbest nazmı kullanmıştır. Şiirlerinde halk söyleyişinden, deyimlerden ya­rarlanmış, mecazları kullanmış, toplumsal konulu şiirler yazmıştır. Melih Cevdet ve Orhan Veli ile birlikte Garip adlı şiir kitabını yayımlayarak Garip şiir akımının öncülerinden oldu. Oktay Rıfat, Garip akımı dönemindeki şiirlerinde kentte yaşayan sıradan insanların günlük yaşamlarına şaşırtıcı, alaycı bir söyleyişle yaklaşmıştı. Şiirlerinde sürekli bir arayış içinde olmuş, de­ğişmenin peşinde koşmuştur.

Oktay Rıfat'ın Eserleri:

 Yaşayıp Ölmek, Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler, Güzeleme, Elleri Var Özgürlüğün, Çobanıl Şiirler, Bir Cigara İçimi, Denize Doğru Konuşma (şiir) Bir Kadının Penceresinden (roman) Bir ... (Devam)
DiÄŸer Konular 23 Nisan 2013 Yorum yok
Oliver Twist
KONUSU: Bu eser Charles Dickens tarafından kaleme alınmış ve bir çocuğun ekseni etrafında, İngiliz toplumunun o günkü yaşayışı anlatılmakta ve eleştirilmektedir.

Adını vermek istemediğim bir şehrin düşkünlerevinde, adını konacak süre kadar dahî yaşayıp yaşayamayacağı şüpheli bîr çocuk dünyaya gelmişti. Annesi, "Çocuğu bir göreyim de öleyim" dedi. Çocuğu, kucağına verdiler. Kadın çocuğu Öptü, okşadı ve öldü. Oliver var gücüyle ağlıyordu. Kilise zangoçlarıyla nazırları­nın şefkatli insafına bırakılmış bir öksüz olduğunu bilseydi beldi daha yüksek sesle ağlardı.

Oliver'i daha sonra, kimsesiz çocukların yaşadığı eve teslim ettiler. Burada, çocuklara genellikle kötü davranan yaşlı bayan Man bakıyordu. Çocuklar için verilen paranın büyük bir kısmını kendisi alıyor, çok azı ile ise çocuklara ölmeyecekleri kadar yiye­cek yemek veriyordu. Banyo, temizlik vb. ise nadir rastlanan olay... (Devam)
DiÄŸer Konular 16 Haziran 2013 Yorum yok
Ölü Canlar
Eser Hakkında: 

Eser, asıl olarak üç bölüm şeklinde yazılmış bir romandır. Yazar, ikinci ve üçüncü bölümleri aşırı tepkiler sebebiyle yazmamıştır. Ölü Canlar, 19. asır Rus insanlarına bir eleştiri niteliği taşımaktadır. Eserdeki sahtekarlıklar, dönemin Rus sosyal yaşamından esinlenilerek kurgulanmıştır. Vatanını çok seven Nikolay Vasilyeviç Gogol, ülkesindeki çarpıklıkları ortaya koyarak çözüme gidilmesini istemiştir bu eseriyle. Gogol, eserde Rusya'daki günlük yaşamı en ince ayrıntısına kadar betimlemiştir. Dolayısıyla yazar, realist bir dille Rus ülkesindeki bayağılık ve ruhî boşluğu anlatmayı istemiştir.

Ölü Canlar Özeti:

Chichikov, kendini üniversite danışmanı olarak tanıtan sahtekar bir adamdır. Aslında, bir süre gümrük dairesinde görev almış, kaçakçılarla iş ortaklığı yaptığı anlaşılınca işten atılmıştır. Diğer insanları överek, kendini farklı bir şekilde tan... (Devam)
DiÄŸer Konular 07 Nisan 2013 Yorum yok
Olumlu Cümle
OLUMLU CÃœMLE

Yüklemin bildirdiği yargının geçerli olduğunu ya da eylemin yapıldığını belirten cümlelere denir.

Okullar eylül ayında açılıyor.

Sınıfımızın en çalışkanıydı o.

Bugün çok işim var.

Ayşe oldukça başarılıydı.

Söylediklerini anlamadım değil, (anladım)

Bu yemek de yenmez mi? (yenir) (Devam)
Diğer Konular 20 Mayıs 2013 Yorum yok
Ölümsüz Aile
ÖLÜMSÜZ AİLE

 

Kasabanın girişinde Foster'lere ait, üzerinde sanki dersin "Bana girmeyin" diye levha bulunan, kare şeklinde bîr ev ve bir koru vardır. Bu koruya da şimdiye kadar hiç kimse gitmemiştir. Evin tek çocuğu VVinnie de oraya hiç gitmemiştir. Zaten, buraya birileri girmiş olsa idi, ortadaki dişbudak ağacının kökleri arasın­dan çıkan küçük pınarı, çakıl taşlarıyla gizlenmiş olmasına rağ­men bulacaklardı. İşte o zaman öyle büyük bir felâket olurdu ki; bu ihtiyar ve yorgun dünya, ateşten çekirdeğine kadar zangır zangır titrerdi.

 

Ağustosun ilk günlerinden birinde, bayan Mae Tuc erken uyandı ve yanında uyuyan kocasına bakarak "Çocuklar yarın eve gelecekler" dedi. Agnus aniden uyandı ve "Benİ niye uyandırdın, hepimizin cennete gittiği o rüyayı görüyordum" deyince, kadın "Sü­rekli o rüyayı görmenin ya yararı var ki? Nasılsa hiçbir şey değişmeye­cek" diyerek cevap verdi. Sonra ye... (Devam)
Diğer Konular 10 Mayıs 2013 Yorum yok
Olumsuz Cümle
OLUMSUZ CÃœMLE

Yüklemin bildirdiği yargının geçersiz olduğunu ya da eylemin yapılmadığını belirten cümlelerdir.

Bugün yağmur yağmaz.

Bazıları olaya hazırlıklı değildi.

Ä°stediÄŸin kitap bende yok.

Bu İşte de başarısız oîdu.

Ne kendi rahat etti, ne de başkası.

Korkulur mu küçücük bir kediden?

Bu sıcakta uyu uyuyabtlirsen. (Devam)
DiÄŸer Konular 30 Mart 2013 Yorum yok
Ömer Seyfettin
1884- 1920 yıllan arasında yaşamıştır. Harp okulunu bi­tirdikten sonra çeşitli yerlerde asker olarak çalışmıştır. Asker­likten ayrılınca Selanik'e gelmiştir. 1911'de Genç Kalemler dergisinde Ömer Seyfettinin hikayeleri yayımlanmaya başlamıştır. Balkan Sa­vaşına subay olarak katılan yazar, Yunanlılara esir düşmüştür. Ülkeye dönünce, hayatının sonuna kadar Kabataş Lisesi'nde öğretmenlik yapmıştır. Ömer Seyfettin, Yeni Lisan hareketinin öncülerindendir. Süslü, kimsenin anlayamayacağı Türkçeye karşıdır. Konuşu­lan Türkçe ile sade bir dille milli edebiyatın oluşması için uğraşmıştır. Hayatı boyunca 140 kadar öykü yazmıştır. Hi­kayelerinden bazılarının isimleri şunlardır: Ashab-ı Kehfimiz, And, Efruz Bey, Falaka, Yalnız Efe, Bahar ve Kelebekler, Ferman, Gizli Mabed, Pembe İncili Kaftan, Yüksek Ökçeler, Kaşağı, Diyet, Beyaz Lale, Harem, Bomba

Ömer Seyfettin'in Konularına Göre Hikayeleri

Ö... (Devam)
DiÄŸer Konular 20 Haziran 2013 Yorum yok
Ömer'in Çocukluğu
KONUSU: Bu bir anı romandır. Sekiz yaşındaki bir çocuğun ağzından yaşadığı şehir, semt, ailesi ve çevresindeki diğer insanlar anlatılmakta, aynı zamanda yaşadığı döneme ayna tutmaktadır.

Ömer anlatıyor:

İstanbul'un Saraçhane Semti'nde, Çelebi Sokak'ta oturuyor­duk.. Babamın adı Ali idi. Babam yakışıklı, dolgun vücutlu, gayet güzel giyinen, İslami ahlâk ve terbiyeye sahip, temiz yürekli bir insandı. Kendi dükkânında saraçlık yapardı. Kısacası çalışır, çaba­lar, evine de çok iyi bakardı. Babamın en iyi dostu Behçet Amca idi. Sık sık bir araya gelir, sohbet ederlerdi.

Annemin adı Fatımat-üz-Zehra'ydı. Çok iyi bir Müslümandı. Varna'lı idi. Bir tatil zamanı Varna'ya misafirliğe gittik. Bizi çok İyi ağırladılar.

Ağabeyimin adı Mehmet'tir. Ağabeyimin okuyup yazma yönünde bana çok faydası olmuştur.

Bir de amcam vardı. Adı Mehmet Tahir idi. Babamdan çok farklı idi. Derler ki, babam hep onun b... (Devam)
DiÄŸer Konular 02 Nisan 2013 Yorum yok
On Dört Yaşında Bir Adam
On Dört Yaşında Bir Adam (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Sabahleyin çıktığımız köyden, yedi saatte kasabaya varaca­ğımızı söylemişlerdi. Hangi yedi saat? Yol diye bir şey yok. Ara­bamız gâh tarlaların içinden, gâh bir çoban patikasından, gâh bir çakıl deryası içinden izi belli olmayan bir yolda gitmeye çalışıyor. Arabacıya kızıyorum; ancak o ne yapsın? Keşke buraları çok iyi bilen birisi olsaydı.

Birden arabacının "Ülen, ülen " diye seslendiğini duydum. Baktım yolun kenarında, sekiz on yaşlarında, sırtında iki çuval bir çocuk gidiyor. Meğer o da şehre gidiyormuş. Yanıma gelmesini, onu da götüreceğimizi söylediğimde inanası gelmedi. Sonra çu­valları arabacının yanına verip, büyük bir saygı ve terbiye ile gelip yanıma oturdu. On dört yaşında, babası askerde şehit düş­müş, yüklediği yemişleri pazarda satmak için götürüyormuş. Her hafta altı saat, sırtında çuvallarla şehre kadar yürüyor,... (Devam)
Diğer Konular 02 Mayıs 2013 Yorum yok
Onlar da İnsandı
Eser Hakkında: 

Roman, yazarın kendi köyünde geçmektedir. Bu köy va­sıtasıyla, Kırım'ın Ruslar tarafından nasıl ele geçirildiği, nasıl Ruslaştırıldığı anlatılır. Cengiz Dağcı,  Onlar da İnsandı adlı eserinde pek çok milletin bir arada ya­şadığı topraklarda yaşanan eziyetleri ve zulümü anlatılmıştır.

Onlar da İnsandı Kahramanları (Kişileri):

Bekir: Romanın başkahramanıdır. Kırk beş yaşlarında bir Kırım köylüsüdür. En önemli özelliği vatanına ve topraklarına düşkünlüğüdür. Biraz saf ve cahil; fakat cesur, azimli bir karakteri vardır. Ruslardan nefret eder.

Esma: Bekir'in eşidir. Kırk yaşlarında bir köylü kadındır. Tarla ve ev işleriyle uğraşır. Zaman zaman otoriter; zaman za­man vatanına bağlı bir tip olarak anlatılır.

Ayşe: Bekir ve Esma'nın 17 yaşındaki kızıdır. Çok güzel, narin bir genç kızdır. Okuma yazma bilen, Rusların fikir ve zulümlerinin farkında olan bir... (Devam)
DiÄŸer Konular 25 Haziran 2013 Yorum yok
Orhan Hançerlioğlu
1916 yılında İstanbul'da doğmuştur. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiştir. Keşan ve Karaisalı'da kayma­kamlık yaptıktan sonra İstanbul Belediye Müfettişliği, Emniyet Şube Müdürlüğü, Şehir Tiyatrosu Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur. 1978'de emekli olmuştur. 1991'de ölmüştür. Orhan Hançerlioğlu'nun edebi hayatı şiirle başlamıştır. En önemli eseri 7. Gün'dür. 1951'den 1957'ye kadar her yıl bir roman yayınlamıştır. Bir hikayesi ile Şadırvan der­gisi yarışmasında birincilik kazanmıştır. Ali romanıyla da Türk Dil Kurumu Edebiyat Ödülü almıştır.

Yazarın başlıca eserleri: Karanlık Dünya, Ekilmemiş Topraklar, Kutu Kutu İçinde, İn­sansız Şehir, Erdem Açısından Düşünce Tarihi, Felsefe Söz­lüğü, İnanç Sözlüğü'dür. (Devam)
DiÄŸer Konular 12 Nisan 2013 Yorum yok
Orhan Veli Kanık
13 Nisan 1914'te Ä°stanbul'da dünyaya gelmiÅŸtir. Öğreni­minin birkısmını Galatasaray Usesi'nde tamamlamıştır. Lise hayatının diÄŸer kısmını Melih Cevdet Anday ve Oktay Rıfat Horozcu Ä°le tanıştığı Ankara'da sürdürmüştür. Ä°stanbul Ãœniver­sitesi Felsefe bölümünü yarıda bırakmıştır. Orhan Veli Kanık, PTT'de ve Tercüme Odası'nda çalıştıktan sonra Yaprak dergisini çıkarmıştır. 1950'de, çok genç yaÅŸta, beyin kanamasından ölmüştür. Ga­rip akımının öncülerindendir. BaÅŸlangıçta geleneksel ÅŸiiri deneyen Orhan Veli, Birinci Yeni Hareketi'nin en önemli sanatçısıdır. Garip dönemindeki ÅŸiirleri, geleneksel ÅŸiire tü­müyle karşı çıkışın ifadesidir, ölçü ve uyaÄŸa karşı­dır. Åžairane söyleyiÅŸten kaçınır. Söz ve anlam sa­natlarından uzak durur. Åžiirlerinde günlük yaÅŸamın sıradan insanlarını, bu insanların yaÅŸama sevincini iÅŸlemiÅŸtir. Basit ya da kaba sayılabilecek sözleri mizah havası iÃ... (Devam)
DiÄŸer Konular 12 Haziran 2013 Yorum yok
Örnekleme
ÖRNEKLEME

Ana düşünceyi belirginleştirmek için konuyla İlgili örnek vermektir.

UYARI: Örnekleme paragrafında ana düşünce örnekte bir önceki cümledir.

Örnek:

Mağaza vitrin (erindeki mankenleri bilirsiniz. Hepsi güler yüzlüdür, İçlerinde pek güzel olanları da vardır; ama dilleri olmadığı için soğukturlar. Onlar zaten insan taklididir ya; sahici insanları da güzel yapan, sıcak yapan, dildir Ama her dil değil; dilin de tatlısı olmalı. Allah bir adama her şeyin tatlısını, yalnız dilin acısını verdi mi, ne yapsa kâr etmez. Öylesinin sevimli, cana yakın olmasına imkân yoktur.

Yazar, dille ilgili düşüncelerini somutlaştırabilmek için mankenleri örnek göstermiştir. (Devam)
Diğer Konular 08 Mayıs 2013 Yorum yok
Osmancık
OSMANCIK

KONUSU: Osmanlı Devleti'nin kuruluşu anlatılmaktadır.

â–  â– 

BİRİNCİ BÖLÜM: "Gün Doğmak İçin Batar"

Osmancık hasta yatağında, Bursa'nın alınmasını beklemekte, Bursa'ya gömülmek için, azraile karşı direnmektedir. Birazdan.müjdeyi alınca, rahatlayıp huzura kavuşur. Gözlerini kapatınca başında duranlar "uyudu" derler. Oysa, o uyumamış, hatıralara dalmış, hayatının ilkbaharına gitmiştir.

Ä°lkbahar Selleri:

Çocukluğunda ve delikanlılığında ele avuca sığmazdı. Gü­cünün, kuvvetinin sahibi değil; gücü, kuvveti onun sahibiydi. Ağabeyleri Gündüz ve Sava'ya hayrandı. Şeyh Edebali ile tanı­şınca hayatının şekli tamamen değişti.

OturmuÅŸ, ta Amuderya'dan Söğüt'e kadar olan yolun uzun­luÄŸunu hesaplıyor, dünyanın ne kadar büyük olduÄŸunu düşünü­yordu. Edebali ona ne düşündüğünü sorunca, aynı ÅŸeyleri söyle­di. Edebali de ona: "Dünyayı büyük gösteren bizim küçÃ... (Devam)
DiÄŸer Konular 30 Nisan 2013 Yorum yok
Ötleğen Kuşu
ÖTLEĞEN KUŞU

KONUSU: Köyde yaşayan bir çocuğun, görmeyi ve sevmeyi çok arzu ettiği, nadir bulunan "Ötleğen Kuşu"nun peşinde koşma­sı, onu kurtarması ve dost olması anlatılmaktadır.

 

ÖtleğenKuşu'nun Ülkesi:

Burası, Beşparmak dağlarından, Söke ilçesine kadar uzanan bir ovanın ucundadır. Bizim Tuzburgazı köyümüz, bu dağın ova­ya bakan yamacındadır. Köyün hemen altında, buğday tarlaları, Büyükmenderes Irmağı'm kucaklar.

Bizim köye/ Söke ilçesinden gelen, yılların yıprattığı yarısı taş, yarısı toprak bir yol vardır. Bu yol da köyü aşınca üçe bölü­nüyordu. En çok, ormanın kıyısından geçen yol kullanılırdı. Bu yoldan geçenleri ansızın durduru verecek güzellikte öten bir ses vardı ki, o da Ötleğen Kuşu'nun sesiydi. Babama ve avcılara sor­duğumda, "serçeye benzer, bir çalı bülbülü" derlerdi.

Babamın müdürlüğünü yaptığı kereste fabrikasına her gidiş gelişimd... (Devam)
DiÄŸer Konular 10 Haziran 2013 Yorum yok
Öykü (Hikaye) Türü
Öykü (Hikâye)

Yaşanmış veya tasarlanmış bir olayı, bir durumu; yer, kişi ve zaman belirterek anlatan kısa yazılara denir. Yazılışları bakımından ikiye ayrılır:

1. Olay hikâyesi

2. Durum hikâyesi

Temeİ özellikleri:

â–¡ Romandan kısadır.

â–¡ Dar bir zamanı kapsar.

â–¡ Kişiler, romana göre daha azdır.

â–¡ Anlatılan olay tektir ve sınırlıdır.

â–¡ Olaylar "serim, düğüm, çözüm" plânı içinde ele alınır.

â–¡ Olayı sürükleyen belirli bir kişi (hikâyenin kahramanı) vardır. (Devam)
DiÄŸer Konular 10 Haziran 2013 Yorum yok
Öyküleme
ÖYKÜLEME

Olayların, yer ve zaman belirtilerek kişilere bağlı olarak anlatılmasıdır. Olay anlatımı sırasında duygu ve düşüncelere de yer verilir.

Örnek:

İnsanlar akın akın vagon kamplara doğru gidiyordu. Soba borularından duman çıkıyordu. Joad ailesi, kalasın üzerinden tırmanıp vagonun kendilerine ait yanına geçti. O, sobanın yanında bir sandığın üzerinde oturuyordu. Soba, sıcaktan kıpkırmızı olmuştu. (Devam)
DiÄŸer Konular 07 Nisan 2013 Yorum yok
Toplam 2 sayfa, 1. sayfadasın: 1, 2, Sonraki
Son Ziyaretler:
CoÄŸrafya Sitesi Tarih Sitesi Matematik Sorusu