EÅŸ görevli sözcükleri, söz öbeklerini ve cümleleri birbirine baÄŸlayan sözcüklere denir. Bizimle de anlaÅŸtı. Çalışın ki kazanasınız. Ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin. (Devam)
KONUSU: Asıl kahramanı çocuk olan bu romanda, yaÅŸadığı olumsuz olayları, çocuk bilinci ile deÄŸerlendirip hayatım devam ettirmeye çalışan Ömer'in ismindeki çocuÄŸun yaÅŸadıkları anlatılÂmaktadır. Ana karakteri bir çocuk olduÄŸu İçin, edebiyatımızda ilklerden sayılır.
(1928-15 Kasım 1975) Yazar, Ä°stanbul'da doÄŸdu. SultaÂnahmet Sanat Enstitüsü'nü bitirdi (1946). Ä°stanbul Teknik ÃœniÂversitesi Makine Fakültesi Teknoloji Kürsüsü'nde kaynak öğretmeniliÄŸi yaptı. Ailesinden aldığı tasavvuf terbiyesiyle, etrafında olayların ayrıntısını inceleme merakı duydu. ÇocukluÄŸundan itibaren gördüklerini hikayeler hâlinde yayınladı. Ahmet Hamdi Tanpınar gibi yazarlardan, yazarlık konusunda destek aldı. En önemli eseri Sokakta adlı romanıdır. Eserlerinde; insanın temel meseleleri, tasavvuf terbiyesi, moÂdern insanın açmazları, Türk toplumu gibi konuları iÅŸledi. (Devam)
Ä°stanbul'da yaÅŸamıştır. Kadılık ve müdersislik yapmıştır. Medresede din adamı olarak yetiÅŸtiÄŸi, hocalık yaptığı halde eserlerinde din dışı konuları iÅŸlemiÅŸtir. Ä°nsanlara, ÅŸiirlerinde, yaÅŸamın zevk ve neÅŸe içinde geçirilmesi gerektiÄŸini önermiÅŸtir. Tasavvuftan hiç etkilenmeyen Baki, Divan ÅŸiirine yeni bir konu getirememiÅŸtir. Daha önce söylenenleÂri daha güzel bir söyleyiÅŸle dile getirmesi, onu Divan ÅŸiirinin ustalarından yapmıştır.
Aruzu ustaca kullanmış, dizelerinde ses güzelliÂÄŸiyle söz ustalığını birleÅŸtirmiÅŸtir.
Dili ağırdır. Åžiirlerini bir kuyumcu titizliÄŸi ile iÅŸleÂmiÅŸ, söz ve anlam sanatlarını ustalıkla kullanmıştır. En ünlü eseri. Terkib-i bent biçimiyle . Kanuninin ölümü üzerine yazdığı "Kanuni Mersiyesid... (Devam)
KONUSU: Bu kitap, bir duygular manzumesi, bir sevgi yuÂmağıdır. Her satınnda buram buram halk, buram buram Anadolu sevgisi vardır. Yazar, usta bir nakkaÅŸ gibi, Anadolu'ya olan sevgiÂsini, kelimelerle nakÅŸetmiÅŸtir. Ellerine saÄŸlık Ceyhun Atıf Kansu. Nur içinde yat.
Kitap çeşitli bölümlerden oluşmaktadır. Her bir bölümde, Anadolu'muzun bir köşesi, tarihimizdeki önemi ile birlikte yer almaktadır. Okuyalım, bakalım.
MUÅž OVASI
Selçuklu Türkleri akın akın geldiler Anadolu'ya. O zaman Anadolu'nun ismi Rum Diyarı idi. Bizans imparatorluğu vardı. İmparator Diogenes "Bu gelen Selçuk soyu bir taşkın insan selidir .. vakit şimdidir, önlersek önleriz, önleyemezsek Bizans'ın direkleri yıkılır" diyerek vardı Malazgirt'e Selçuk Kumandanı Alparslan'la hesap görmeye..Ve görüldü hesabı Bizans'ın.. Açtık kapıyı, girdik içeri. Yıl 1071, gün 26 Ağustos idi.
Aslına bakarsan Alparslan'ın akıncıları daha ... (Devam)
1799'da Fransa'nın Torus adlı kır bölgelerinden birinde bir avukatın oÄŸlu olarak dünyaya gelmiÅŸtir. Balzac, mahalli mekteplere devam ettikten sonra Paris'te hukuk tahsil etmiÅŸÂtir. Balzac, bir süre sonra mesleÄŸinden bıkmıştır. Daha yirmi yaÅŸlarında iken pek çok roman ve hikaye yazmaya baÅŸlamışÂtır. Honore De Balzac, önceleri yazdığı eserlerde baÅŸarıya ulaÅŸamamış, yine de kitap yayıncılığını devam ettirmiÅŸtir. Matbaası iflas edince borçlarını annesi ödemiÅŸtir. Gece gündüz roman yazma çalışÂmalarına kendini verdikten bir süre sonra politikaya atılır. Fransız Millet Meclisine seçilir. Kış aylarında Rusya'ya yaptığı seyahat ve çok çalışması 1850'de ölümüne sebep olmuÅŸtur.
KONUSU: Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'nun dört kıtada at koÅŸÂturduÄŸu dönemlerde, denizlerin de, Türk Donanmalarının egeÂmenliÄŸi altına girmesi anlatılmaktadır.
Fatih Sultan Mehmet, Midilli adasını fethettiÄŸi zaman, adaÂnın güvenliÄŸi için gazilerden 200 kadar yeniçeri ve bir miktar sipahi bırakır. Aynı zamanda da belirli bîr sayıda Türk ailesini de buraya yerleÅŸtirir. Yenice Vardarlı Yakup isimli sipahi de bunlarÂdan birisidir. Yakup'un bir müddet sonra Ä°shak, Oruç, Hızır ve îlyas isminde dört oÄŸlu olur. Yakup onları, iyi birer asker olarak yetiÅŸtirmek için her türlü gayreti gösterir, fedakârlığı yapar.
Hedefleri birer kahraman olmak olan kardeşler, önceleri kendileri için denizde korsanlığa başlarlar. Kısa sürede gelişir, güçlenir ve denizlerde nam salarlar. Tabu, bu iş o kadar kolay olmaz. Yaptıkları savaşlarda İlyas ve Oruç Bey'ler şehit düşerler.
Yapım eklerinden hiçbirini almamış olan, kök halindeki sözcükÂlere (kelimelere) verilen addır. Bu tür sözcükler çekim eklerini alabilir. Basit sözcüklere örnekler:
Batı kültürü etkisinde geliÅŸen Türk edebi yatını yeterince kavrayabilmek için, Batı'nın ve Türk topÂlumunun BatılılaÅŸma sürecinin iyi bilinmesi gerekir. Çünkü toplumların kültür ve sanatının en temel belirleyicileri toplumsal, siyasal ve ekonomik yapılaÂrıdır. Batı etkisindeki Türk Edebiyatı ve sanatçılarına geçmeden Önce 18. Ve 19. yüzyıltardaki Batı ve Osmanlı toplumlarının sözünü ettiÄŸimiz yapılarına deÄŸinmekte yarar var: Batı, 18. Yüzyıla kadar gelinlen süreçte, "reform" la dinin yaÅŸamın her alanındaki belirleyiciliÄŸinden kurtuldu. Rönesansia sanatının temellerini buldu. Yani coÄŸrafi keÅŸiflerle, sömürgecilikle zenginleÅŸti. Feodaliteden uiusal devletler yapısına geçti. BilimÂsel buluÅŸların aydınlığına kavuÅŸtu. 1789 Fransız Devrimi, bu köklü dönüşümlerin en önemli sonucudur. Bu geliÅŸmelere karşılık Osmanlıda ÅŸeriata dayalı ortaçaÄŸ yapısı egemendi. Sürekli savaÅŸlar ve iç ayaklanmalarla ... (Devam)
Hem heceyle, hem de serbest ölçülü ÅŸiirler yazÂmıştır. Kendine özgü ÅŸiiriyle, ÅŸiirimize yeni bir kiÅŸilik kazandırmıştır. Åžiirlerinde kendi ev ve ailesinden baÅŸlayarak, çevresindeki küçük dünyaları, toplumu anlatmıştır. Topluma açılışı, toplum sorunlarına eÄŸiliÅŸi, kapalı dünyasının ezikliÄŸini taşır. Åžiirlerinde sembolleri kullanır. Rahat, doÄŸal bir anlatımı vardır. Åžiirleri, geleneÄŸin izlerini barındırır. YaÅŸamın trajik yanlarını yorumlar. "Gizli Sevda" ve "Solgun Bir Gül Oluyor DokuÂnunca" tanınmış ÅŸiirlerindendir.
KONUSU: Yazarından dinleyelim: Çocukları pek severim. HaÂyatla her insanın bir zaafı, bir alışkanlığı vardır. Benim tek büyük zaaÂfım da -niçin itiraf etmemeli- çocuk sevgisidir! Ve bu aÅŸk yüzünden ışık çevresinde dönen pervane misali öğretmenlik mesleÄŸine tutulup kalışım bundandır.
Yalnız sevimli, terbiyeli, zeki ve çalışkan olanları değil, -Böylesini herkes sever!- ben sevimsiz, somurtkan, haylaz, hatta aptal çocukları da netlerim. Bana 'Öğretmenimi' diyen ses, beni 'Annemi' diye çağıran ses kadar sevgili ve kıymetlidir."
Yazarın kendisinin de anlattığı gibi, kitabın konusu öğrenciÂlerdir. Onlar yazarın "Küçük Dostları "dırlar. Bizim niye olmasınlar ki?
Mefharet ve Arkadaşları:
Çocuklar, genç öğretmenleri severler. Yeter ki, gülümsemeÂsini bilsin..
Memleketin sıkışık, karanlık günleriydi. Bîr yandan okuyor, bir yandan da özel bir lisenin ilk(öğr... (Devam)
Tazarımızın en önemli kitaplarından biri olan bu eserde beÅŸ ÅŸehir ele alınmaktadır. Bu ÅŸehirler: Ä°stanbul, Ankara, Konya, ErÂzurum, Bursa ÅŸehirleridir. Tanpınar, bu kitabın konusu için: 'Hayatımızda kaybolan ÅŸeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iÅŸtiyaktır.' demiÅŸtir.  Ahmet Hamdi Tanpınar'ın sürükleyici anlatımı, etkileyici üslubu ve mükemmel gözlemleri bir araya gelince edebiyatımızın en önemli eserlerinden biri ortaya çıkmıştır, Türk Edebiyatında en deÄŸerli denemelerden kabul edilmektedir. Ahmet Hamdi'nin bu dışında MEB tarafından, Sahnenin Dışındakiler adlı eseri de Yüz Temel Eser arasında seçilmiÅŸtir.
Beş Şehir Özeti
Ä°stanbul
Asıl Ä°stanbul, yani surlardan beride olan minareyle camiÂlerin ÅŸehri, BeyoÄŸlu, BoÄŸaziçi, Ãœsküdar, Erenköy tarafları, Çekmeceler, Bentler, Adalar, bir ÅŸehrin içinde âdeta baÅŸka baÅŸka coÄŸrafyalar gibi kendi güzellikleriyl... (Devam)
Varlıkların duyu organlarıyla algılanabilecek şekilde tanıtılması için başvurulan anlatım yoludur. Genellikle olay yazılarında varlıklar, nitelikleriyle tanıtılırken kullanılır.
Betimlemede kişilerin duygu ve düşüncelerinin irdelenmesi, davranışlarının neden ve sonuçlarının incelenmesi de yer alabilir; buna çözümleme (tahlil) denir. Kısaca betimleme; kelimelerle resim yapmaktır.
UYARI: Betimleme paragraflarında genelde verilmek istenen mesaj bulunmaz; ancak mesaj taşıyan paragrafta ana düşünce sonuç bölümündedir.
Örnek:
Yeşil dağlar arasında Manisa, akşamları morararak susar; İnce rüzgârla dağılan ezan seslerinden sonra belde, derin bir sessizliğe dalar, karanlık basınca yamaçtaki evlerde cılız gaz lambalarının titrek ışıkları görülür.
Bu parçada, aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır? (1998 LGS)