B Harfi - Türkçe Sitesi
HarfŞu anda B harfi ile başlayan içerikler görüntüleniyor.
Bu harfle başlayan toplam 42 içerik bulunuyor.
B Sözlüğü (Deyim)
Baba adam : Yaşlı, hoşgörülü, yardımsever adam.

Babaları tutmak (üstünde olmak): Sinir ve öfkeden bağırıp çağır­mak, çok öfkelenmek.

Babamın adı Hıdır, elimden gelen budur : "Yeteneğim, gücüm ancak bu kadarını yapmama elveriyor." anlamında.

Babasının hayrına : "Hiçbir çıkar elde etmeden, sadece İyilik olsun di­ye" anlamında.

Bacak kadar: Ufak tefek; kısa boylu (kimse) (Karş.EI kadar.)

Badire(yi) atlatmak : Tehlikeli durumu geçiştirmek.

Bağ bozmak : Mevsim sonunda bağdaki üzümleri toplamak.

Bağdaş kurmak: Sol ayağını sağ bacağın, sağ ayağını da sol baca­ğın altına alıp oturmak.

Bağlandığı yerde otlamak : Yerinde saymak, hiçbir ilerleme göster­memek.

Bağrına basmak (birini): Sevgi gösterip onu koruyuculuğuna almak.

Bağrı yanık : Çok dertli, acılı (kimse).

Bahar başına vurmak (birinin) : -1. Havalar iyice ısınmadan İnce gi­yinmek. -2. Coşkun, taşkın, aşırı davranı... (Devam)
DiÄŸer Konular 18 Nisan 2013 Yorum yok
Bağlaç
EÅŸ görevli sözcükleri, söz öbeklerini ve cümleleri birbirine baÄŸlayan sözcüklere denir.
Bizimle de anlaştı.
Çalışın ki kazanasınız.
Ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin. (Devam)
Sözcük Türleri 14 Aralık 2012 Yorum yok
Bağlaç
Eş görevli sözcükleri, söz öbeklerini ya da cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "BAĞLAÇ" denir.

Ancak                 Yalnız                  İle               Ama           Fakat

Lakin                  Ve                        Veya           De              Ki

Hâlbuki              Mademki              Yeter ki       İse             Çünkü

Nitekim              Bile                      Dahi            Ne.. ne      Hem.. hem

İster.. ister        Ya.. ya

DE: Eş görevli söz ve sözcük öbeklerini birbirine bağlar.

Not: Ayrı yazılan de daima bağlaçtır.

DE = DAHİ/BİLE = BAĞLAÇ

Toplantıya Ali de katıldı.

Ben de özledim ben de.

Not: Her zaman bu anlamlar saÄŸlanabilir. Kimi zaman ilave, ek, fazlalık anlamÄ... (Devam)
DiÄŸer Konular 03 Nisan 2013 Yorum yok
Bağlı Cümle
BAÄžLI CÃœMLE

En az iki cümlenin sıralanmasıyla oluşan ve aralarındaki anlam bağıntısı bağlaçlarla sağlanan cümlelere "bağlı cümle" denir.

- Çok konuştu: // ama onu ikna edemedi.

1 .cümle bağlaç 2. cümle

- Seninle gelirim; // fakat bir ÅŸartla.

â–¡ Bağlı cümleler de ortak öğeli olabilir.

- Bu durumdan kurtulmak için çareler arıyor, fakat bir türlü bulamıyordu. (Özne)

- Ne kendi geldi ne haberi. (Yüklem)

Aşağıdaki cümleleri inceleyerek, yüklemlerini ve eylem bildiren diğer sözcükleri gösterip yapılarına göre çeşidini belirtiniz.

- Her sabah Hisar Iskelesi'nden vapura binerdi. (Basit)

- Bursa'yı arkada bırakıp ovalara daldık. ( )

- Beni sevgiyle selâmladı, elimi sıktı, hatırımı sordu, ( )

- Mehmet Ali, bavullarını duvarın dibine koydu ve sonra dışarı çıktı. { )

- Yarın iÅŸin varsa, daha sonra görÃ... (Devam)
Diğer Konular 16 Mayıs 2013 Yorum yok
Bağrıyanık Ömer
BAĞRIYANIK ÖMER

KONUSU: Asıl kahramanı çocuk olan bu romanda, yaşadığı olumsuz olayları, çocuk bilinci ile değerlendirip hayatım devam ettirmeye çalışan Ömer'in ismindeki çocuğun yaşadıkları anlatıl­maktadır. Ana karakteri bir çocuk olduğu İçin, edebiyatımızda ilklerden sayılır.

Bağrıyamk Ömer'in Hikâyesi:

Yaşlı köylü, oralardan geçen yolcuya anlatıyordu:

"Yüzlerce yıl Önceydi. Geçtiğin ovada bir şehir kurulmuştu. Şim­diki bu kurak, çatlak yaylalar vaktiyle bol bağlar, bahçeler, çimenler çiçeklerle süslüydü. Tütmeyen bir ocak, ekilmemiş bir karış toprak, sü­rülmemiş bir dilim tarla bile yoktu. Bağlar arasından ırmaklar geçer, bahçelerden kaynaklar fışkırır, çeşmelerden tatlı sular akardı. Uçsuz bucaksız meralarda otlayan koyunların sayısı bilinmez, saymakla tü­kenmezdi. Halinden şikâyetçi olan kimse yoktu. Komşu köylerden buraya çalışmak için gelen gündelik işçiler, birkaç ... (Devam)
DiÄŸer Konular 08 Haziran 2013 Yorum yok
Bahaeddin Özkişi
(1928-15 Kasım 1975) Yazar, İstanbul'da doğdu. Sulta­nahmet Sanat Enstitüsü'nü bitirdi (1946). İstanbul Teknik Üni­versitesi Makine Fakültesi Teknoloji Kürsüsü'nde kaynak öğretmeniliği yaptı. Ailesinden aldığı tasavvuf terbiyesiyle, etrafında olayların ayrıntısını inceleme merakı duydu. Çocukluğundan itibaren gördüklerini hikayeler hâlinde yayınladı. Ahmet Hamdi Tanpınar gibi yazarlardan, yazarlık konusunda destek aldı. En önemli eseri Sokakta adlı romanıdır. Eserlerinde; insanın temel meseleleri, tasavvuf terbiyesi, mo­dern insanın açmazları, Türk toplumu gibi konuları işledi. (Devam)
DiÄŸer Konular 20 Haziran 2013 Yorum yok
Baki
İstanbul'da yaşamıştır. Kadılık ve müdersislik yapmıştır. Medresede din adamı olarak yetiştiği, hocalık yaptığı halde eserlerinde din dışı konuları işlemiştir. İnsanlara, şiirlerinde, yaşamın zevk ve neşe içinde geçirilmesi gerektiğini önermiştir. Tasavvuftan hiç etkilenmeyen Baki, Divan şiirine yeni bir konu getirememiştir. Daha önce söylenenle­ri daha güzel bir söyleyişle dile getirmesi, onu Divan şiirinin ustalarından yapmıştır.

Aruzu ustaca kullanmış, dizelerinde ses güzelli­ğiyle söz ustalığını birleştirmiştir.

Şeyhülislamlığa getirilmediğinden, döneminin kötülüklerinden yakınan şiirler de yazmıştır. Döneminde "Şairler Sultanı" (Sultanüş Şuara) unvanıyla anılmıştır.

Dili ağırdır. Şiirlerini bir kuyumcu titizliği ile işle­miş, söz ve anlam sanatlarını ustalıkla kullanmıştır. En ünlü eseri. Terkib-i bent biçimiyle . Kanuninin ölümü üzerine yazdığı "Kanuni Mersiyesid... (Devam)
DiÄŸer Konular 20 Haziran 2013 Yorum yok
Balım Kız Dalım Oğul
BALIM KIZ DALIM OÄžUL

KONUSU: Bu kitap, bir duygular manzumesi, bir sevgi yu­mağıdır. Her satınnda buram buram halk, buram buram Anadolu sevgisi vardır. Yazar, usta bir nakkaş gibi, Anadolu'ya olan sevgi­sini, kelimelerle nakşetmiştir. Ellerine sağlık Ceyhun Atıf Kansu. Nur içinde yat.

Kitap çeşitli bölümlerden oluşmaktadır. Her bir bölümde, Anadolu'muzun bir köşesi, tarihimizdeki önemi ile birlikte yer almaktadır. Okuyalım, bakalım.

MUÅž OVASI

Selçuklu Türkleri akın akın geldiler Anadolu'ya. O zaman Anadolu'nun ismi Rum Diyarı idi. Bizans imparatorluğu vardı. İmparator Diogenes "Bu gelen Selçuk soyu bir taşkın insan selidir .. vakit şimdidir, önlersek önleriz, önleyemezsek Bizans'ın direkleri yıkılır" diyerek vardı Malazgirt'e Selçuk Kumandanı Alparslan'la hesap görmeye..Ve görüldü hesabı Bizans'ın.. Açtık kapıyı, girdik içeri. Yıl 1071, gün 26 Ağustos idi.

Aslına bakarsan Alparslan'ın akıncıları daha ... (Devam)
DiÄŸer Konular 16 Haziran 2013 1 yorum
Balzac
1799'da Fransa'nın Torus adlı kır bölgelerinden birinde bir avukatın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Balzac, mahalli mekteplere devam ettikten sonra Paris'te hukuk tahsil etmiş­tir. Balzac, bir süre sonra mesleğinden bıkmıştır. Daha yirmi yaşlarında iken pek çok roman ve hikaye yazmaya başlamış­tır. Honore De Balzac, önceleri yazdığı eserlerde başarıya ulaşamamış, yine de kitap yayıncılığını devam ettirmiştir. Matbaası iflas edince borçlarını annesi ödemiştir. Gece gündüz roman yazma çalış­malarına kendini verdikten bir süre sonra politikaya atılır. Fransız Millet Meclisine seçilir. Kış aylarında Rusya'ya yaptığı seyahat ve çok çalışması 1850'de ölümüne sebep olmuştur.

Balzac'ın eserleri: Eugene Grandet, Goriot Baba, Vadideki Zambak'tır. (Devam)
DiÄŸer Konular 03 Haziran 2013 Yorum yok
Barbaros Hayrettin Geliyor
BARBAROS HAYRETTİN GELİYOR FERİDUN FAZIL TÜLBENTÇİ

KONUSU: Osmanlı İmparatorluğu'nun dört kıtada at koş­turduğu dönemlerde, denizlerin de, Türk Donanmalarının ege­menliği altına girmesi anlatılmaktadır.

Fatih Sultan Mehmet, Midilli adasını fethettiği zaman, ada­nın güvenliği için gazilerden 200 kadar yeniçeri ve bir miktar sipahi bırakır. Aynı zamanda da belirli bîr sayıda Türk ailesini de buraya yerleştirir. Yenice Vardarlı Yakup isimli sipahi de bunlar­dan birisidir. Yakup'un bir müddet sonra İshak, Oruç, Hızır ve îlyas isminde dört oğlu olur. Yakup onları, iyi birer asker olarak yetiştirmek için her türlü gayreti gösterir, fedakârlığı yapar.

Hedefleri birer kahraman olmak olan kardeşler, önceleri kendileri için denizde korsanlığa başlarlar. Kısa sürede gelişir, güçlenir ve denizlerde nam salarlar. Tabu, bu iş o kadar kolay olmaz. Yaptıkları savaşlarda İlyas ve Oruç Bey'ler şehit düşerler.

... (Devam)
Diğer Konular 28 Mayıs 2013 Yorum yok
Basit Cümle
BASÄ°T CÃœMLE

Bir tek duyguyu, bir tek düşünceyi, bir tek isteği, olayı, yargıyı anlatan söz dizisine "basit cümle" denir.

Basit cümlelerde, yüklemin dışında hüküm veya oluş bildiren bir sözcük yoktur. Başka bir deyişle bir tek yüklem vardır.

- Yol kenarında güzel bir bahçe gördüm.

- Bugünlerde havalar çok ısındı. (Devam)
DiÄŸer Konular 28 Haziran 2013 Yorum yok
Basit Sözcükler
Basit Sözcükler:

Yapım eklerinden hiçbirini almamış olan, kök halindeki sözcük­lere (kelimelere) verilen addır. Bu tür sözcükler çekim eklerini alabilir. Basit sözcüklere örnekler:

yeni, öykü, hikaye, şairler, şiirler, tiyatro, biyografiler, sefiller, şinasi, falaka, hatıra, şarkı, gönül, evde, yarınlar.. (Devam)
Diğer Konular 11 Mayıs 2013 Yorum yok
Batı Etkisinde Türk Edebiyatı
Batı kültürü etkisinde gelişen Türk edebi yatını yeterince kavrayabilmek için, Batı'nın ve Türk top­lumunun Batılılaşma sürecinin iyi bilinmesi gerekir. Çünkü toplumların kültür ve sanatının en temel belirleyicileri toplumsal, siyasal ve ekonomik yapıla­rıdır. Batı etkisindeki Türk Edebiyatı ve sanatçılarına geçmeden Önce 18. Ve 19. yüzyıltardaki Batı ve Osmanlı toplumlarının sözünü ettiğimiz yapılarına değinmekte yarar var: Batı, 18. Yüzyıla kadar gelinlen süreçte, "reform" la dinin yaşamın her alanındaki belirleyiciliğinden kurtuldu. Rönesansia sanatının temellerini buldu. Yani coğrafi keşiflerle, sömürgecilikle zenginleşti. Feodaliteden uiusal devletler yapısına geçti. Bilim­sel buluşların aydınlığına kavuştu. 1789 Fransız Devrimi, bu köklü dönüşümlerin en önemli sonucudur. Bu gelişmelere karşılık Osmanlıda şeriata dayalı ortaçağ yapısı egemendi. Sürekli savaşlar ve iç ayaklanmalarla ... (Devam)
Diğer Konular 22 Mayıs 2013 Yorum yok
Behçet Necatigil
(1916 -1979 )

Hem heceyle, hem de serbest ölçülü şiirler yaz­mıştır. Kendine özgü şiiriyle, şiirimize yeni bir kişilik kazandırmıştır. Şiirlerinde kendi ev ve ailesinden başlayarak, çevresindeki küçük dünyaları, toplumu anlatmıştır. Topluma açılışı, toplum sorunlarına eğilişi, kapalı dünyasının ezikliğini taşır. Şiirlerinde sembolleri kullanır. Rahat, doğal bir anlatımı vardır. Şiirleri, geleneğin izlerini barındırır. Yaşamın trajik yanlarını yorumlar. "Gizli Sevda" ve "Solgun Bir Gül Oluyor Doku­nunca" tanınmış şiirlerindendir.

 

YAPITLARI:

Kapalı Çarşı, Evler, Arada, İki başına Yürümek, Eski Toprak, Divane ( şiir).

Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, Edebiyatımızda Yazarlar Sözlüğü (inceleme).

Yıldızlara Bakmak, Üç Turunçlar, Gece Aşevi ( radyo oyunları). (Devam)
DiÄŸer Konular 06 Haziran 2013 Yorum yok
Belirtili İsim Tamlaması
Tamlayan, tam­lananın kime, neye ait olduğunu belirtir.

Tamlayan "-(n) in" eki, tamlanan -(s) i (iyelik) ekini alır.

Ablamın giysileri.. (Kimin giysileri?)

Tamlayan Tamlanan

Kapının kilidi (Neyin kilidi?)

Belirtili ad tamlamalarında tamlayanla tamlanan yer değiştirebilir:

Kimse bilmiyordu yerini AyÅŸe'nin. (Tamlanan Tamlayan)

Baharı bir başkadır İzmir'in. (Tamlanan Tamlayan)

Tamlananı belgisiz zamir olan ad tamlama­larında tamlayan, "-den" ekiyle de yapılabilir:

Öğrencilerin biri öğrencilerden biri (Tamlayan Tamlanan)

Belirtili ad tamlamalarında öğeler arasına farklı sözcükler girebilir. Bu durum, tamlamanın türü­nü değiştirmez: Gözlüğümün kırılan camı (Tamlayan Sıfat Tamlanan)

Kapının bembeyaz gölgesi (pekiştirilmiş sıfat)

Belirtili ad tamlamalarında tamlayan ya da tam­lanan sayısı birden fazla olabilir:

Kalemin, defterin fiyatı (Tamlayan Tamlayan Tamlanan)

Annemin eteÄŸi, bluzu (Tamlaya... (Devam)
Diğer Konular 12 Mayıs 2013 Yorum yok
Belirtisiz İsim Tamlaması
Tamlayan, tam­lananı çok değişik anlam İlgileriyle tamamlar. Tamlayan ek almaz, tamlanan -(s) i eki alır.

bebek maması (Tamlayan Tamlanan)

telefon rehberi (Tamlayan Tamlanan)

Belirtisiz ad tamlamalarında iki ad arasında kuru­lan başlıca anlam ilgilerini şöyle sıralayabiliriz:

vişne reçeli (Neden elde edildiği) savaş korkusu (Durumun nedeni) dikiş makinesi (Ne işe yaradığı) çocuk bahçesi (Neye, kime ait olduğu) İstanbul Boğazı (Nerede bulunduğu) Kayseri halısı (Üretildiği yer) masa örtüsü (Nerede kullanılacağı) sigara böreği (Neye benzediği) su bardağı (İçine ne konacağı)

Belirtisiz ad tamlamalarında tamlayanla tamla­nan arasına sıfat giremez. Sıfatlar her zaman tamlayanın başına getirilir.

Soğuk meyve suyu Sıfat (Tamlayan Tamlanan)

Eski İzmir Valisi Sıfat (Tamlayan Tamlanan) (Devam)
DiÄŸer Konular 02 Nisan 2013 Yorum yok
Benim Küçük Dostlarım
BENİM KÜÇÜK DOSTLARIM (Anı-Roman)

KONUSU: Yazarından dinleyelim: Çocukları pek severim. Ha­yatla her insanın bir zaafı, bir alışkanlığı vardır. Benim tek büyük zaa­fım da -niçin itiraf etmemeli- çocuk sevgisidir! Ve bu aşk yüzünden ışık çevresinde dönen pervane misali öğretmenlik mesleğine tutulup kalışım bundandır.

Yalnız sevimli, terbiyeli, zeki ve çalışkan olanları değil, -Böylesini herkes sever!- ben sevimsiz, somurtkan, haylaz, hatta aptal çocukları da netlerim. Bana 'Öğretmenimi' diyen ses, beni 'Annemi' diye çağıran ses kadar sevgili ve kıymetlidir."

Yazarın kendisinin de anlattığı gibi, kitabın konusu öğrenci­lerdir. Onlar yazarın "Küçük Dostları "dırlar. Bizim niye olmasınlar ki?

Mefharet ve Arkadaşları:

Çocuklar, genç öğretmenleri severler. Yeter ki, gülümseme­sini bilsin..

Memleketin sıkışık, karanlık günleriydi. Bîr yandan okuyor, bir yandan da özel bir lisenin ilk(öğr... (Devam)
DiÄŸer Konular 04 Nisan 2013 1 yorum
Beş Hececiler ve Özellikleri
BEÅž HECECÄ°LER

1. Hecenin beş şairi adıyla anılan bu sanatçılar Milli edebiyat akımından etkilenmiş ve şiirlerinde sadece hece veznini kullanmışlardır.

2. Şiirde sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak olmayı tercih etmişlerdir.

3. Beş Hececiler şiire Birinci Dünya Savaşı ve milli mücadele döneminde başlamışlardır.

4. Beş Hececiler şiirlerinde önce aruzu kullanmışlardır, heceye sonra yönelmişlerdir.

5. Şiirde memleket sevgisi, yurdun güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik gibi temaları işlemişlerdir.

6. Hece vezni ile serbest müstezat yazmayı da denediler.

7. Mısra kümelerinde dörtlük esasına bağlı kalmadılar yeni yeni biçimler aradılar.

8. Nesir cümlesini şiire aktardılar ve düzyazıdaki söz diziminin şiirlerde de görülmesi Beş Hececilerde sık rastlanan bir özelliktir.

9. Toplumsal bilinç eksikliği hepsini romantizme götürmüştür.

10. Sığ bir memleketçi edebiyat oluÅŸturmuÅŸlardÄ... (Devam)
DiÄŸer Konular 20 Nisan 2013 Yorum yok
BeÅŸ Åžehir
BEÅž ÅžEHÄ°R

Tazarımızın en önemli kitaplarından biri olan bu eserde beş şehir ele alınmaktadır. Bu şehirler: İstanbul, Ankara, Konya, Er­zurum, Bursa şehirleridir. Tanpınar, bu kitabın konusu için: 'Hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır.' demiştir.  Ahmet Hamdi Tanpınar'ın sürükleyici anlatımı, etkileyici üslubu ve mükemmel gözlemleri bir araya gelince edebiyatımızın en önemli eserlerinden biri ortaya çıkmıştır, Türk Edebiyatında en değerli denemelerden kabul edilmektedir. Ahmet Hamdi'nin bu dışında MEB tarafından, Sahnenin Dışındakiler adlı eseri de Yüz Temel Eser arasında seçilmiştir.

Beş Şehir Özeti

Ä°stanbul

Asıl İstanbul, yani surlardan beride olan minareyle cami­lerin şehri, Beyoğlu, Boğaziçi, Üsküdar, Erenköy tarafları, Çekmeceler, Bentler, Adalar, bir şehrin içinde âdeta başka başka coğrafyalar gibi kendi güzellikleriyl... (Devam)
DiÄŸer Konular 06 Haziran 2013 Yorum yok
Betimleme (Tasvir Etme)
BETÄ°MLEME

Varlıkların duyu organlarıyla algılanabilecek şekilde tanıtılması için başvurulan anlatım yoludur. Genellikle olay yazılarında varlıklar, nitelikleriyle tanıtılırken kullanılır.

Betimlemede kişilerin duygu ve düşüncelerinin irdelenmesi, davranışlarının neden ve sonuçlarının incelenmesi de yer alabilir; buna çözümleme (tahlil) denir. Kısaca betimleme; kelimelerle resim yapmaktır.

UYARI: Betimleme paragraflarında genelde verilmek istenen mesaj bulunmaz; ancak mesaj taşıyan paragrafta ana düşünce sonuç bölümündedir.

Örnek:

Yeşil dağlar arasında Manisa, akşamları morararak susar; İnce rüzgârla dağılan ezan seslerinden sonra belde, derin bir sessizliğe dalar, karanlık basınca yamaçtaki evlerde cılız gaz lambalarının titrek ışıkları görülür.

Bu parçada, aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır? (1998 LGS)

A) Öyküleyici

B) Açıklamalı

C) Betimsel

D) KarÅŸ... (Devam)
Diğer Konular 27 Mayıs 2013 Yorum yok
Toplam 3 sayfa, 1. sayfadasın: 1, 2, 3, Sonraki
Popüler Sayfalar:
Son Ziyaretler:
CoÄŸrafya Sitesi Tarih Sitesi Matematik Sorusu