EtiketŞu anda mecaz konusu ile ilgili sayfalara bakmaktasınız.
Bu konuyla ilgili toplam 13 içerik bulunuyor.
Ahmedi
(13. 14.yüzyıl), din dışı konuları işle­miştir. Divanı ile İskendername ve Cemşid ü Hurşit adlı iki mesnevisi vardır. Kendi dönemindeki şairleri büyük oranda etkilemiştir. Şiirleri dini konular veya temalar içermez.  Ahmedi, Fars şiir biçimini Türkçe'ye uyarlamaya çalışmıştır, ancak Farsça mecazlar Türkçe'ye tam olarak uydurulamadığı için şiirlerinde düzenli ve güçlü mısra yapıları yoktur. Çoğunlukla yüksek zümreye (padişahlara) hitap eden eserleri vardır. (Devam)
Diğer Konular 21 Mayıs 2013 Yorum yok
Ahmet Muhip Dıranas
1908 ile 1980 yılları arasında yaşamıştır. Cumhuriyetten sonraki edebiyatımızda çok önemli bir yeri vardır. Bu döneme hem fikir hem de bir sanat adamı olarak damgasını vurmuş­tur. Az sayıda şiir yazmış olan Ahmet Muhip Dıranas, şiirde sese ve şekil mükemmelliğine önem vermiştir ve biçim kusursuzluğu ile dikkati çeker. Şiirlerinde Sembolizm akımının etkileri hissedilmektedir. Fransız sembolistlerinden etkilenmekle birlikte, bunu geleneksel biçimlerle kaynaştırdığından, ken­dine özgü bir şiir dünyası oluşturabilmiştir. Şiirlerinde zaman, kaçış duygusu, ölüm, yalnızlık hissi, tabiat, aşk, hüzün, vatan ve kahramanlık duygularını işlemiştir. Bütün şiirlerini tek bir kitapta toplayan şairin tiyatro eserleri de bulunmaktadır.

Şiirlerindeki sözcüklerin uyumu, müzikselliği ile şiirimize yeni bir ahenk getirmiştir. Hece veznini değişik biçimlerde kullanmıştır. İnsanın doğa karşısındaki duygularını iş... (Devam)
Diğer Konular 14 Nisan 2013 Yorum yok
Anlamlarına Göre Sözcükler
a) Gerçek Anlam: Sözcüklerin bizde çağrıştırdığı ilk anlamlarıdır.
"Yan-" sözcüğünü tek başına düşündüğümüzde, aklımıza ilk gelen yanıcı bir maddenin alev almasıdır. Bu sözcüğün temel anlamıdır.
b) Yan Anlam: Dildeki gelişim nedeniyle sözcüklere, temel anlamı yanında yeni anlamların yüklenmesidir.
Yukarıdaki "yan-" eylemini "Biletim yandı." cümlesinde kullandığımızda "yan-" eylemine yeni bir anlam kazandırmış oluruz.
c) Mecaz Anlam
1. Mecaz: Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında özel bir anlamda kullanılmasıdır.
Örnek: O kız beni yaktı.
2. Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarımı): Benzetme amacı güdülmeden bir sözcüğün başka bir sözcük yerine kullanılmasıdır.
Örnek: Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal.
Hilal burada bayrak yerine kullanı... (Devam)
Sözcükte Anlam 03 Kasım 2012 Yorum yok
Atasözleri
Atasözleri, geniş halk yığınlarının yüzyıllar boyunca oluşturdukları deneyimlerden gözlemlerden ve bunlara dayanan düşüncelerden doğmuştur. Toplumun ortak düşünce ve tutumunu belirtir, insanlara yol gösterir, Öğüt verir. Genel yargılı, kalıplaşmış; kısa ve özlü sözlerdir. Az sözle çok şey anlatırlar.

———————————————————'

BAŞAK BİR KAYNAK

"Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce ya da öğüt olarak kalıplaşmış biçimleri bulunan, kamuca belir­lenmiş sözlere atasözleri denir. "{Ö.A. Aksoy)

"Halk tarafından söylenen, ken­di içine kapalı bir ifadesi olan, öğretici bir muhteva ve yüksek bir şekil taşıyan sözlere atasözleri denir.

"(Ö.F Akün) İnsanların davranış biçimlerini, dünya görüşlerini, töreyi, inancı, hayat tecrübelerini ortaya koyan a... (Devam)
Diğer Konular 25 Haziran 2013 Yorum yok
Cenap Şahabettin
Servet-i Fünun şiirinin Tevfik Fikret' ten sonra ikinci önemli şairidir. Sanatının ilk dönemlerinde Tanzimatın ikinci dönem santçılarının etkisinde şiirler yazmış, tıp eğitimi

için gittiği Fransa'da sembolizm ve parnasizm akımlarını tanımıştır. Edebiyatımızda sembolizmin öncülerinden olan sanatçı "sanat İçin sanat" görüşüne bağlı kalmış, aruzu da başarıyla kullanmıştır. Cenap Şahabettin, şiirlerini yeni mecazlarla Arapça ' Farsça söz­cüklerle kurmuş; müzikaliteye, sembolizm akımın gereği olarak önem vermiştir. Dilde sadeleşmeye karşı olan tutumunu yaşa­mının sonuna kadar sürmüştür. "Elhan-ı Şita" şiirinde karın yağışındaki müzikselliği vermek istemiş; kışın sessizlik ve mutluluğu­nu dile getirirken geniş doğa betimlemeleri de yap­mıştır. Düzyazı alanında da yapıtları vardır.

Cenap Şahabettin'in Eserleri:

Evrak-ı Eyyam, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh (makale); Tiryaki Sözleri ( ö... (Devam)
Diğer Konular 21 Nisan 2013 Yorum yok
Cümlede Anlatım
CÜMLEDE ANLATIM

1. Düz Anlatım: Sözcükler gerçek anlamlarını taşırlar.

Korktuğu İçin hiç konuşamadı.

2. Mecazlı Anlatım: Sözcüklere gerçek anlamlarından farklı yeni anlamlar kazandırılır. (Değişmece anlam)

Korkudan dili tutuldu.

Etekleri zil çaldı.

3. Öznel Anlatım: Kişisel görüşleri, yorumlan veren, doğruluk ve yanlışlıkları kanıtlanmayan yargılardır.

İzmir, en güzel kentimizdir. En sevdiğim tatlı güllaçtır.

4. Nesnel Anlatım: Doğruluğu kesin olan, herkes için geçerli olan bilgileri veren anlatımdır.

Türkiye yedi coğrafi bölgeye ayrılır. Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak'tır.

5. Doğrudan Anlatım: Söylenenlerin değiştirilmeden aynen aktarıldığı anlatımdır.

Orhan; "Öğleden sonra gelirim." dedi. Annem; "Erken gel" dedi.

6. Dolaylı Anlatım: Bir sözün, başka bir kişi tarafından aktarıldığı anlatımlardır. Cümle kişisi ve zamanı değiştirilerek başka bi... (Devam)
Diğer Konular 28 Mayıs 2013 Yorum yok
Deyimler
Birden çok sözcüğün bir araya gelerek yeni bir anlam oluşturduğu öbeklerdir.
Özellikleri:
1. Kalıplaşmış sözlerdir. Üzerinde bir değişiklik yapılamaz.
2. Kısa ve özdürler.
3. En az iki sözcükten oluşurlar.
4. Deyimlerde öğüt verme yoktur, kişinin o andaki duygu ve düşüncelerini dile getirirler.
5. Sözcükler genelde mecaz anlamlıdır.
Örnek:
Eğri büğrü: Bazı yerleri eğrilmiş, bükülmüş.
Kaynak: Deyimler Sözlüğü (Devam)
Sözcükte Anlam 03 Kasım 2012 Yorum yok
Divan Edebiyatı Özellikleri
1. Arap ve İran kültürü, estetik anlayışı Divan edebiyatını önemli ölçüde beslemiştir. Sanatçılar, Arap ve İran sanat ' edebiyat geleneklerine bağh kalmışlardır.

2. Divan şiiri halktan kopuktur. Saray çevresi ve medreselilerin oluşturduğu, zevk aldığı bir edebiyat­tır.

3. İlk örnekleri 13.yüzyılda görülen Divan şiiri, varlığını, 19.yüzyılın ortalarına kadar sürdürmüştür. ilk Divan şairi dindışı şiirler yazan Hoca Dehhani'dir. İlk Divan şairleri, şiirlerinde ağırlıklı olarak Türkçeyi kullanmışlar ancak dil, 16. yüzyıldan sonra oldukça ağırlaşmıştır.

4. Toplumla ilgili konular işlenmemiş, bireysel konulara yer verilmiştir. Sanatçılar çeşitli olumsuz­luklar düzene değil, kişiye bağlamışlardır.

5. Aşk, şarap, tasavvuf, rintlik gibi değişmeyen konular işlenmiştir. Klasik aşk öyküleri, din ve ta­savvuf, felsefe..

5. Konudan çok, konunun işleniş biçimine (kurallara önem verm... (Devam)
Diğer Konular 17 Haziran 2013 Yorum yok
Eş Sesli Sözcükler
EŞ SESLİ (SESTEŞ) SÖZCÜKLER

Yazılışları aynı, anlamlan farklı sözcüklere eş sesli sözcük denir.

Eş sesli sözcükler arasında anlam bağı yoktur, farklı farklı sözcüklerdir. Genelde biri isim soylu, diğeri fiil soyludur. Ancak ikisi de isim ya da fiil olan eş sesli sözcükler de vardır.

Yaz geldi, (isim)

Mektup yaz. (fiil)

Çay içtim. (İsim)

Çay kenarından geçtik, (isim)

Havuzda yüzdük, (fiil)

Koyunun derisini yüzdü, (fiil)

Sözcüklerin yan, terim ve mecaz anlamları o sözcüğün ilk anlamıyla sesteş olmaz.

- Ekmeği dil, sofraya getir. (Temel) "1

- Sütten dilim yandı. (Temel)

- İki dil biliyor. (Yan ) (Devam)
Diğer Konular 04 Nisan 2013 Yorum yok
Mecaz Anlam
Mecaz Anlam: Sözcüğün kendi anlamı dışında yeni bir anlam İçin kullanılmasıdır.

Yeniliklere açık bir kişidir, (yenilikçi)

"tutmak" sözcüğünü üç farklı cümlede anlamca inceleyelim

Bu çantayı tut. (kavramak) Derede balık tuttuk, (yakaladık) Dilini tutmayı bilmiyorsun, (zaptetmek)

NOT: Gerçek anlamda kullanılan bir sözcüğün yerine başka bir sözcük ' eşanlamlısı dışında ' getirilemez. Mecaz anlamda kullanılan sözcüğü İse başka sözcükler karşılayabilir.

Çiçeğin kokusu çok güzeldi. (Gerçek Anlam)

Paranın kokusunu aldın. (Belirti, İz) (Devam)
Diğer Konular 25 Haziran 2013 Yorum yok
Necati Cumalı
1921'de Yunanistan'da doğan yazar, ailesiyle birlikte da­ha sonra İzmir'e yerleşmiş, ilk ve orta öğrenimini burada ta­mamlamıştır. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiş­tir. Bir süre avukatlık yaptıktan sonra tarnamiyle yazarlığa dönmüştür. Yazı hayatına şiirle başlayan Necati Cumalı, önce Garip akımından etkilenmiş, bu doğrultuda şiirler yazmıştır. Eserle­rinde bireyin sıkıntıları, aşkları, özlemleri ile toplum durumu­nu işlemiştir.

Şiirleri, romanları ve tiyatrolarıyla tanınır. ilk şiirlerini duygusal konularda yazan sanatçı doğayı, sevgiyi, yaşamı bir türkü yalınlığında işle­miştir. 1960'iı yıllarda ise içtenliğini yitirmeden, toplumsal konulara yöneldi. Sanatçının yalın, süssüz, mecazsız bir anlatımı vardır. öykü, roman ve tiyatrolarında kırsal kesim ger­çeğin yansıttı.

Necati Cumalı'nın eserleri:

İmbatla Gelen (Şiir), Tufandan Önce (Şiir), Kısmeti Kapalı Gençli... (Devam)
Diğer Konular 19 Nisan 2013 Yorum yok
Oktay Rıfat Horozcu
İlk şiirlerini Varlık dergisinde yayımlayan Oktay Rıfat Horozcu, garip şiirinin öncülerindendir. Melih Cevdet Anday ve Orhan Veli Kanık ile birlikte, şirin geleneksel kurallarına karşı çıkmış, serbest nazmı kullanmıştır. Şiirlerinde halk söyleyişinden, deyimlerden ya­rarlanmış, mecazları kullanmış, toplumsal konulu şiirler yazmıştır. Melih Cevdet ve Orhan Veli ile birlikte Garip adlı şiir kitabını yayımlayarak Garip şiir akımının öncülerinden oldu. Oktay Rıfat, Garip akımı dönemindeki şiirlerinde kentte yaşayan sıradan insanların günlük yaşamlarına şaşırtıcı, alaycı bir söyleyişle yaklaşmıştı. Şiirlerinde sürekli bir arayış içinde olmuş, de­ğişmenin peşinde koşmuştur.

Oktay Rıfat'ın Eserleri:

 Yaşayıp Ölmek, Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler, Güzeleme, Elleri Var Özgürlüğün, Çobanıl Şiirler, Bir Cigara İçimi, Denize Doğru Konuşma (şiir) Bir Kadının Penceresinden (roman) Bir ... (Devam)
Diğer Konular 23 Nisan 2013 Yorum yok
Takısız İsim Tamlaması
Tamlayan, tamla­nanın neden yapıldığını belirtir. Her iki ad da tamla­ma eki almaz.

Cam vazo (Camdan yapılmış vazo)

Çelik tencere (Çelikten yapılmış tencere)

Takısız ad tamfamalarında tamlayan hammaddenin, tamlanan ondan elde edilmiş bir ürünün adıdır.

Deri koltuk (Hammadde- Ürün)

*Takısız ad tamlamalarını sıfat tamlamalanyla karıştırmamak için "-den" ekinden yararlanıla­bilir. Takısız tamlamada tamlayan "-den" ekini alarak da kullanılabilir. Sıfat tamlamalarında ise tamlayan bu eki alamaz. Ayrıca sıfat tamlama­larında tamlayan olan sözcük özellik belirtir, "nasil" sorusunu yanıtlar.

Yün hırka "yünden hırka" şeklinde Takısız ad tamlaması kullanılabilir.

Yeni hırka "yeniden hırka" olarak Sıfat Tamlaması kullanılamaz.

*Bazı kaynaklar, tamlananın neye ben­zediğini belirten tamlamaları takısız ad tamla­ması olarak verirler, Bu tür tamlamalarda tam­layan mecaz olarak kullanılmış bir addır... (Devam)
Diğer Konular 16 Nisan 2013 Yorum yok
Coğrafya Sitesi Tarih Sitesi Matematik Sorusu